Skor basını 0, Galatasaray 2

BEN bu ‘‘spor basınını’’ eleştirince kabahat oluyor. Etmedik hakaret bırakmıyorlar.

Gerçi kapı arkalarında ‘‘Fatih'in söyledikleri yalan mı?’’ diyorlar ama yine de bana kızıyorlar. Ama her olay benim haklılığımı ortaya çıkarıyor.

Salı akşamı spor yorumcularını dinlediniz mi, dünkü spor sayfalarını gördünüz mü?

Ben hem dinledim, hem okudum.

Hem de güldüm.

Zavallılıklarına, utanma duygusundan yoksun oluşlarına.

Elbet içlerinde çok sağduyulu, çok doğru düzgün yazanlar da var ama geneline güldüm.

Salı sabahına kadar spor sayfalarında Galatasaray'ın yok oluşunun keyfini sürüyorlardı.

Bir yılı aşkın bir süredir Fatih Terim'den ‘‘İmparator’’ oluşunun intikamını alıyorlardı.

Salı gecesi saat 24.00 itibarıyla her şey değişti.

Bir anda Fatih yeniden İmparator oldu, Galatasaray yeniden ‘‘Avrupa Aslanı’’.

Bir 90, hatta bir 45 dakika her şeyin değişmesine yetti.

Peki ne zamana kadar!

Allah muhafaza Galatasaray'ın alacağı ilk yenilgiye, ağzımdan yel alsın Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nden elenişine kadar.

O gün yeniden vurmaya başlayacaklar.

Ne yergide insafları var, ne övgüde.

Ne karalarken bilgileri var, ne aklarken.

Laf olsun, torba dolsun diye yazıyorlar.

Spor okurları, spor yazarlarını fersah fersah aşmış bunun bile farkında değiller.

Laf kalabalığı, hamaset, goy goy. Üç tane beylik laf. 4 tane numaralı diziliş.

Bloklar arası bağlantı var veya yok ahkámları.

Eeee, spor basını... Hani Galatasaray bitmişti.

Avrupa'nın kralı artık başkalarıydı.

Ne oldu...

Doğrudur, Galatasaray bir gol UEFA'ya, bir gol Juventus'a attı.

Ama gollerin ikisi de spor basınına...

NOT: Türk sporunun bu keyifli gününde böyle bir eleştiri yazmak istemezdim ama bazılarının bu yazıyı hak etmediklerini söyleyemezsiniz değil mi?

Galatasaray erteleme istemiyor


SPOR programlarında maç sonrası yapılan ‘‘geyiklerde’’ Futbol Federasyonu Başkanı'na çağrılarda bulunuldu ve Galatasaray ile Beşiktaş'ın bu hafta oynayacakları lig maçlarının ‘‘ertelenmesi’’ istendi.

Oysa Beşiktaş'ı bilmem ama Galatasaray'ın böyle bir talebi yok.

Hatta tam aksine Galatasaray'ın teknik patronu Fatih Terim lig maçını oynamak istiyor.

Çünkü oluşturmaya başladığı takımın oynadıkça daha iyiye gittiğini düşünüyor ve bunda da haklı çıkıyor.

Üstelik de UEFA Kupası'nı aldığı yıl Galatasaray'ı en azından Türkiye'de şampiyon yapmamak üzere kenetlenmiş güçlerin sarı kırmızılı takımın maçlarının ertelenmesini sürekli engellediğini ve Galatasaray'ın oynaya oynaya Avrupa Şampiyonu olduğunu biliyor.

Fatih Terim'in kafasındaki plana göre Galatasaray cumartesi günü İstanbulspor'u yenecek ve o gazla İspanya'ya gidecek.

ABD, Irak'ta ateşle oynuyor


IRAK'ta benim aylar önce dikkat çektiğim bir gelişme, dün de Hasan Cemal'in köşesindeydi: Irak'ın üçe bölünme olasılığı.

Ben birkaç ay önce Kudüs Üniversitesi profesörlerinden Sholomo Avineri'nin bir İsviçre gazetesindeki makalesinden alıntı yapmış ve İsrail'in önemli siyaset bilimcilerinden biri olan Avineri'nin Irak'ı üçe bölmeyi önermesinin İsrail'in ‘‘gizli gündemi’’ olabileceğini söylemiştim.

Cemal de yazısında Avineri'nin daha yakın bir tarihte Financial Times'ta çıkan bir yazısından aynı fikri alıntılamış.

New York Times'ta yayınlanan ve ABD Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Leslie Gelb'in imzasını taşıyan bir başka makalede de benzer bir öneri var ve bunu da Hasan Cemal'in yazısından öğreniyoruz.

Türkiye'nin yanı başındaki oyun giderek daha tehlikeli hale geliyor. Ve Amerika şimdi her şeyi daha içinden çıkılmaz hale getirecek bir adım atıyor.

ABD Irak'ta yeni bir paramiliter güç oluşturmak için düğmeye bastı.

Bu güç 5 ayrı unsurdan oluşacak. Alavi'nin Irak Ulusal Şurásı, Çelebi'nin Irak Ulusal Konseyi, Irak İslam Devrimi için Şii Yüksek Konseyi bu paramiliter gücün Arap unsurları olacak.

Talabani'nin KYB'si ve Barzani'nin IKDP'si de Kürt unsurlar olarak güçte yer alacaklar.

Milislerden oluşacak bu güç, ABD'li eğitmenler tarafından eğitilecek.

Daha sonra kendi başlarına operasyon yapabilir hale gelecekler.

ABD'nin kendi sırtındaki yükü azaltabilmek için oluşturacağı bu paramiliter güç bir süre sonra Irak içindeki kargaşanın kaynağı haline gelecek ve ilerdeki olası bir iç kargaşada birbiriyle savaşan taraflar olacak.

Türkiye bütün bu gelişmeleri yakından izlemek zorunda.

Çünkü sonunda en fazla etkilenecek olan yine bizim memleket, 10 bin kilometre uzaktaki ABD değil.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Bakmadığımız sorunları olmayan sorunlar zannetmediğimiz zaman.
Yazarın Tüm Yazıları