Varikosel ve erkek kısırlığı arasındaki bağlantı elli yılı aşkındır gündemde. Varikosel hastası olan bazı erkeklerin doğal yollarla çocuk sahibi olabilmesi ve varikoselektomi sonrası sperm kalitesinde elde edilen değerli gelişmeler, varikoselin etki mekanizmasının gündemde kalmasının nedenleri arasında gösterilebiliyor. Yapılan bilimsel çalışmalar da bu etki mekanizmasını anlamaya yönelik ilerliyor. Gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, varikosel ve erkek kaynaklı kısırlık arasındaki bağlantıdan oksidatif stresin sorumlu olduğuna dair veriler elde edilmiş olmakla birlikte bu bağlantıyı açıklayan tek bir teorinin varlığından bahsedilemiyor. Dolayısıyla varikosel teşhisi konan erkeklerde tedavi kararı verilirken çok yönlü düşünülmesi ve hastaların bireysel ihtiyaçlarının değerlendirilmesi gerekiyor.
Varikosel Tedavisi Ne Zaman Gerekli?
Varikosel tedavisinde altın standart mikrocerrahi varikoselektomi operasyonudur. Mikrocerrahi operasyonlarında deneyimli üroloji ve androloji uzmanlarınca gerçekleştirilmesi gereken ameliyat sırasında hem varisleşen hem de varisleşme ihtimali olan damarlar bağlanabiliyor. Böylece varikoselin nüksetme ihtimali minimize edilebiliyor. Unutulmaması gereken ise varikosel teşhisi konan her hastaya mikrocerrahi varikosel ameliyatının önerilmeyebileceği. Operasyon için belli başlı şartların karşılanması gerekiyor.
Varikosel erken yaşlarda, ergenlikte görüldüğünde cerrahi operasyon tercihten ziyade bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. İlerleyen yıllarda çocuk sahibi olunabilmesini sağlamak amacıyla, sperm analizi yapılamasa dahi, ergenlik dönemindeki hastaların testis boyutları değerlendirilerek ameliyat kararı verilebiliyor.
Erken Boşalmadan Bahsedilebilmesi İçin Aranan Şartlar
Uluslararası kılavuzlar erken boşalmayı cinsel ilişkiye girdikten sonra ilk 1 dakika içerisinde, kontrol dışı ve tekrarlayan şekilde gerçekleşen boşalma olarak tanımlar. Bu tanımda altı çizilmesi gereken üç temel kriter bir aradadır. İlk kriter cinsel ilişkinin süresi ile ilgilidir ve bu kriter farklı şekillerde de ele alınabilir. Prematür ejakülasyon, yaygın olarak cinsel ilişkinin 1 dakika içerisinde sonlanması şeklinde ifade edilse de bu süre farklı uzmanlarca 1-2 dakika şeklinde de belirtilebilir. Üstelik bu noktada partnerin cinsel hazza ulaşmasının da önemli bir değişken olduğunun unutulmaması önemlidir. Nitekim erken boşalma, temelinde hastanın partnerinin cinsel hazza ulaşamaması ve/veya erkeğin boşalma süresinden memnun olmaması ile de ilişkilidir. Dolayısıyla süre kriteri bir anlamda sübjektif nitelik taşıyabilir.
Erken boşalmadan bahsedilebilmesi için erkeğin boşalma eylemini kontrol edememesi bir diğer kriterdir. Kişinin kontrollü olarak ya da isteyerek erken boşalması, cinsel işlev bozukluğu olarak tanımlanmaz.
Erken boşalmanın varlığından bahsedilebilmesi için bir diğer önemli şart ise tekrarlayan şekilde görülmesidir. Zaman zaman her erkek cinsel performans düşüklüğü yaşayabilir, stresten ya da yorgunluktan erken boşalabilir. Mevcut bir cinsel işlev bozukluğu olarak değerlendirilen erken boşalma, dönemsel yaşanan sorunlardan farklı olarak sürekli görülür. Kronikleşen erken boşalma birçok açıdan hem erkeği hem partnerini hem de çiftlerin ilişkisini etkiler. Önemli olan bu sorunu tanımlamak, varlığı hâlinde tıbbi destek almaktır.
İstenmeyen Gebeliklere Karşı %98 Dolaylarında Koruma Sunar
Prezervatif kullanımı, dünya genelinde en yaygın tercih edilen doğum kontrol yöntemlerinin başında geliyor. Doğru bir şekilde ve doğru zamanda kullanıldığında prezervatifin koruyuculuk oranının %98 dolaylarına yükseldiği biliniyor. Etki mekanizması son derece basit, ejakülasyonun kadın üreme sistemine erişmesini engelliyor. Böylece spermler ile yumurta hücrelerinin birleşmesi fiziksel anlamda önlenmiş oluyor. Ancak tüm etkisinin ortaya çıkabilmesi için doğru kullanılması şart. Üstelik kullanım zamanı da oldukça belirleyici. Bu noktada kısaca precum sıvısından bahsetmemiz gerekiyor.
Cinsel ilişki sırasında uyarılma gerçekleştiğinde penisten precum ya da pre-ejakülat adı verilen bir sıvı geliyor. Erkek üreme sistemindeki bezler tarafından üretilen bu sıvının miktarı kişiden kişiye ve hissedilen cinsel hazzın yoğunluğuna göre değişiklik gösterebiliyor. Precum sıvısının farklı işlevleri var ve içerisinde sperm bulunması mümkün. Nitekim yapılan bazı bilimsel çalışmalarda erkeklerin %40’ında, precum içerisinde sperm bulunduğu gösterilmiştir. Ve evet, precumda sperm bulunuyorsa gebelik ihtimali de vardır. Bu nedenle geri çekilmenin bir korunma yöntemi olarak denenmemesi, istenmeyen gebeliklerin önlenmesi adına önemlidir. Precum sıvısı gelmeden prezervatifin kullanılması ile potansiyel riskin minimize edilmesi mümkündür.
Ne yazık ki bazı durumlarda kulaktan dolma bilgiler doğrultusunda hareket edilmesi de söz konusu olabiliyor. Bu noktada son derece önemli olan, göz ardı edilmemesi gereken basit bir gerçek var. Evet, cinsel performans artırılabiliyor ancak hedeflenen performansa ulaşılabilmesi için bilinçli hareket edilmesi gerekiyor. Bu haftaki köşe yazımda cinsel performansın yükseltilmesi amacıyla denenebilecek sağlıklı yöntemler hakkında bilgi bulabilirsiniz, faydalı olması dileğiyle.
Cinsel performansı düşüren nedenler öğrenilmeli
Cinsel performans ile ilgili kriterler kişiden kişiye değişebilmekle birlikte, cinsel ilişkiden temel beklentilerin doğru şekillendirilmesinde fayda var. Cinsel ilişkinin çiftler için tatmin edici olması en önemli gereklilik. Karşılıklı tatminin yaşanabilmesi için penisin ideal sertliğe ulaşıp sertliğini sürdürmesi ve ilişkinin 1 dakikadan erken sonlanmaması önem taşıyor. Sertleşme problemi de erken boşalma da performansı etkileyen, çiftler arasındaki özel ilişkiye zarar verebilen ve aynı zamanda nedenlerinin bilinmesi gereken cinsel işlev bozuklukları. Benzer sorunları sürekli olarak yaşayan erkeklerin üroloji ve androloji uzmanlarınca değerlendirilmesi oldukça kritik. Ancak bu sayede cinsel işlev bozukluklarının ardındaki nedenlerin teşhis edilmesi ve uygun tedavi planlamasının yapılması mümkün olabiliyor.
Kardiyovasküler egzersizler ihmal edilmemeli
Erkeklik Hormonu Seviyeleri Gün İçinde Dahi Değişir
Erkeklik hormonu seviyesi yalnızca yaşın ilerlemesi ile değil, gün içerisinde de azalır. Sabahları saat 8.00’de maksimum değerlerine ulaşırken akşamları 20.00 dolaylarında minimum seviyeye iner, daha sonra ise yeniden yükselmeye başlar. Sabah ve akşam saatlerinde yaşanan hormon seviyelerindeki fark, genç erkeklerde yaşlı erkeklere oranla daha yüksek olur.
Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları Erkeklik Hormonu Seviyesini Yükseltebilir
İdeal Penis Boyu Ne Kadar?
“İdeal penis boyu ne kadar?” sorusu ile sıklıkla karşılaşıyoruz. Ancak bu soruya kesin bir yanıt vermek çok da mümkün değil. Penis boyu hakkında ideal değerlerden bahsederken minimum değerlere odaklanmak çok daha doğru bir yaklaşım hâline geliyor. Örneğin ereksiyon hâlindeyken penis uzunluğu 9,3 cm ve altındaysa, ayaktayken idrar yapılamıyorsa ve cinsel işlevlerde bir sorun yaşanıyorsa penis uzunluğunun idealin altında olduğu söylenebilir. Bu değerlerin üzerinde penis boyuna sahip olan, cinsel işlev bozukluğu bulunmayan ve ayakta idrar yaparken sorun yaşamayan erkeklerin genel anlamda penis boyu ile ilgili bir sorunu olmadığı genellemesi yapılabilir. Fakat bu genelleme, her erkek için mutlak geçerlilikte değildir.
Penis boyu erkekler üzerinde performans kaygısına neden olabilir, cinsel hazzı etkileyebilir ve bazı erkeklerde cinsellikten kaçınmaya varan psikolojik sorunları beraberinde getirebilir. Dolayısıyla işlevini yerine getiren boyuttaki bir penis dahi, erkeklerin benlik algısını zedeleyebilir. Penis boyu genel olarak uzunluk kriterine göre değerlendirilse de çap ölçüsünün de bu noktada dikkate alınması önemlidir. Nitekim penis inceliği göz ardı edilen ve cinsel hazzı uzunluğa kıyasla daha fazla etkileyebilen bir parametredir. Günümüzde gelişip çeşitlenen tedavi yöntemleri sayesinde hem penis boyunun hem kalınlığının artırılması mümkündür.
Penis Boyu, Birçok Farklı Faktörden Etkilenir
Sperm Nedir?
Üremenin gerçekleşmesi için gerekli genetik bilgileri taşıyan erkek üreme hücreleri, sperm olarak adlandırılır. Her bir sperm, normal şartlarda 23 adet kromozom içerir. Kadınların üreme hücresi olan yumurtayı döllemesi hâlinde sperm, doğacak çocuğun birçok temel özelliğini belirler. Tüm bu önemli fonksiyonlarına rağmen, spermler erkek vücudundaki en küçük hücrelerdir ve yaklaşık 0,05 milimetre uzunluğa sahiptir.
Spermler testislerde üretilir, testisler erkek üreme sisteminin geri kalanına ana sperm iletim kanalı olarak bilinen vas deferans ile bağlıdır. Testislerin içinde seminifer tübül adı verilen sarmal yapılar bulunur. Testislerin üst kısmında, üretilen spermlerin depolanıp olgunlaştığı epididim yer alır. Epididimde olgunlaşan spermler hafif kasılmalar sayesinde vas deferansa ulaşır ve daha sonra prostat bezinin hemen üstünde konumlanan ampullaya gelir. Burada önce seminal vezikül salgılarıyla, daha sonra üretraya doğru ilerleyerek prostat sıvılarıyla birleşerek meniye dönüşür. Spermlerin meniyi oluşturan diğer sıvılarla birleştiği tüm bu yolculuk, temelde üç ayrı hormona bağlıdır.
Skrotumdaki varisleşme, bacakta oluşan varislere çok benzer ve meydana gelmesi hâlinde testislere daha fazla zararlı ajanın ulaşmasına, böylelikle testis ısısının artıp testislerin fonksiyonlarının zarar görmesine neden olur. Tedavisinde altın standart, mikrocerrahi varikoselektomi olarak adlandırılan ve hem varisleşen hem de varisleşme ihtimali bulunan toplardamarların kapatıldığı ameliyattır. Mikrocerrahi varikoselektomi operasyonunun temel amacı, testislere ulaşan zararlı ajanların ve kirli kanın engellenip testis ısısının ideal seviyeye döndürülmesidir. Başarı oranı son derece yüksek olmakla birlikte bu ameliyatta zamanlama önemlidir. Dolayısıyla ne zaman bir üroloji ve androloji uzmanına danışılması gerektiği bilinmelidir. Bu haftaki köşe yazımda varikoselin sık görülen belirtileri ve varikosel nedenleri hakkında bilgi paylaşacağım, faydalı olmasını umarım.
Varikoselin En Sık Görülen Belirtileri
Varikosel tipik olarak asemptomatiktir. Ancak zaman içerisinde somut semptomlara yol açabilir. Skrotum toplardamarlarındaki varisleşme ilerlediğinde testislerde damarlar belirginleşebilir, ağırlık kaldırıldığında artan skrotal şişlik, fiziksel aktivitedeki artışla şiddetlenen ağrı ve ilerleyen dönemde de testis ısısının artmasına bağlı olarak sperm kalitesinde azalma en sık görülen belirtilere örnek gösterilebilir. Bazı hastalarda varikoselden etkilenen testiste küçülme meydana gelebilir. Nitekim testislerinden biri diğerine oranla daha küçük olan, ergenlik dönemindeki erkeklerin, üroloji ve androloji uzmanlarının değerlendirmesine başvurması tavsiye edilmektedir.
Varikosel, erkek üreme sağlığını etkileyen çeşitli problemlere yol açabilen bir hastalıktır. Skrotal sıcaklığın yükselmesi, spermlerin gelişimini ve olgunlaşmasını negatif yönde etkileyebilir. Testislerin çevresinde kan pıhtıları oluşturabilir, mikroskobik düzeyde testis kütlesini azaltabilir, tek taraflı meydana gelse dahi diğer testisi de etkileyebilir ve erkek kısırlığına yol açacak ölçüde sperm kalitesini düşürebilir.