Paylaş
THY yönetiminden Candan Karlıtekin, Temel Kotil ve Hamdi Topçu toplantı halindeyken haber geliyor: “Amsterdam Havalimanı’na iniş yapan THY uçağı düştü.”
Şok...
Hemen acil durum merkezi kuruluyor. Ailelere haber vermek üzere yolcu listeleri isteniyor. Mucize eseri uçaktaki 135 yolcudan sadece 9’u ölmüş. Hayatını kaybedenlerin 4’ü personel, birisi iş insanı ve 4’ü ABD vatandaşı idi.
Aradan zaman geçiyor ama otopsiler bir türlü bitmiyordu. Bütün yaralılar sayılıyor ama bir kişi eksik çıkıyordu. Bu nedenle de ölenlerin cenazesi verilemiyordu.
Hollanda makamları da şaşkındı. Yolcu listeleri bir kişinin kayıp olduğunu gösteriyordu.
Kimdi bu yolcu ve neredeydi?
Ve araştırmalar sürerken THY Başkanı Hamdi Topçu’ya bir mesaj geldi: “Bir CIA ajanı geldi, bilgi almak istiyor.”
Topçu şaşırmıştı. CIA de nereden çıkmıştı...
Ajanı odasına aldı.
CIA ajanı aynen şöyle dedi: “Sayın başkan, sizin aradığınız kişi sizin uçaktan çıkıp Los Angeles’a uçmuştur.”
Şaşkınlık daha da artmıştı.
Topçu ne olur ne olmaz diye düşünerek sordu: “Acaba kimliğinizi görebilir miyim? Ve sakıncası yoksa bir fotokopisini alabilir miyim?”
Ajan: “Elbette, buyurun alın.”
Topçu kimliğin fotokopisini aldıktan sonra isim kontrolünü yaptı ve doğruladı.
Yalnız garip olan şuydu:
Amerika’ya giden uçak THY’nin inişinden 45 dakika sonra kalkıyordu. Üstelik kaza olmuştu. Bu kişi kaza yapmış uçaktan çıkıp 45 dakikada Los Angeles uçağına nasıl gidebilmişti?
Bu sır hiçbir zaman çözülemedi.
Hatta Hollanda yetkilileri araştırmayı devam ettirince Hamdi Topçu cenazeleri alabilmek için kendisini ziyaret eden CIA yetkilisinin sözlerini aktardı. Tabii kimlik fotokopisiyle...
Böylece cenazeler alınabildi.
Ama olayın sırrı hâlâ çözülemedi.
PARİS’TE GİZLİ AŞK YAŞAYAN YOLCUNUN ŞEYTANİ PLANI
THY’nin şikâyet hattına bir e-mail gelir.
İçeriği özetle şöyledir: “Eşimle beraber Paris’te uçağa bindik. 2’nci sırada oturuyorduk. Hemen önümüzde beyaz elbiseli bir adam servis yapan hostese ‘Yalnız benim olacaksın’ gibi sözler söylüyordu. Hostes hanım sinirli bir şekilde arkaya gitti. Hostes hanımı çağırdım. Hostes de bu kişinin pilot olduğunu söyledi. ‘Bu adam mı bizi uçuracak!’ diye tepki gösterdim. Hostes de sözlerimi pilota aktarmış. Pilot da beni istenmeyen yolcu ilan edip uçaktan indirdi. Şikâyetçiyim.”
E-maili atan kişi telefon numarasını da yazmış.
Hamdi Topçu şikâyetçi kişiyi kendisi arıyor.
Ve adam aynı şeyleri detaylarıyla anlatıyor. Topçu hemen başpilot Asaf Bora’yı arıyor.
Bora’nın cevabı: “Bu pilot arkadaş böyle bir şey yapacak kişi değildir. Kendisini iyi tanırım. Ama araştıracağım.”
Ve araştırmanın sonucu:
Şikâyetçi kişi kendisini uçaktan attırmak için plan yapmış. İnceleme kayıtlarına göre kendisi uçaktan inip de karısı devam edince, Paris’te sevgilisiyle birlikte olma fırsatını yakalamış. Ertesi gün de yine sevgilisiyle birlikte Türkiye’ye dönmüş. Muhtemelen hem karısının baskısı hem de bedava bilet umuduyla bu şikâyet mailini göndermiş.
Yolcunun “şeytani planı” belgelenince Hamdi Topçu tekrar telefonla arıyor:
“Evet beyefendi, şikayetinizi inceledik. Ve görünen o ki kendinizi uçaktan indirtmişsiniz. Nitekim sonrasında dönüşünüz de kayıtlarda.”
“Nasıl yani?”
“Evet evet. Biz tespitlerimizi içeren resmi belgeyi adresinize göndereceğiz.”
Bir sessizlik... Sonra...
“Ben aslında şikâyetten vazgeçmiştim. Sorun olsun istemem...”
ÖN KOLTUK TARTIŞMASINA BAŞBAKAN ÇÖZÜMÜ
Bir Ankara uçuşunda bir milletvekiline arka sıralardan koltuk verilmiş.
Milletvekili de ateş püskürüyor.
Meclis kulislerinde sürekli kendisine yapılan bu haksızlığı anlatıyor. Yine kuliste bu konuyu anlatırken İstanbul milletvekili İlhan Albayrak telefonla Hamdi Topçu’yu arıyor. Ve olayı anlatıyor. Sonra da gönül alsın diye telefonu milletvekiline veriyor. Milletvekili yine aynı yüksek tonla ve öfkeyle olayı anlatıyor.
Topçu cevap veriyor: “Sayın vekilim, konudan haberim var. Ancak Sayın Başbakanımızın talimatı var, ‘Mümkün olduğu kadar bizim vekillerimizi normal koltuklarda halkla birlikte uçurun’ diye. Biz de böyle yapıyoruz. Ama dilerseniz bundan sonra sizin için yapmayız. Tabii Sayın Başbakan’a bilgi vererek...”
Milletvekili: “Eveeet, şimdi anladım. İsterseniz biz bu konuyu hiç konuşmamış olalım.”
Topçu: “Elbette sayın vekilim...”
Tabii böyle bir talimat da yok...
*
Evet arkadaşlar, bu cumartesi size “gökyüzünden ilginç hikâyeler” aktardım.
Anlaşılacağı üzere 12 yıl süreyle THY’ye hizmet vermiş eski Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun kitabından seçtim.
Tabii kitapta bazen tatlı sitem dolu bölümler de var. Ama ben polemikten kaçan ve neden olmayı da sevmeyen bir yazar olduğum için yalnızca bu ilginç olayları aktardım.
Kitapta THY’nin yükselen başarısının sırları da var elbette.
İyi hafta sonları...
30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutlarım.
YARIN: Mustafa Kemal’in ağzından 21 gün süren büyük muharebenin hikâyesi...
Paylaş