Fatih Altaylı: Krizin yükü yine kerizlere

Fatih ALTAYLI

VERGİLER yine aynı eşeklerin üzerine yüklendi. Vergi ödemeyenler ödememeye devam edecekler, ödeyenler ise daha yüksek oranlarda verecekler.

Yeni düzenleme böyle oldu.

Yeniden değerleme oranı yüzde 56 oldu.

Merak ediyorum acaba çalışanlara yüzde 56 zam yapacaklar mı?

Taşıt alım yüzde 60 artırıldı.

Motorlu taşıtlar vergisinin zammı yüzde 75.

Ücretlilerin vergi yükü de artıyor.

Buna mukabil vergi dilimlerinde değişiklik komik.

Yeniden değerleme oranı yüzde 56 olarak açıklanıyor fakat vergi dilimlerindeki artış yüzde 10 civarı.

İlk dilim 2.5 milyar liradan 2.8 milyara çıkıyor.

Yani ilk dilim pratikte ortadan kalkmış oluyor.

Bu da vergi oranlarının yükselmiş olması demek.

Bankalara kaptırılan 12 milyar dolar, yolsuzluğa, hırsızlığa harcanan 20 milyar dolar bizim sırtımıza yükleniyor.

İşini bilmeyen çavuşlar, sıkışınca dönüp bizi avuçluyorlar.

Öyle aciz bir devlet ki, gider bütçesi yapamıyor.

Çünkü ne gideceğini bilemiyor.

Ne kadar çalınacak, ne kadar çırpılacak, ne kadarı yolsuzluğa gidecek bilemiyor.

Bilemediği için de bütçenin ucunu denkleştiremiyor.

Onun denkleştiremediği ucu biz denkleştiriyoruz.

Bütçenin ucu biçim uçkurla bağlanıyor.

Bütçe bizim uçkurla bağlanınca bizim pantolon yerinde duramıyor.

Vergi ödeyen enayiler bir tarafı açıkta gezerken, verginin V'sini duymamış bir kesim televolelere konu oluyor.

Ama kabahat onlarda değil.

Yükü paşa paşa taşıyoruz.

Alçak eşeğe herkes biner.

Ne sesimizi, ne de sırtımızı yükseltebiliyoruz.

Inter Hakan'a göre oynamalı

HAKAN'lı Inter ile Terim'in Fiorentina'sı karşı karşıya geliyorlar.

Maç Cine 5'te.

Kimi tutmalıyız diye kara kara düşünüyor herkes.

Ben formülünü buldum.

Hakan Inter adına 3 muhteşem gol atsın, ama maçı Fiorentina 4-3 kazansın.

Her iki temsilcimiz de başarılı olmuş sayılırlar.

Şaka bir yana Inter'in ligde tutunmak için Hakan'dan başka çaresi olmadığını gördük.

Recoba'dan adam olmaz.

Çünkü Recoba forvette oynayacak adam değil.

Inter Hakan'ı forvette oynatacak. Yanında Vieri olacak ve Recoba orta sahadan onlara top atacak.

Recoba'nın ‘‘Top benim, canım ne isterse yaparım’’ diyen tavrı ve her topu kendi başına gol yapma isteği ile Inter adam olmaz.

Inter Teknik Direktörü Tardelli, Hakan'ı Hakan, Seedorf'u Emre, Recoba'yı da Hagi gibi kullanırsa Hakan İtalya ligini sallar.

Aksi takdirde Inter'den hiçbir şey olmaz, Hakan'a ise yazık olur.

Hırsızın hiç mi suçu yok Nail Abi!

CENGİZ Çandar ve Mehmet Ali Birand'ın atılan bir çamur sonucu Sabah'tan kovulmalarının faturası, belirli kesimler tarafından Oktay Ekşi'ye kesiliyor.

Ve ne yazık ki, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sevgili Nail Güreli de buna alet oluyor.

Şemdin Sakık'ın ifadelerine dayanılarak Çandar ve Birand'ın PKK destekçisi olduğu yolundaki iddia ortaya atıldığı zaman, ben bunun bir komplo olabileceğini yazmıştım.

Ve benden başka bunu yazan da olmamıştı.

Oktay Ekşi ise böyle bir ilişkinin gazetecilikle bağdaşmayacağını kaleme almıştı.

Şimdi o yazı bazıları tarafından Ekşi aleyhine koz olarak kullanılıyor.

Oysa Ekşi'nin yazısı bugün de doğru.

Böyle bir ilişki kabul edilemez.

Tabii varsa.

İlişki yoksa zaten sorun da yok.

Nail Abi ise Cemiyet Başkanı olarak, ‘‘Gazeteci haberi araştırmadan yazmamalı’’ diyor ve Ekşi'yi suçlar bir havaya giriyor.

Oysa haberin araştırılacak tarafı yok.

Kaynak askerler.

Kaynak var, haber var.

Kaynağın ‘‘Pislik’’ yaptığını kim bilebilir.

Sadece ben, ‘‘Bu işe inanmıyorum’’ demişim ama somuttan değil, histen hareketle.

Bugün Oktay Ekşi'ye yüklenen Nail Güreli o zaman ne yapmış?

Ben unuttum. Bir hatırlatsın.

Nasıl bir tavır almış?

Sabah Gazetesi'ne kınama yollamış mı, bu adamlara sahip çıkmış mı?

Ne yapmış?

Ha bu arada, herkes Oktay Ekşi'ye yükleniyor da, Çandar'la Birand'ı sorgusuz sualsiz kapının önüne koyan Sabah yönetimine kimse bir şey demiyor.

Benimki de laf mı canım, onlar 105 yıllık gazeteci bir ırkın ahvadları, bu yüzden olsa gerek.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Eşeklerin bile fazla yüke en azından anırarak karşı koyduğunu hatırladığımız zaman.