İşte bunu yapmayın

Siyasetin sokulmaması gereken hassas çizgiler bellidir.

Haberin Devamı

Cami, adliye ve kışla...

Ama son dönemde bakıyorum sistemli bir saldırı var.

Son YAŞ kararlarından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetim kademelerine doğru bir huzursuzluk enjeksiyonu başladı.

Düpedüz asılsız dedikodular... Yalan iddialar bazı köşelerde, sosyal medyada uçuşuyor.

Ve son olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun sözleri...

İnanılmaz iddialar...

Kılıçdaroğlu şöyle diyor:

Son YAŞ kararlarından, istifalardan görüyoruz ki, şimdi orduya da siyaseti sokmaya başladılar.”

Bu sözler öyle basit bir iddia değildir. 

Söz konusu olan bu milletin gözbebeği olan TSK’dır. 

Bir ana muhalefet liderinin “Aldığım duyumlara göre” diyerek böyle bir açıklama yapmasını çok yadırgadım.

Çünkü bu konu Cumhuriyet tarihimizin en hassas konusudur.

Geçmişte bu tür iddiaların TSK’yı nasıl yıprattığını tarihin “üzücü sayfaları”nda bulabiliriz.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu bu kadarla da kalmıyor.

Daha ağır ve vahim iddialar ortaya atıyor. 

Diyor ki: “Komutan terfilerinde, liyakatten çok siyasal sadakate yani AKP’den bulunan tanıdıklara, akrabalık bağlarına göre atama yapıldı.”

Doğrusu bu kadar vahim ve hassas bir iddiayı bir ana muhalefet partisi liderinin “aldığım duyumlara göre” diyerek ortaya atmasını anlamak mümkün değildir.

Sayın Kılıçdaroğlu keşke bu vahim iddiaları ortaya atmadan önce biraz düşünseydi...

Çünkü şu anda bir ateş çemberiyle muazzam bir mücadele veren TSK’ya yapılacak en büyük kötülük, moralsizlik ve huzursuzluk pompalamaktır.

Öyle ya...

Kılıçdaroğlu’nun iddiasına göre başta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Güler ve kuvvet komutanları “liyakate değil, siyasi sadakate boyun eğmiş” komutanlar durumuna düşürülmüştür ki...

Bu gerçekten üzücüdür.

Türk ordusuna yıllarca şerefle hizmet etmiş bu insanlara böyle “kulaktan dolma” iddialarla çamur atılmasına benim gönlüm razı gelmiyor.

Ayrıca, Hulusi Akar gerek Genelkurmay Başkanlığı gerekse kuvvet komutanlığı dönemlerinde defalarca YAŞ toplantısına katılmış, atama ve terfileri görüşmüştür.

Aynı şekilde komuta kademesindeki komutanlar daha önceki şûralara katılmıştır. 

Haberin Devamı

O günlerde “siyasi sadakat” söylentileri yoktu. 

Çünkü bu komutanlar terfi ve tayinleri liyakat ve performans değerlendirmesine göre yapmışlardı.

25-30 yıldır bu sistem değişmeden işlemiştir.

Aslında beni daha çok üzen şudur:

Yurtdışı ve yurtiçinde terörle mücadele eden...

Ege’den Suriye sınırına kadar gelişen tehditlere karşı sürekli hareket halinde olan TSK’nın, yönetim kademesini, ast-üst ilişkisini böylesine ağır ithamlarla huzursuzluğa sevk etmek akıl alır gibi değildir.

Ordu içinde “Acaba mı?” sorusunun pompalanması disiplin açısından tehlikeli bir virüsün TSK bünyesine enjekte edilmesi anlamına da gelebilir.

Evet 5 kişi emeklilik istemiştir.

Geçmişte de benzeri istekler olmuş.

Haberin Devamı

Hatta Genelkurmay Başkanlığı bekleyen Kara Kuvvetleri komutanlarının emekliliğe sevk edildikleri olmuştur.

Genelkurmay Başkanı Org. Torumtay’ın Körfez Savaşı sırasında Cumhurbaşkanı Özal’la ters düştüğü için istifa ettiği hâlâ hafızalardadır. 

Org. Torumtay dürüst ve demokrasiye bağlı bir asker olarak emekliye ayrılma hakkını kullanmıştı.

15 TEMMUZ HATIRLATMASI

Bu aşamada bir konunun daha altını çizmek gerekiyor.

Unutulmamalıdır ki...

Başta Hulusi Akar olmak üzere bu komuta kademesindeki her komutan ve subay 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında demokrasiyi ve TSK’nın şerefini korumuştur.

Bu ordu milletin ordusudur.

Mustafa Kemal Atatürk, 1921-22 Meclis oturumlarında her cephede düşmanla savaşan kahraman Türk ordusu için hep şu ifadeyi kullanmıştır: “Meclis’in ordusu.”

Haberin Devamı

Artık bu ordu “vesayet tartışmaları”nın dışında bırakılmalıdır...

Yazarın Tüm Yazıları