Paylaş
Bugün sandık başındayız.
Gece sonuçlar netleşecek.
Kazanan, kaybeden ortaya çıkacak.
Bunları uzun uzun analiz edeceğiz.
Ama ben bugünden şu üç beklentimi yazmak istedim:
1) EN YÜKSEK KALİTEDE DEMOKRASİ: Bir toplumun demokrasiye olan inancı, seçime katılma oranıyla doğru orantılıdır. Umarım bu seçimlerde dünyaya örnek olacak bir katılım oranı görürüz.
2) ENGELLİLER İÇİN NE OLUR: Bakın bu bir yerel seçimde o şehirleri, ilçeleri, beldeleri yönetecek kişileri seçeceğiz. Ama her seçimde kucakta, sırtta kargatulumba taşınan engelli vatandaşlarımızın, yaşlılarımızın fotoğrafları bana şunu söylüyor: “Yine mi akıllanmadık”.
Üstelik bu yerel seçimde engelli vatandaşımızın günlük yaşamıyla ilgili çözümü bulması gereken kişiyi seçiyoruz.
3) YÜRÜTME VE MECLİS ÇALIŞACAK: Yerel seçim sonuçları ardından elbette Türkiye yoluna devam edecek. O nedenle ben demokrasi terbiyesine uygun bir şekilde siyasi hayatın da, gündelik hayatımızın da devamını bekliyorum. Yani yürütme görevine devam edecek. Meclis yasamasına devam edecek... Bunun adı demokrasinin gündelik dilidir. Alfabesidir. Yani seçim bitti... Şimdi iş zamanıdır.
4) DEVLET DÜŞMANLARININ DURUMLARI: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıktan söyledi ve sayı da verdi: “Seçimlere bazı PKK’lı ve sempatizanları da giriyor...”
Cumhurbaşkanı Erdoğan açık açık söyledi...
E arkadaşlar bile bile bu kişileri oraya aday yaparsanız. Bunun da elbette bir sonucu olacaktır.
5) KAYBEDEN GİTSİN: Ne olur artık demokrasinin en güzel ve en yaratıcı kuralı işlesin.
Yani... “Kaybeden gitsin arkadaş”...
6) ANKET ŞİRKETİ SAHİPLERİ: Ya arkadaş, hadi siyasette kaybeden gitsin diyoruz da. Bir de üst üste tahmin kaybeden anket şirketleri var. Ve ben merak ediyorum... Hâlâ nasıl oluyor da anket yapıyorlar... Kaç seçim oldu. Ben hâlâ şu ana kadar “Tahminim tutmadı. Açık ara fark yedim ve bırakıyorum” diyen bir anket şirketini duymadım... Dahası hâlâ bu şirketlere anket yaptıranlar var...
EĞER DEVLET NEDİR DERSENİZ BENİ DE İŞTE BU FOTOĞRAF YAKALIYOR
Biz, “Hangi ili kim kazandı”
falan derken...
Biz, “Falanca ilde durum şuymuş” diye anket dedikodularıyla uğraşırken...
Ajanslarda bir fotoğraf gördüm... Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Suriye sınırımızın “sıfır noktası”nda bir açılış yaptı.
Bu öyle bir açılış ki...
Köprülü kavşak, kaymakamlık binası açılışı falan değil...
Çünkü beton, demir, çimento, temel atma butonu filan yok bu açılışta...
Dahada ötesi bu açılışta “Vay Türkiye’ye F35 vermeyiz” diyen ABD’ye karşı bir NATO duruşu var.
Zaten arkadaki saatlerden belli.
Bütün bunların ötesinde...
Milletin “beka mimarisi”nin açılışıdır.
Ajans da haberi zaten şöyle geçti:
“Bakan Akar, Fırat’ın doğusundaki terör hedeflerine yönelik planlanan olası harekâtın sevk ve idaresinin yapılacağı ‘İleri Müşterek Harekât Merkezi’ni açtı.”
Ne ilginç bir rastlantıdır ki...
Bakan Akar Suriye’nin sıfır noktasında bu açılışı yaparken...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İstanbul Kağıthane’deki mitingde şöyle diyordu:
“Seçimden sonra ilk iş Suriye meselesini masada değil sahada mutlaka çözeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “saha” dediği yer Milli Savunma Bakanı Akar’ın Suriye’nin sıfır noktasında bir askerimize sarılıp açtığı işte o harekât merkezidir...
Devlet olmak işte böyle bir şeydir...
Seçim bayramdır. Çünkü milletin tercihi demokrasi bayramıdır...
Hayırlı olsun...
Paylaş