Kıbrıs’ta birleşme için en kritik adım ‘Yeşil Hat’tan ‘yeşil saha’lara

KIBRIS’ta yaklaşık 50 yıl süren gerilimli birleşme sürecinin belki de en kritik hamlesi “meşin yuvarlak”tan geliyor.
Dün KKTC Futbol Federasyonu’nun Rum ligi ile birleşerek Kıbrıs Futbol Federasyonu’nu yeniden kurma isteğini yazmıştım.
Bugün KKTC Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu ile yaptığım sohbeti aktarıyorum...
Sertoğlu’nun sözlerini lütfen tarafsız bir gözle okuyun...
“Yavruvatan muamelesi” yapmadan dinleyin.
Anladığım kadarıyla Sertoğlu’na ciddi destek var..
-Cumhurbaşkanı Akıncı var.
-Mehmet Ali Talat var.
Yani potansiyel hükümet var.
-KKTC’deki futbol kulüpleri var.
Ve elbette KKTC Futbol Federasyonu var.
Ve şimdi Güney Kıbrıs yönetimi var.
Federasyon başkanı Sertoğlu şöyle diyor:
“Biz Kıbrıs Futbol Federasyonu’nun yeniden kurulmasını istiyoruz. Rum tarafı Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis istiyor. Hatta son olarak Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in açıkladığı güven arttırıcı önlemlerin bir maddesinde açıkça bu birleşmeyi desteklediklerini ilan ettiler. Ne gariptir ki, herkes bunu istiyor ama bunu en çok istemesi gereken Ankara bizi hiç yerine sayıyor. İşte bu bizi çok acıtıyor.”
Sertoğlu’nun bu sözlerini Ankara nasıl yorumluyor bilemem. Ancak gördüğüm şu ki, adada hayat eskisi gibi değil...
Değişim var.
Zaten Kıbrıs Futbol Federasyonu 1932’de Türkler ve Rumlar tarafından kurulmuş.
Şimdi o günlere dönülmek isteniyor.
Bugün ne o katliamları yapan cuntacı faşistler Atina’da, ne de o ırkçı bakış...
Tam tersine Atina’da barışa ve insan haklarına değer verdiğini söyleyen bir sol koalisyon yönetimde.
Kıbrıs’ın Türk tarafında da Cumhurbaşkanı Akıncı’nın şahsiyetinde bir sol sosyal demokrat gelişme gözleniyor.
Yazının bu noktasında Sertoğlu’ndan bir cümle daha aktarmak istiyorum:
“Biliyor musunuz ki yıllarca bizim çocuklarımızı federasyon tanımadığı için hiçbir ligde olamadılar. Türkiye ile bile maç yapamadılar. Ve o çocuklar, o takımlar, o taraftarlar perişan olup gitti. KKTC Futbol Federasyonu parasızlıktan tefecilerin eline düştü. Biz mücadele ettik. Sağ olsun şimdi ki Cumhurbaşkanımız destek verdi. Bugün tefecilerin elinden kurtulmuş, kendi ayakları üzerinde duran bir federasyonumuz var. Şimdi bunu daha ileri götürmek istiyoruz. Oyuncularımızı, takımlarımızı, taraftarlarımızı dünyaya açmak istiyoruz.”

AZİZ YILDIRIM MESELESİ

Federasyon Başkanı Sertoğlu ile Aziz Yıldırım’ın ziyaretinde yaşanan krizle ilgili de ilginç bir sohbetimiz oldu.
-Sordum:
“Sayın Sertoğlu benim tanıdığım Aziz Yıldırım kimseyi küçük görmez, haber vermeden randevu iptal edecek kadar disiplinsiz değildir. Bu olayın arkasında sakın başka bir şey olmasın.”
Sertoğlu bu soruya ilginç bir cevap veriyor:
“Aziz Başkan’ın böyle bir şey yaptığına bende inanmıyorum. Sanıyorum bazı aracılar kendisine yanlış bilgi verdiler, bu gereksiz kriz de o yüzden yaşandı.”
Buradan anlıyorum ki KKTC’de Ankara’ya karşı “bir hiç yerine konma” duygusu hâkim olmaya başlamış.
Bu da bir kırıklık yaratıyor.. Kardeşçe bir kırıklık..
Zaten Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da “yavruvatan” sözüne tepki göstermesinin nedeni de bu olmalı.
Ben bu dinlediklerimden sonra şunu söylüyorum:
Kıbrıs’ta insanlar yaşıyor...
Anneler, babalar, çocuklar geleceklerine ve dünyaya doğru hayaller kuruyor.
Onları ‘diyet ödemesi gereken’ bir halk psikolojine düşürmek kimseye yakışmaz.
Bütün halklar gibi özgür ve demokratik tercihleri doğrultusunda kendi kaderleri üzerine düşünmek en doğal haklarıdır.
Bir büyüklük küçüklük tartışması yerine bir kardeşlik ruhuna ihtiyaç vardır.
Ankara’nın da bu kardeşliğin iyiliğinden başka bir şey istemediğini biliyorum...
Sonuçta siyasetten en uzak olan futbol, diplomasinin ve siyasetin en belirleyici hamlesi haline geliyor..
Ama burada ‘ceza sahası’ yok..
O yüzden Yeşil Hat’tan yeşil sahalara diyorum...