Fatih Tekeci

Deprem ve Afet Bakanlığı kurulmalı

10 Şubat 2020
Elazığ’daki 6.8’lik deprem, şu gerçeği bir kez daha hatırlattı: “Türkiye bir deprem ülkesi.” Ve tabii, bir geçek daha var: “Deprem öldürmez, binalar öldürür.”

ODTÜ’den mezun inşaat mühendisi okurumuz Levent Yıldız, Türkiye’de deprem konusunun öncelikli bir iş/görev haline gelebilmesi için “Deprem ve Afet Bakanlığı” kurulması gerektiği önerisinde bulunmuş.
Okurumuz, iletisinde -özetiyle- şunları kaydetmiş:
* Deprem ve Afet Bakanlığı, hem üniversitelerle hem de ilgili kurumlarla koordineli olarak çalışmalı.
* Bünyesinde çok sayıda inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, şehir ve bölge planlamacısı istihdam etmeli.
* Kentsel planlamalar ve kentsel dönüşümler, uzmanlık alanı deprem olmayan kurumlar yerine (TOKİ, Emlak Konut gibi) bu bakanlığın sorumluluğuna verilmeli.
* Deprem ve Afet Bakanlığı’nın bütçesini, deprem vergileri oluşturmalı ki bu sayede kamuoyunda deprem vergilerinin nereye gittiği tartışması son bulmalı.

BELEDİYELERE DE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

İnşaat mühendisi okurumuz Levent Yıldız, özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir gibi metropol kentlerde belediyelerin, “depreme özel örgütlenmeleri” gerektiğine de dikkat çekmiş ve başkent Ankara’ya şöyle bir parantez açmış:

Yazının Devamını Oku

AVM’lere sıkışıp kaldık

3 Şubat 2020
Ankara’da, “Alışveriş merkezlerine(AVM’lere) sıkışıp kaldık” lafı var ya hani. Okurumuz Elif Kılıç, bize bu lafı söylettiren süreci dört cümlede çok iyi özetlemiş.

1) “Ankara’ya gelen misafirlerimi Ulus’a götürmeye çekiniyorum.”
2) “Ayağımızı çime basacağımız, ailecek piknik yapabileceğimiz yer çok az.”
3) “Artık bu şehirde hafta sonları ve tatillerde boğulduğumuzu hissediyoruz.”
4) “AVM’lere sıkışıp kaldık.”
Eee haklı mı?
Sonuna kadar haklı.

SEMT PAZARINI DUMAN ALMIŞ!

Bahçelievler’de cuma günleri kurulan semt pazarında, “varil içerisinde naylon kasaların yakılmasından” şikâyet eden okurumuzun iletisi şöyle:

Yazının Devamını Oku

‘Asfalt katılım bedeli’ borcu olanlar ödemesinler, beklesinler

27 Ocak 2020
Geçen çarşamba Hürriyet Ankara Bürosu’nu ziyaret eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a şu soruyu sordum: “Asfalt katılım bedeli konusunda son durum nedir?”



DEDİ Kİ: Bugüne kadar Ankaralıların yatırdığı para, 450 milyon lira. Fakat mahsuplaşmamız gereken 450 milyon lira değil.
DEDİ Kİ: Bunların içerisinde inşaat yaparken müteahhidin ödemesi gerekenler var. Onlarla(müteahhitlerle) mahsuplaşmayacağız.
DEDİ Kİ: Ödeme yapan vatandaş mı, müteahhit mi ayrımını yapmak zor. Şu an belediye onları ayırmak için uğraşıyor, çalışıyor.
DEDİ Kİ: Asfalt borcu yüzünden Ankaralıların tapularına konulan şerhleri kaldırdık. Ödeme yapan tüm Ankaralılara ise borcumuz borç.
*

Yazının Devamını Oku

Asfalt katılım bedeli için ‘mahsuplaşma’ çalışması

20 Ocak 2020
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne “asfalt katılım bedeli” ödemesi yapan da... Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne “asfalt katılım bedeli” borcu görünen de... Aynen şu soruyu soruyor: “Yahu! Bu ‘asfalt katılım bedeli’ işi ne âlemde, var mı yeni bir gelişme?”

Paniğe gerek yok.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ne demişti?
* Vatandaşlardan alınan asfalt katılım bedelleri iade edilecek.
* Ödenmiş olan asfalt katılım parası, vatandaşın bundan sonra ödeyeceği emlak vergisinden düşülecek.
* Yeni dönemde asfalt katılım ücreti, binanın yapım aşamasında müteahhitten alınacak.
*
Ama ben yine de...

Yazının Devamını Oku

Dolmuş yönetmeliğine güncelleme geliyor

13 Ocak 2020
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME), kent içi ve dış ilçelerdeki ticari taksilerle ilgili hazırladığı “Ticari Taksi Yönergesi”nin ardından...

Hürriyet Ankara okurları, dedi ki:
“Dolmuşlar için de bir yönergeye ihtiyaç var.”
Müjde!
ABB Ulaşım Dairesi Başkanlığı, çalışmalara başlamış.
ABB’den gelen açıklama şöyle:

GÜNÜMÜZ ŞARTLARINA GÖRE DÜZENLEME

Yazının Devamını Oku

EGO’dan beklentiler

6 Ocak 2020
2019 geçti gitti. Ve dünya, güneşin etrafında yeni bir tura daha çıktı. Yeni tur, yeni bir şans. Ve tabii yine yeni beklentiler.

2019’u uğurlarken, “#2020’deEGO’danbeklentiler” başlıklı bir hashtag açmıştık.
Hürriyet Ankara okurları, geçen hafta boyunca taleplerini yazdı.
Beklenti listesi biraz kabarık.
Genel hatlarıyla şöyle:
* “Ankara’da yolcu taşıyan EGO’ya ait ya da özel tüm eski otobüsler kaldırılmalı.”
* “Ankara’da artık tüm otobüs duraklarının üstü kapatılmalı, oturakları konulmalı.”
* “Yaşlılara kötü davranan özel halk otobüsleri şoförlerinin işlerine son verilmeli.”

Yazının Devamını Oku

Okurlarla ‘en’lerimiz

1 Ocak 2020
Hürriyet Ankara okurlarına “Burada Okur Yazar” selamını çakıp, “Kalem Sizin, Söz Sizin” dediğimizde...

Tarih, 1 Kasım 2013’ü gösteriyordu.
O gün bugündür...
Bu kentte okurlarımızla “birlikte yaşa”dık.
Bu köşeyi okurlarımızla “birlikte yaz”dık.
*
Peki.
Geçen yıl neler “yaşa”dık, neler “yaz”dık?

Yazının Devamını Oku

Acaba hangisi hangisi EGO piti piti

30 Aralık 2019
Hürriyet Ankara WhatsApp Şehir Hattı’na ileti gönderen bir okurumuz demiş ki:

“Aynı hat numarasına sahip olup, farklı güzergâhlar üzerinden sefer yapan EGO otobüsleri, Ankara’da yaşayan/yaşamayan herkesi mağdur ediyor.”
“Nasıl yani?” diye sordum.
Okurumuz -örnekle- durumu şöyle anlattı:

OTOBÜS ŞOFÖRLERİ DE MUZDARİP

* “Misal. 531 no’lu EGO hattının bir de 531-2 olanı var ve hafta içi ikisi de peş peşe çıkış yapıyor. Bunlardan biri Eryaman’dan direkt Etimesgut’a gidiyor, diğeri ise Eryaman içini gezip, Fatih ve Sincan’dan sonra Etimesgut’a geçiyor.

Yazının Devamını Oku