PaylaÅŸ
Bundan 6 ay kadar önce dünyanın önde gelen kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de inanılmaz bir skandal yaşandı.
Fakat kısa bir süre önce yaşanan skandalın detaylarını anlatmadan önce ben sizi geçen hafta sonuna götürmek istiyorum.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P) geçen hafta sonu, Türkiye'nin kredi notu görünümünü durağandan negatife çevirdi.
Başta başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok siyasetçi S&P'ye haklı olarak ateş püskürdü. Tam Erdoğan G-20 zirvesi için Amerika'ya gitmişken S&P'nin böyle bir açıklama yapması "manidar" hatta "maksatlı" bulundu.
En çok da S&P'nin İzlanda gibi batık bir ülkeye bile Türkiye'nin üzerinde bir not vermiş olması ve Lehman Brothers'ı iflasın eşiğinde en yüksek notla taltif etmiş olması birçok piyasa oyuncusunun kanına dokundu.
Peki S&P Ukrayna ve İzlanda'ya dokunmazken durduk yerde Türkiye ile ilgili neden böyle bir açıklama yaptı?
İşte S&P 'nin gerekçesi; "Görünümdeki aşağı yönlü revizyon, kısa dönemde artan global sorunlar, cari açık ve gergin siyasi ortam nedeniyle yapıldı."
Global sorunlara hiç kimsenin itirazı olamaz.
Fakat bu sorunların iflasa sürüklediği İzlanda gibi ülkelere "güvenli" diyerek ses çıkarmayan S&P, sıra Türkiye'ye gelince mi görünümde aşağı yönlü revizyona ihtiyaç duyuyor?
Ya da Macaristan'ın cari açığı artık çevrilemez olduğu halde hala neden Türkiye Macaristan'ın gerisinde yer alıyor?
Hele ÅŸu "gergin siyasi ortam"a ne demeli?
Parti kapatma davası sürerken S&P sonucu bekleme zahmetine bile katlanmadan Türkiye'nin notunu zaten düşürdü, hem de milli gelir artışı ve cari açığın gayri safi milli hâsılaya oranı düşerken.
Şu anda gündelik iç siyasi tartışmalar ve yaklaşan yerel seçimler dışında ülkede gergin siyasi ortam var da biz mi farkında değiliz?
Amacım ne popülizm ne de uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarına haksızlık yapmak. Fakat dünyada yaşanan global krizi ön göremeyen, en riskli ürünlere, ülkelere ve kurumlara bol keseden not dağıtan kredi derecelendirme kuruluşlarının özellikle de S&P, Moody's ve Fitch gibi en ünlülerinin bu süreçte en başta kendi kredibilitelerini sorgulamaları gerekiyor.
Bakın mesela Fitch'in en son rating listesinden size Türkiye ile birlikte 5 ülkenin daha notlarını sunuyorum. Elinizi vicdanınıza koyun ve Rusya ve Macaristan'ı Türkiye'nin "5 notch" yani çentik üzerinde gösteren tabloyu ekonomik rasyonalite ile izah edin.
Tamam Brezilya'yı anladım bazı açılardan Türkiye'nin 3 çentik üzerinde olabilir, iyi ama literatüre "batık ve satılık ülke" olarak geçen İzlanda?
Türkiye'nin 4 çentik üzerinde olan Kazakistan için söyleyecek laf bulamıyorum.
Türkiye               BB-                   Â
Rusya                 BBB + (5 notch yukarıda)   Â
Kazakistan         BBB (4 notch yukarıda)     Â
Macaristan         BBB + (5 notch yukarıda)  Â
Ä°zlanda              BBB- (3 notch yukarıda)   Â
Brezilya             BBB - (3 notch yukarıda)   Â
Â
Durun bitmedi daha kötüsü var. Türkiye'nin içinde bulunduğu gruptaki diğer ülkeleri de sayayım da, kredi derecelendirme kuruluşlarının objektif ölçütlerini daha iyi anlayın: Gabon, Nijerya, Sırbistan, Uruguay, Venezüella, Vietnam...
Biliyorum insanın isyan edesi geliyor.
Fakat ne olur isyan etmeden önce şu sözünü ettiğim Moody's skandalını bir dinleyin.
Belki o zaman uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarına bakış açınız kökten değişir.
İnanamayacaksınız ama bundan 6 ay kadar önce global ekonomik krize sebep olan subprime mortgage kredilerine bağlı yapılandırılmış yatırım araçlarına bol keseden not dağıtmakla suçlanan kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'den böcek çıktı!
Evet, evet yanlış duymadınız krizde değer kaybetmesine rağmen CDO ve SIV olarak tanımlanan yatırım araçlarının notlarını indirmediği ve yatırımcıları yanlış yönlendirdiği gerekçesi ile eleştiri bombardımanına tutulan kredi derecelendirme kurumu Moody's, bilgisayar sistemlerine bir virüsün (böcek) girdiğini ilan etti.
Meğer notu aslında düşük olan yatırım araçlarının "AAA" gibi en üst yatırım yapılabilir seviyede notlandırılmasına Moody's'in kredibilitesi hayli yüksek analistleri değil, sisteme giren bir virüs, hain bir böcek yol açmış.
İnanın şaka yapmıyorum.
Financial Times, yatırımcıları 100 milyar dolar zarara uğratan virüsle ilgili haberi tam bir kara mizah örneği olarak yayınladı. Şirketin iç yazışmalarını ele geçiren Financial Times üst düzey yöneticilerin olaydan haberdar olduğunu ispatladı.
Konuyla ilgili o günlerde biz de Referans'ta bir haber yaptık. Moody's Kurumsal İlişkiler Direktörü Anthony Mirenda'nın açıklaması aynen şöyleydi: "Moody's çeşitli sebeplerden ötürü zaman zaman analitik modellemelerini ve notlandırma metodolojilerini değiştiriyor. Hataları gizlemek gibi bir politikamız yok. Durumu gözden geçiriyoruz."
Aradan 6 ay geçti. Maalesef Moody's, S&P ve Fitch hala kendi durum değerlendirmelerini yapmak yerine ülke ve kurumlara not vermeye devam ediyor.
Şimdi anladınız mı S&P Türkiye'yi durduk yere neden öptü?
PaylaÅŸ