“Burada alınan örneklerde mikroplastik bulundu...”
Ulusal Kutup Bilim Seferi’ne giden Türk bilim insanlarından gelen bu haber kamuoyunda pek etki yaratmamıştı.
Ama haberi okuyan Rize’deki bir grup Fen lisesi öğrencisi çok heyecanlanmıştı.
Ortaya attıkları soru şuydu:
“Antarktika’da mikroplastik bulundu. Peki Türkiye’de durum ne? Biz de araştıralım...”
Alperen ve Eyüphan içlerinde giderek büyüyen bu soruyu öğretmenleri Ülgan Aytan’a açarlar.
Ve işte bu noktadan sonra iki fen lisesi öğrencisini, Türkiye açısından hayati değerde bir buluşa götüren süreç başlar.
Elbette ki İsveç’in üyeliğine Türkiye’nin onay verip vermeyeceği sorusu. Ama ortada Türkiye’nin de çok ciddi hassasiyetleri var...
ABD’li askerler, YPG’li militanlarla birlikte...
Bir NATO üyesi olarak Türkiye, aylardır beklentilerini aktarıyor. Hem Beyaz Saray’a hem de NATO Genel Sekreteri’ne en üst düzeyde mesajlar veriliyor. Ancak henüz bir sonuç yok... Peki nedir Türkiye’nin hassasiyetleri? Gelin bunları haritalar üzerinden anlatalım.
1) Yıl 2015... Haziran ayı... Suriye...
Haritadaki siyah bölüm, Suriye’nin kuzeyinde DEAŞ’ın kontrolündeki toprakları gösteriyor.
Sarı alan ise PKK/YPG’nin kontrolündeki bölge.
Ailesi günlerce enkaz altında aramış ama bulamamıştı.
Hiçbir iz yoktu.
Büyükanneler, dedeler, halalar gözyaşları içinde bir haber bekliyorlardı.
Yakınlarını kaybetmiş aileler sürekli olarak birbirleriyle görüşüyorlardı. Neredeyse onlar artık bir aile olmuştu.
İşte öyle bir sohbette öğrenmişlerdi:
“Enkazdan çıkartılan bir çocuk ailesi bulunamadığı için sevgi evine yerleştirilmiş. Aile büyük çabalardan sonra çocuğu Bursa’da bir sevgi evinde bulmuş...”
Bu haber yakınlarını kaybedenler arasında dalga dalga yayılıyordu.
“Peşpeşe zehirlenmeler var.”
Şu an için büyük panik yaratacak bir durum görmüyorum ama...
Biraz araştırınca...
Bakteri zehirlenmeleriyle acil servise gidenlerin sayısının zaman zaman yükseldiğini öğreniyorum.
O yüzden de...
Daha sezonun başında:
“Dikkat... Dikkat... Dikkat...” diyorum.
Yaz sezonunun başladığı günlerle bayram tatili birleşince tatil beldelerinde nüfus kat kat artıyor.
1- CUMHURBAŞKANLIĞI kararıyla koruma altına alındı...
Çevre Bakanlığı yıkım kararı çıkarttı.
Çevre dernekleri davalar açtı.
Caretta carettaların üreme bölgesi olduğu için koruma dernekleri isyan etti.
Mahkeme yıkım kararı aldı.
Yıkım kararı defalarca belediyeye gönderildi.
Ama dünyanın en güzel sahilindeki bu
İçimden bir ses, “Bu bayram yalnızca acısı olanlara bak” diyordu.
Öyle de yaptım.
Ve Kahramanmaraş’tan gelen o fotoğrafı görünce TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u aradım.
Kurtulmuş orada depremzedelerle bayram namazı kılıyor, kahvaltı ediyordu.
Kısa bir sohbet yaptık.
Milletin yanında olma duygusunun, siyasetin çok ötesinde olduğunu anlatan bir sohbetti bu...
Sonra bir fotoğraf daha...
- Acaba askerin omzuna başını dayamış öylece bize bakan o çocuk Ada bebek mi?
Çoğunuz Ada olduğunu düşünüyor.
Ben de dahil.
Ve araştırmaya devam ediyoruz.
Milli Savunma Bakanlığı büyük bir titizlikle fotoğrafın izini sürüyor.
Tabii şu soru da vardı:
- Deprem çok sayıda ili kapsamıştı. Acaba o fotoğraf nerede çekilmişti?
Şimdi birçok koldan
Nadire Hanım, askerin omzuna başını koymuş çocuğu görünce tutulup kalıyor.
Masmavi boncuk gözlü, altın sarısı saçlı bir çocuk.
Enkazdan yeni çıkartılmış ve başını bir askerin omzuna dayamış bakıyor.
Nadire Hanım gözyaşlarıyla soruyor:
- Allah’ım, bu bizim küçük Ada bebeğimiz mi?
- Evet evet, çok benziyor...
Bütün aile heyecan içinde.