Sağlık Bakanlığı için bir soru: 'Aman Doktor Bey' ve 'Canım Ebe Hanım'a ne oldu?

Tam arabasından inerken...

3 zorba, 3 eşkıya ellerinde sopalarla saldırıyorlar.

Dr. Günay şimdi hastanede perişan. Görme güçlüğü var. Kıpırdayamıyor...

İzmir’in Torbalı ilçesinde yaşanıyor bu rezalet...

Niye mi?

Cevabını Dr. Günay, DHA muhabirleri Halil İbrahim Karabıyık ve Ertuğrul Koçak’a anlatıyor:

“Mesai sonrası 17.15 sıralarında işten çıktım. 10-15 metre ileride bir fırın vardı, orada durdum. Siyah bir aracın içinden 3 kişi indiğini gördüm. Bunlardan birinin, daha önceden tartışma yaşadığımız, yani şikâyetçi olduğumuz hasta yakını olduğunu son anda fark ettim. Bu kişiler ellerinde sopalarla bana vurmaya başladı. Ne kadar sürdü hatırlamıyorum.”

Olaya bakarsanız... Geçmişi var.

Bu saldırganlar daha önce Sağlık Ocağı’nda engelli bir doktorla tartışırlarken Dr. Günay araya giriyor. Tartışma saldırıya dönüşürken Dr. Günay “Beyaz Kod” uyarısını yapıyor.

İşte bu nedenle bu eşkıyalar Dr. Hürel Günay’a takıyor.

Bu vahşiler yakalandı. Çok merak ediyorum. Bakalım ne ceza alacaklar?

NEREDEN ÇIKTI BU DOKTOR DÖVME

Geçmişte Anadolu’da doktora, hemşireye, ebeye çok büyük saygı vardı.

O yıllarda kasabaya gelen bir doktor neredeyse törenle karşılanırdı. Hemşirenin, ebenin ayrı bir yeri vardı.

Baş üstünde tutulurdu.

Peki öyleyse soralım:

Bir zamanlar “Doktor beyim”di.

Şimdi “Ulan doktor...” nasıl oldu?

Sağlık çalışanlarına olan geleneksel saygı Anadolu’da nasıl böylesine zedelendi, eksildi, örselendi?

Sağlık Bakanlığı bu sorunun cevabını bulmalı.

Valiler bu konuyu inceletmeli. Araştırmalar yapılmalı...

Bugüne kadar meseleye yalnızca polisiye tedbirlerle çözüm arandı.

Suç ve ceza tamam ama...

Bir de bu insanların nasıl bu hale geldiğini sorgulamak gerekmez mi?

Umarım Sağlık Bakanlığı bu konuda kapsamlı bir çalışma yapıyordur...

RUSYA’DAN ÖNERİ GELİYOR: ‘ANKARA-ŞAM HATTI AÇILIYOR’

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın Prag’da yaptığı “Vakti saati gelince biz Suriye’nin başkanıyla görüşme yoluna gidebiliriz...” sözü önceki gün Rusya’dan gelen bir açıklamayla birleşince...

İlk yorum şu oluyor:

“Ankara-Şam hattı açılıyor...”

Nitekim Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov şöyle diyor:

“Şam-Ankara hattında bu kez dışişleri bakanları düzeyinde yeni bir adıma geçilmesi hedefleniyor. Biz iki ülke dışişleri bakanlarının görüşmesi için yer temin edebiliriz...”

Evet, bu açıklamanın izini sürersek...

Önümüzdeki günlerde Mevlüt Çavuşoğlu ile Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat arasında bir görüşmenin gerçekleşme ihtimalini görebiliriz. İstanbul, Halep ya da Moskova... Üç şehir de bir ihtimaldir.

Elbette arada çok büyük zorluklar var.

Örneğin Şam’ın “Türk askeri çekilsin” şartı var.

Türkiye’nin de “Terörü bitirmek için buradayım” sözü var...

İşte bu noktada Rusya devreye girebilir...

Tabii burada Suriye’deki muhaliflerin durumu söz konusu.

Elbette bu derece derin krizlerin çözümü basit değildir. Ama diplomasinin altın kuralı “önce adım atmak”tır. Yani bir yerinden başlamaktır...

Ankara’nın İsrail, BAE ve Mısır’dan sonra Şam’la da normalleşme sürecine girmesi çok önemli bir adım olacaktır...