Ve şimdi devlet onları çağırdı

“Hazırlanın gidiyoruz.”

Silahlar kuşanıldı. Cephane alındı. Dağlara doğru harekât başladı.

Onlar Şırnak’tan katılmışlardı. O zaman daha Siirt içindeydi. 

9 arkadaş, dağlarda çatıştılar. 

Peki kime karşı...

Şimdi dikkat...

Bu 9 arkadaş, PKK terör örgütü saflarında değil...

Suriye’de Türkiye’ye karşı kurulmak istenen “kukla kanton projesi” için değil...

Beşparmak Dağları’nda gözü dönmüş Rum çetelerine karşı savaşmışlardı.

Kıbrıs’ta Türklere en ağır işkenceleri yapan, bebekleri küvetlerde boğan çetecilere karşı, 9 arkadaş, şimdiki Şırnak’tan çıkıp savaştılar.

Türk kardeşlerini kurtarmak için ay-yıldızlı bayrağın altında savaştılar.

Çünkü her biri birer Mehmetçikti...

Ve işte önceki gün Şırnak Valisi Mehmet Aktaş bu 9 kahraman gaziyi davet etti.

Kıbrıslı Türk kardeşlerini kurtarmak için verdikleri savaş sonrasında onlara bu devletin şükranlarını sundu.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 45’inci yılı nedeniyle, KKTC Milli Mücadele Madalyası ve Beratı verdi.

Her biri yine aynı saygıyla gelip madalyalarını aldılar.

Arkadaşlar, ben bu haberi okurken tüylerim diken diken oldu.

O yüzden özellikle şu ifadeyi kullandım:

“9 arkadaş Şırnak’tan çıkıp silahları kuşandı ve dağlara çıktı...”

Bunu özellikle yaptım.

Çünkü “Şırnak’tan gelip silah kuşanmak” ya da “dağa çıkmak” ifadeleri son 35 yılda ne anlama geliyor hepimiz biliyoruz...

PKK terörünün yarattığı bir algıdır bu...

Fitnedir...

Bize yaptığı en büyük kötülüktür.

Oysa bu ülkenin kuruluş hamurunda Türkiye’nin her karış toprağından vatan evlatlarının canı vardır, kanı vardır... 

Çanakkale Şehitliği’nde yatanlar...

Kurtuluş Savaşı’nda kan dökenler...

Kıbrıs’ta savaşanlar...

Irkı, kimliği sorgulamadan Türkiye için savaşmıştır.

Evet...

Şırnaklı bu gazilerimiz, Kıbrıslı Türk kardeşleri için canlarını ortaya koymuştur.

Aynı şekilde Bingöl’de Kürt kökenli kardeşlerimiz gazi madalyası aldılar.

Kıbrıs’ta işkence gören Türk kardeşlerini kurtarmak için savaşmışlardı.

İşte bu toprakların asıl gerçeği budur...

O nedenle Şırnak’ta gazi madalyası alan 9 gazimizin bu töreni çok anlamlıdır.

Kıbrıs’ta Türk kardeşlerini kurtarmak için canlarını ortaya koyan Şırnaklı kardeşlerimiz bu törenle, Cumhuriyet’in kuruluş temelini bir kez daha göstermiştir.

Onları davet eden valimize de...

Gazilerimize de helal olsun...

PEKİ BU YILDIZLAR NEREDE ÇALIŞIYOR?

Necati Er üç adımda dünya şampiyonu...

Alperen Acet yüksek atlamada rekor üstüne rekor kırıp madalya alıyor.

Cirit’te Eda Tuğsuz öyle...

Ve daha niceleri... Muazzam başarılar alıyorlar.

Merak ettim...

Peki bu çocuklar acaba nerede çalışıyorlar?

İstanbul’da bir atletizm pisti var mı? Varsa kaç tane? Soyunma odaları... Kalacak yerler...

Ve diğer illerde durum acaba nedir?

Öğrendim ki yok...

Dünya başkenti dediğimiz İstanbul’da yok. 

Yıllardır inşaatı bitmeyen Burhan Felek ortada...

Bu durumda İstanbul hangi ölçülerde bir “olimpik şehir” olabilir?

Spor Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi el ele verip bu dünya başkentine adına yakışır bir spor altyapısı kurmalıdır. 

Umarım gerçek olur...