İnmemiş Testis Nedir, Neden Olur?
Az önce de belirttiğim gibi inmemiş testis, doğumdan sonraki ilk 6 ay içerisinde testislerin birinin ya da her ikisinin birden testis torbasına yerleşmemiş olması durumudur. Testisler erkek fetüsün karın içinde oluşur ve gebeliğin 23 – 35 haftaları arasında alt karın bölgesinden torbaya ilerlemeye başlar. Bazı bebeklerde bu ilerleme sekteye uğrar ve testisler vücut içerisinde kalır. İnmemiş testisin kesin nedenleri tam olarak bilinmez. Genetik faktörler, bebekte nörolojik sorunların bulunması, testislerin yeterince gelişmemiş olması, hormon sorunlarının varlığı, annenin sağlık sorunları, düşük doğum ağırlığı, ailede inmemiş testis öyküsünün varlığı, gebelik döneminde annenin sigara dumanına maruz kalması gibi risk faktörleri olduğu kabul edilir.
İnmemiş Testis Neden Bu Kadar Önemlidir?
Testisler anatomik olarak vücut dışarısında, torba içerisinde bulunur. Vücuttaki diğer organlardan farklı olarak testisin ısısının çok yükselmemesi, fonksiyonlarının devamlılığı için kritik öneme sahiptir. Testislerin sağlıklı spermler ve erkeklik hormonu üretebilmesi, diğer bir deyişle fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için ideal ısı değerinde olması gerekir. İnmemiş testis varlığında, vücut içerisinde kalan testislerin ısısı yükselir. Bu durumda sperm üretiminden sorumlu hücreler zarar görebilir. Dolayısıyla testislerdeki sperm üretiminden sorumlu hücreler zarar görmeden testislerin torbaya indirilmesi gerekir.
Geç Boşalma Nedir?
Geç ya da gecikmiş boşalma, psikolojik ya da fizyolojik nedenlerle ortaya çıkabilen, erkeğin boşalma süresinin kontrolü dışında 30 dakika ve üzerinde olduğu ya da hiç boşalamadığı bir cinsel işlev bozukluğudur. Geç boşalma sorununa sahip olan erkeklerin ejaküle olabilmeleri için normalden çok daha uzun bir süre uyarılmaları gerekir ve bu durum hem erkekler hem kadınlar için rahatsız edici ve zorlayıcı hâle gelebilir. Yaşam kalitesini etkileyebilen ve çiftler arasındaki ilişkiye olumsuz yansıyabilen bu cinsel işlev bozukluğunun yaşanması hâlinde üroloji ve androloji uzmanlarına muayene olunması gerekir.
Geç Boşalma Neden Olur?
Oksidatif Stresi Azaltacak Besinler Tercih Edin
Erkek kısırlığı gelişiminde, oksidatif stres önemli bir etkiye sahiptir. Oksidatif stres, hücrelere zararı olan ve serbest radikal olarak adlandırılan moleküllerin, hücreleri koruyan antioksidanlara oranla daha fazla olması ile karakterize bir durumdur. Erkek üreme sistemi de testislerin dokusu da oksidatif strese karşı oldukça hassastır. Ancak oksidatif stresin yol açtığı zararın yalnızca testis sağlığı ve sperm üretimi ile ilgili olduğu düşünülmemelidir; oksidatif stres, kanser türlerinin de dâhil olduğu birçok kronik rahatsızlıkla bağlantılıdır.
Oksidatif stresi azaltıp kontrol altına almanın birçok farklı yolu bulunur, bu yollardan biri kiraz, turunçgiller, brokoli, havuç, zeytin ve yeşil yapraklı sebzeler gibi antioksidan zengini besinlerin tüketilmesidir. Diyete yeterli antioksidanı eklemek, serbest radikallerin nötralize edilmesi ve bunun sonucunda da oksidatif stresin azaltılması anlamına gelir. Antioksidan içeren besinlerin tüketilmesi ile oksidatif zincir reaksiyonunun bozulabileceği, vücudun oksidatif stresle savaşma gücünün artabileceği ve tüm bunlardan sperm kalitesinin olumlu anlamda etkilenebileceği bilinmektedir. Bu nedenle taze meyve ve sebzelerden vazgeçmiyoruz, görüldüğü üzere “sebze ve meyve tüketin” önerileri salt düşük kalorili olmaları ile ilgili değil.
Sorunu Fark Etmek ve Tedaviye Başvurmak Önemli
Erken boşalmanın ardında psikolojik veya fizyolojik nedenler olabilir. Teşhis edilen nedenler doğrultusunda tedavi sırasında multidisipliner yaklaşımın hayata geçirilmesi gerekebilir. Tedavi süreçlerinde temel amaç erkeklerin boşalma sürecinin geciktirilmesi, cinsel ilişki sırasında çiftlerin her birinin hazza ulaşmasının sağlanmasıdır. Elbette ki bu noktada sorunun varlığını kabul etmek atılması gereken ilk adımdır.
Günümüzde farkındalığın artması ile erkekler erken boşalma sorunu için geçmişe oranla tedavi seçeneklerine daha çok başvuruyor. Fakat yine de bu yeterli değil. Erken boşalma sorunu yaşadığını fark eden erkekler kimi zaman bu durumu utanılacak bir sorun olarak nitelendirdiğinden erken boşalma gerçeğini göz ardı ediyor. Hâlbuki erken boşalma ne utanılacak ne de tek bir erkeğe mahsus bir durum. Gerçekleştirilen araştırmalar erken boşalmanın çok yaygın olduğunu gösteriyor. Cleveland Clinic verileri incelendiğinde 18 – 59 yaş aralığındaki erkeklerin %30’u ile %40’ında erken boşalmanın görüldüğü bilgisi dikkat çekiyor.
Penis Kalınlaştırma İçin İki Ayrı Yöntemimiz Mevcut
Penis inceliği nedeniyle cinsel yaşamının kalitesi düşen erkekler için sunabildiğimiz iki ayrı tedavi yöntemi mevcut. Bu yöntemlerden biri penis büyütme ameliyatı sırasında uyguladığımız yağ enjeksiyonu ile penis kalınlaştırma, bir diğeri ise klinik ortamında gerçekleştirdiğimiz dolgu ile penis kalınlaştırma tedavisi. Yağ enjeksiyonu ile penis kalınlaştırma tedavisi sırasında hastamızın karın bölgesinden aldığımız yağı saflaştırıyor ve penis gövdesine enjekte ediyoruz. Penis uzatma ameliyatı ile birlikte gerçekleştirdiğimiz penise yağ enjeksiyonu ameliyathane ortamında yapılıyor ve penis uzatma cerrahisinden sonraki adım olarak büyük çoğunlukla spinal anestezi altında uygulanıyor. Fakat tüm hastalarımızda penis uzatma ameliyatına ihtiyaç duyulmuyor. Bazı durumlardaysa penis uzatma ameliyatı gerekli olsa da hastalarımızın yağ miktarı veya yağ kalitesi penis kalınlaştırma için yeterli olmuyor. Dolayısıyla biyolojik olarak uyumlu dolgu malzemeleri ile uygulanan ameliyatsız penis kalınlaştırma tedavisine başvurulması gerekiyor.
Dolgu ile Penis Kalınlaştırma Klinik Ortamında Yapılıyor
Vazektomi Ne Kadar Etkili Bir Doğum Kontrol Yöntemidir?
Vazektomi erkekler için en etkili doğum kontrol yöntemidir. Yapılan çalışmalar vazektominin koruyuculuğunun %99,9’un üzerinde olduğunu göstermektedir. Bu noktada bilinmesi gereken, vazektominin tam koruyuculuğunun ortaya çıkması için operasyon sonrası belirli bir sürenin geçmesi ve bu süre zarfında erkeklerin önerilen sıklıkta boşalmasıdır. Genel kanı vazektomi sonrası ilk 1 aylık sürede 10 – 20 kez boşalmanın gerçekleşmesi gerektiği yönündedir. Önerilen sayıda boşalma gerçekleştikten sonra erkeklerin iki kez spermiyogram yaptırması ve her iki test sonucunda da menide sperm hücresine rastlanmaması durumunda vazektominin koruyuculuğunun başladığı ifade edilebilir. Dolayısıyla vazektomi sonrası dönemde test sonuçları çıkana kadar cinsel ilişki sırasında korunmak önemlidir.
Vazektomi Sonrası Cinsel Sorunlar Yaşanır mı?
PRP Tedavisi Nedir, Nasıl Etki Eder?
Platelet rich plasma, yani trombosit açısından zengin plazma tedavisi, kişinin kendisinden alınan kanın özel işlemlerden geçirilmesi ve bu işlemlerin sonucunda elde edilen serumun kişiye enjekte edilmesine dayanır. Uzun yıllardır doku ve kas yaralanmalarının tedavi edilmesi, saç büyümesinin teşvik edilmesi ve ameliyat sonrası doku iyileşmesinin desteklenmesi amacıyla uygulanan PRP tedavisi, sertleşme problemine de etkili bir çözüm sunar.
PRP tedavisinin etki mekanizması kanın bileşenlerinin özelliklerine dayanır. Kan; kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri, plazma ve trombosit olmak üzere dört ayrı bileşenden oluşur. Plazma, kanın sıvı kısmıdır. Trombositler ise kanın pıhtılaşmasını sağlar ve aynı zamanda iyileşmeyi hızlandıran, büyüme faktörü adı verilen proteinleri içerir. PRP ile sertleşme problemi tedavisi, PRP’nin penis dokularının ve penisteki kan damarlarının daha sağlıklı hâle gelmesine yardımcı olacağı görüşüyle temellendirilir.
Yaşa, Genetik Faktörlere ve Bağ Doku Bozukluklarına Dikkat!
Peyronie hastalığının öne çıkan karakteristik özelliklerden biri orta ve ileri yaş erkeklerde görülme sıklığının artmasıdır. Orta yaşlı erkeklerin %10’u ile %15’inin Peyronie hastası olduğu yönünde veriler bulunmaktadır. Her ne kadar yaş önemli bir risk faktörü olsa da tek değişken değildir. Kardeşinde ya da babasında Peyronie hastalığı bulunan ve bağ doku bozuklukları olan erkeklerde ileri yaş penis eğriliğinin görülme riskinin daha fazla olduğu bilinmektedir.
Peyronie hastalığı için öne çıkan risk faktörlerinden biri de travmadır. Penisin zorlandığı cinsel ilişkiler sırasında alınan travmaların Peyronie hastalığı riskini artırabildiği ifade edilebilir. Aynı şekilde diyabet hastalığı nedeniyle sertleşme sorunu yaşayan erkeklerde de Peyronie hastalığının görülme ihtimalinin 4 ila 5 kat arttığı bilinmektedir. Tüm bunlara ek olarak otoimmün bozuklukların ve sigara kullanımının da peniste sertleşmeyi sağlayan tüp yapılarını çevreleyen kılıfta sert plak oluşumlarına neden olabileceği kabul edilmektedir.