Biliyorsunuz... Büyük marketler artık naylon poşet vermiyor...
Buna tamam. Karar güzel...
Çünkü naylon doğada tüketilemez. Naylon bir kirliliktir... Doğa kanseridir...
Peki buna karşılık holding marketleri ne yaptılar. O kocaman ve süper marketler...
Poşetler hazırlayıp 1 liradan, 2 liradan satmaya başladılar.
İşte bunun için soruyorum bu soruyu:
“Zaten her yıl kârın en güzelini açıklıyorsunuz. Hiçbirinizin aklına gelmedi mi? Bulunduğunuz şehirlerde, ilçelerde o mahallenin kadınlarına el işi file yaptırmak...”
İş sahası yani...
Çok önemli bir soru işareti için bende bir “cevap ışığı” yaktı.
Bakalım sizde nasıl bir ışık yakacak...
Haber şu: “Doğu Akdeniz’de doğalgaz arayan ExxonMobil gemisi arıza yaptı.”
Evet, haber bu kadar kısa... Ama Akdeniz kadar büyük ve derin... Şimdi bir “diplomasi dedektifliği” yapsak... Ve soruyu sorup ipuçlarını toplamaya başlasak...
Günlerdir kendi kendime soruyordum: “Bunca plan, bunca hazırlık, tırlar dolusu silah, özel danışmanlar, komandolar... YPG’li teröristler üzerinden Suriye’nin kuzeyinde bir ‘kukla kanton’ planı... Peki ne oldu da Trump aniden bir çekilme kararı aldı?”
Biraz geriye gidelim...
26 ve 27 Ağustos 2018’de şöyle yazmışım: “ABD Jeoloji Kurumu (USGS) araştırmalarına göre Doğu Akdeniz’de keşfedilmeyi bekleyen 1.7 milyar varil petrol ve 122 trilyon fit küp gaz olabileceğini belirtiliyor.”
Sonra... Hatırlayacağınız gibi, Fransız ve İtalyan enerji şirketleri Kıbrıs Rum kesimiyle
Ya da “2018’den insanlığa ne kaldı?”
Elbette çok cevabı var...
Savaşlar, buluşlar, kayıplar, kazançlar...
Ama geriye doğru haberleri biraz tarayınca bir ses duydum.
Sakin ve hüzünlü bir ses...
Çiğdem Hanım...
Diyordu ki:
“
İstanbul Ankara arası hızlı tren rayları döşenirken “Gel gidelim de oralarda ne oluyor birlikte bakalım” demişti.
Helikopterle uzun uzun uçup bir patates tarlasına inmiştik. Şanlıurfa’dan gelen mevsimlik işçiler çalışıyordu. “Mühendis bey gelmiş” dediler. Önce çaktırmadı. Ama sonra bakan olduğu anlaşıldı. Başladı konuşmaya.
İşçiler “Derdimiz büyük. Mayış çok az” diye sordular.
Sohbet uzadı... Ve biz oradan ayrılırken gülüyordu işçiler. Gülüyorduk...
Erzincan sokaklarında, “Ne olacak bu iş” diye soranlarla... İzmir’in Kemeraltı’sında “Başkan olman zor” diyen kadın da...
Sonunda gülmüşlerdi. Gülüyorduk...
Başbakan oldu... Gazeteciler sordu:
“
‘Hayvanlarafısıldayankadın’ isimli hesap paylaştı.
Hem de bir çığlık gibi paylaştı.
Ben o videoyu sonuna kadar izleyemedim.
İçim acıdı.
Gözyaşlarımın ucunda tıkanıp kaldım.
Barınaktaki o küçücük köpeklerin, minik kedilerin içler acısı halleri...
Açlıktan havlayamayacak hale gelmiş, inleyen o zavallı hayvanlar...
Pislik içinde dışkılarının arasında... Boğuk inlemeler halinde...
- Bundan sonra ne olacak?
Arkadaşlar...
YPG/PKK orada durduğu sürece Fırat’ın doğusundaki bu oluşuma Türkiye izin vermez. Bu harekât mutlaka yapılır. Ayrıca zaten bu harekât fiilen başlamıştır. İstihbarat olarak, keşif olarak başlamıştır. Havadan bombalamayla yumuşatma olarak başlamıştır. İçeri ne zaman girileceğine de Türkiye bütün dengeleri gözeterek kendisi karar verir. Ki bana göre fiilen içerideyiz.
Hatırlayın...
Önceki gün Başkan Trump’ın Suriye’den çekilme kararı üzerine yazmıştım.
“Eğer Suriye sınırımızdaki terör oluşumunu anlamak istiyorsanız, Körfez Savaşı sırasında yaşadıklarımızı dikkatle hatırlayın.”
O günlerde...
ABD çok uluslu güç adı altında Kuzey Irak’ta uçuş yasağı ilan etmişti. Sonra
Sanki o papağan Bahtiyar durmadan benimle konuşuyor.
Mesela diyor ki:
“Erzincan’daki o kedi var ya...
Bir asker, nöbetçilerin gözü önünde dakikalarca o kediyi dikenli tellere vurmuştu. Sonra da o insan ‘Bunalımdayım’ dediği için serbest kalmıştı.
Ben...
Yani kendisini şef diye tanıtan bir insanın kurbanı Bahtiyar.
İşte şimdi o kedinin yanındayım.
Neyse ki sizlerden uzaktayım. Ve artık acı çekmiyorum...”
Ben ilk sözü baştan yazıyorum:
“Bu olay Türkiye için bir istihbarat ve kararlılık zaferidir.”
Çünkü...
1) ABD Başkanı’nın önüne gerçekler belgeleriyle konmuştur.
2) Türkiye, ABD Başkanı’na rağmen bölgede iş çeviren Pentagon’un yarattığı olayları deşifre etmiştir.
3) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkışları ve daha önce yapılan harekâtlardaki kararlılık ölçü olmuştur.
4) “Fırat Kalkanı” dedik, “Acaba Türkiye yapabilir mi?” dediler. Büyük bir başarıyla yaptık.
5)