ODTÜ’den mezun inşaat mühendisi okurumuz Levent Yıldız, Türkiye’de deprem konusunun öncelikli bir iş/görev haline gelebilmesi için “Deprem ve Afet Bakanlığı” kurulması gerektiği önerisinde bulunmuş.
Okurumuz, iletisinde -özetiyle- şunları kaydetmiş:
* Deprem ve Afet Bakanlığı, hem üniversitelerle hem de ilgili kurumlarla koordineli olarak çalışmalı.
* Bünyesinde çok sayıda inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, şehir ve bölge planlamacısı istihdam etmeli.
* Kentsel planlamalar ve kentsel dönüşümler, uzmanlık alanı deprem olmayan kurumlar yerine (TOKİ, Emlak Konut gibi) bu bakanlığın sorumluluğuna verilmeli.
* Deprem ve Afet Bakanlığı’nın bütçesini, deprem vergileri oluşturmalı ki bu sayede kamuoyunda deprem vergilerinin nereye gittiği tartışması son bulmalı.
BELEDİYELERE DE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR
İnşaat mühendisi okurumuz Levent Yıldız, özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir gibi metropol kentlerde belediyelerin, “depreme özel örgütlenmeleri” gerektiğine de dikkat çekmiş ve başkent Ankara’ya şöyle bir parantez açmış:
1) “Ankara’ya gelen misafirlerimi Ulus’a götürmeye çekiniyorum.”
2) “Ayağımızı çime basacağımız, ailecek piknik yapabileceğimiz yer çok az.”
3) “Artık bu şehirde hafta sonları ve tatillerde boğulduğumuzu hissediyoruz.”
4) “AVM’lere sıkışıp kaldık.”
Eee haklı mı?
Sonuna kadar haklı.
SEMT PAZARINI DUMAN ALMIŞ!
Bahçelievler’de cuma günleri kurulan semt pazarında, “varil içerisinde naylon kasaların yakılmasından” şikâyet eden okurumuzun iletisi şöyle:
DEDİ Kİ: Bugüne kadar Ankaralıların yatırdığı para, 450 milyon lira. Fakat mahsuplaşmamız gereken 450 milyon lira değil.
DEDİ Kİ: Bunların içerisinde inşaat yaparken müteahhidin ödemesi gerekenler var. Onlarla(müteahhitlerle) mahsuplaşmayacağız.
DEDİ Kİ: Ödeme yapan vatandaş mı, müteahhit mi ayrımını yapmak zor. Şu an belediye onları ayırmak için uğraşıyor, çalışıyor.
DEDİ Kİ: Asfalt borcu yüzünden Ankaralıların tapularına konulan şerhleri kaldırdık. Ödeme yapan tüm Ankaralılara ise borcumuz borç.
*
Paniğe gerek yok.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ne demişti?
* Vatandaşlardan alınan asfalt katılım bedelleri iade edilecek.
* Ödenmiş olan asfalt katılım parası, vatandaşın bundan sonra ödeyeceği emlak vergisinden düşülecek.
* Yeni dönemde asfalt katılım ücreti, binanın yapım aşamasında müteahhitten alınacak.
*
Ama ben yine de...
Hürriyet Ankara okurları, dedi ki:
“Dolmuşlar için de bir yönergeye ihtiyaç var.”
Müjde!
ABB Ulaşım Dairesi Başkanlığı, çalışmalara başlamış.
ABB’den gelen açıklama şöyle:
GÜNÜMÜZ ŞARTLARINA GÖRE DÜZENLEME
2019’u uğurlarken, “#2020’deEGO’danbeklentiler” başlıklı bir hashtag açmıştık.
Hürriyet Ankara okurları, geçen hafta boyunca taleplerini yazdı.
Beklenti listesi biraz kabarık.
Genel hatlarıyla şöyle:
* “Ankara’da yolcu taşıyan EGO’ya ait ya da özel tüm eski otobüsler kaldırılmalı.”
* “Ankara’da artık tüm otobüs duraklarının üstü kapatılmalı, oturakları konulmalı.”
* “Yaşlılara kötü davranan özel halk otobüsleri şoförlerinin işlerine son verilmeli.”
Tarih, 1 Kasım 2013’ü gösteriyordu.
O gün bugündür...
Bu kentte okurlarımızla “birlikte yaşa”dık.
Bu köşeyi okurlarımızla “birlikte yaz”dık.
*
Peki.
Geçen yıl neler “yaşa”dık, neler “yaz”dık?
“Aynı hat numarasına sahip olup, farklı güzergâhlar üzerinden sefer yapan EGO otobüsleri, Ankara’da yaşayan/yaşamayan herkesi mağdur ediyor.”
“Nasıl yani?” diye sordum.
Okurumuz -örnekle- durumu şöyle anlattı:
OTOBÜS ŞOFÖRLERİ DE MUZDARİP
* “Misal. 531 no’lu EGO hattının bir de 531-2 olanı var ve hafta içi ikisi de peş peşe çıkış yapıyor. Bunlardan biri Eryaman’dan direkt Etimesgut’a gidiyor, diğeri ise Eryaman içini gezip, Fatih ve Sincan’dan sonra Etimesgut’a geçiyor.