Teke Tek

Fatih ALTAYLI

Refah'ta paranoya

Hürriyet'in dünkü manşetinde yer alan ‘‘Gençler Harekâtı’’, RP Sözcüsü Kapusuz tarafından ‘‘Refah'ı bölüp, birbirine düşürmek isteyenlerin komplosu’’ olarak değerlendirildi.

Kapatılma davasının sonucunun açıklanmasına sayılı günler kala, partinin ciddi bir paranoya içinde olduğunu gösteren bir açıklama oldu Kapusuz'unki...

Oysa haber hiç de Kapusuz'un algıladığı gibi değil.

Parti içindeki dört güçlü isim, ki bunların üçü çekirdekten RP'li, biri yanar döner, bir araya gelmişler ve kapatılma sonrasında neler yapılabileceğini konuşmuşlar.

Hürriyet'e akseden fikirleri hiç de öyle kötü değil.

Türkiye ile barışık, yüzde 20'yi memnun etme uğruna yüzde sekseni sinir etmeyen bir parti düşünmüşler.

Genel Başkan'ın emanetçi değil, seçilmiş biri olmasını istemişler...

Ne var bunlarda?

Kötü mü yapmışlar?..

Bu dörtlünün yaptıkları toplantı ve ortaya koydukları fikirler, RP kapatılsa da, kapatılmasa da her parti içinde zaman zaman ortaya konulabilecek geleceğe dönük projeler.

Parti içinde bir grubun parti menfaatine yaptığı bir çalışmayı duyurmanın neresi partiyi bölmek için yapılan yalan yayın?..

Yoksa Kapusuz ve temsil ettiği grup, bu doğru düşüncelerin RP içinde yeşermesine mi karşı?

İlginç bir parti RP...

Hakkındaki objektif haberleri bile doğru algılamaktan aciz yönetimlere emanet edilmiş bir parti.

Yazık... Tam paranoyak olmuşlar...

Mahkeme oyalanıyor

ANAYASA Mahkemesi, kararını açıklamayı uzattıkça uzatıyor.

Bu uzamaya RP'nin taktikleri kadar, mahkeme heyetindeki bazı üyelerin tavırları da neden oluyor.

Köy görünüyor, kılavuz gösteriyor... Ama mahkeme sonuca doğru ilerlemiyor.

Bildiğimiz kadarıyla delillerin incelenmesi bitti. Savunmalar dinlendi.

Mahkemenin neyi beklediği, neden geciktiği meçhul.

Acaba ‘‘Öldürme, korkut’’ mantığıyla mı hareket ediyorlar?

Öyleyse diyecek tek söz var. Karar RP lehine veya aleyhine. Fark etmez.

Geç gelen adalet,adalet değildir.

Adalet varsa

ÇİLLER için bugün çok önemli.

Yargıtay'ın Parsadan'ın mahkûmiyeti ile ilgili kararı bugün açıklanıyor. Parsadan'ın örtülü ödeneği dolandırmaktan ötürü aldığı ceza, Yargıtay tarafından da onanırsa, Çiller'in de örtülü ödeneki yasayla belirlenen amaçları dışında şahsi menfaatleri için kullandığı ortaya çıkacak.

Çünkü biliyorsunuz Parsadan, örtülü ödenekten parayı ‘‘DYP için çalışmak ve oy toplamak’’ gerekçesiyle götürmüştü.

Yani yasanın ‘‘Devletin çıkarları için bütçede olmayan harcamaların yapılması’’ amacıyla koyduğu örtülü ödenek, Çiller'in ve partisinin çıkarları için harcanmış olacak. Tabii Yargıtay, Parsadan'a verilen cezayı onaylarsa...

Çiller de, devletin parasını dolandırıcıya kaptırdığı için değil, örtülü ödenek parasını amaç dışı harcadığı için suçlu olacak.

Ve tabii ki yargılanacak...

Kararı merakla bekliyorum...

Çiller ise Yargıtay'ın cezayı onaylayacağına kesin gözüyle bakıyor olmalı ki, ‘‘Beni Yüce Divan'a gönderecekleri belli’’ demeye başladı. Sonra da ekliyor: ‘‘Bunu yapanları tükürükle boğacağım.’’

Hanımefendi korkuyor ve mezarlıkta dolaşırken ıslık çalıyor.

Bilmiyor ki, ölüler insana zarar vermez.

Ama adalet, eğer varsa, hiçbir şeyi yapanın yanına kâr bırakmaz.

Kapalı teşekkür

RTÜK, Radyo D'yi kapattı.

3 günlük ceza, benim yaptığım birtakım siyasi eleştirilerde dozu kaçırmam üzerine verilmiş.

Kapatılmaya kızmıyorum.

Tam aksine, onca şeriatçı, gerici, bölücü yayın varken Radyo D'yi tercih eden ve dinleyen RTÜK'ü kutluyorum.

İyi yayının hangisi olduğunu biliyor ve onu dinliyorlar.

Teşekkürler RTÜK..

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Haklılar adalete güvenip, haksızlar adaletten korktuğu zaman.

---