Sperm Kalitesinin Ölçüm Kriterleri Değişti
Erkek kısırlığı özelinde endişe yaratan veriler bilim dünyasında çeşitli tartışmaları beraberinde getirdi. Bazı uzmanlar sperm sayısındaki ve hâliyle kalitesindeki düşüşün ciddiyetle ele alınması gerektiğini savunurken bazı uzmanlar sperm kalitesini ölçen modern sistemlerin gelişiminin daha doğru sonuçların alınmasını sağladığına işaret ediyor. Artık sperm kalitesinin ölçümlenmesinin ilerlediği ve standartlaştığını söyleyen bilim insanları tıbbi değerlendirme yöntemlerindeki ilerlemenin sperm değerlerindeki düşüşü daha belirgin hâle getirebileceğini öne sürüyor. Ortak kanı ise erkeklerin eski zamanlardaki kadar sağlıklı olmadıkları yönünde. Dolayısıyla tartışmanın üreme fonksiyonlarından ziyade erkek sağlığına yönlenmesi gerektiği konuşuluyor.
Sperm Değerlerindeki Düşüşün Nedeni Henüz Belirlenemiyor
Geri Çekilme, Bir Doğum Kontrol Yöntemi Değildir
Gebelik oluşmasının önlenmesi adına sıklıkla başvurulan bir yöntem olsa da koruyuculuğu bulunmayan geri çekilme yönteminin uygulanması, istenmeyen gebeliklerle sonuçlanabiliyor. Cinsel ilişki sırasında henüz ejakülasyon gerçekleşmeden penisin vajinadan çekilmesini ifade eden bu yöntemin garantisi bulunmuyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korumamasına ek olarak ejakülasyon öncesinde penisten salgılanan ve precum adı verilen sıvının içerisinde sperm hücrelerinin bulunabilmesi yöntemin geçerliliğini ortadan kaldırıyor. Yapılan bilimsel çalışmalar bazı erkeklerin precum sıvısında sperm bulunduğunu, bazılarınınkinde ise bulunmadığını ortaya koyuyor. Bu nedenle cinsel ilişkinin başladığı ilk andan itibaren prezervatif kullanılması en güvenli seçenek olarak öne çıkıyor.
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların Tedavisi Vardır
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisinin olmadığının düşünülmesi ya da bu hastalıklar nedeniyle tedavi seçeneklerine başvurmaktan çekinilmesi ciddi sağlık sorunlarının oluşumuna neden olabiliyor. Günümüzde cinsel yolla bulaşan birçok hastalığın tedavisi mümkün. Dünya Sağlık Örgütünün açıklamaları da bu yönde. Frengi, gonore, klamidya ve trichomoniasis tedavi edilebilen hastalıklardan bazıları. HIV, Hepatit B, HSV ve HPV tedavi edilememekle birlikte, HPV virüsünün belirli bir süre sonra vücuttan kendiliğinden atılabileceği yönünde verilere sahibiz.
Gömük penis hem fiziksel hem de psikolojik sorunların meydana gelmesine neden olabileceğinden, tedavisinin yapılması gerekir. Tedavi yöntemleri hasta özelinde belirlenir. Kimi zaman hastanın ideal kiloya dönmesi gömük penis sorununun geride bırakılmasını sağlarken kimi zaman cerrahi müdahale gereklilik hâline gelebilir. Bu haftaki köşe yazımda gömük penis hakkında bilinmesi gerekenlere değineceğim, faydalı olması dileğiyle…
Gömük Penis Nedir, Neden Olur?
Penisin normal boyutlara sahip olması ancak karın, uyluk veya skrotum derisiyle örtülmesi ile karakterize olan gömük penis, penisin olduğundan daha küçük görünmesine yol açan ve aynı zamanda fonksiyonel sorunları beraberinde getiren tıbbi bir durumdur. Genellikle doğuştan itibaren görülmekle birlikte ilerleyen yaşlarda da ortaya çıkabilir. Penisin olduğundan küçük görünmesine yol açması, mikropenis ile karıştırılmasına neden olsa da gömük penis, penis küçüklüğü ile değil, penisin küçük görünmesi ile bağlantılıdır. Görülme sıklığı hakkında yapılan araştırmalar son derece kısıtlıdır ancak hâlihazırda gerçekleştirilen çalışmalar görülme sıklığının yüksek olmadığını göstermektedir. Yetişkinlik döneminde ortaya çıkan gömük penis ile ilgili araştırma sonuçları, obezitenin son derece ciddi bir risk faktörü olduğuna işaret etmektedir.
Mastürbasyon Yapmak Penis Boyunu Değiştirir mi?
Mastürbasyon yapmanın penis boyu üzerinde kalıcı bir değişikliğe yol açabileceğine dair herhangi bir bilimsel veri bulunmuyor. Penis boyunu etkileyen en önemli unsur genetik faktörler. Ergenlik ve sonrasındaki birkaç yıllık süreçte penis boyunda büyüme devam edebiliyor. Penis boyundaki büyüme genel olarak 18 – 19 yaşta sona eriyor. Penisin belirli yaş aralıklarında gelişmesinin ardında erkeklik hormonunun etkisi bulunuyor. Ergenlik döneminde erkeklik hormonu seviyeleri belirgin ölçüde yükseliyor ve bu yükseliş cinsel organların gelişimini de etkiliyor.
Mastürbasyon sırasında erekte olunuyor ve ereksiyon sırasında penis boyunda artış meydana geliyor. Ancak bu değişim ejakülasyon ile birlikte sonlanıyor. Yapılan bilimsel araştırmalar erkeklik hormonu seviyelerinin mastürbasyon sırasında değiştiğini ancak bu değişimin minimum seviyede olduğunu ve uzun vadeli etki göstermediğini ortaya koyuyor. Diğer bir deyişle mastürbasyon sırasında değişen hormon seviyeleri ejakülasyonun ardından normale döndüğünden kalıcı bir etkiden bahsedilemiyor.
Şarküteri Ürünleri
Son yıllarda yapılan birçok araştırma işlenmiş etlerin, yani şarküteri ürünlerinin birçok hastalığa neden olabileceğini gösteriyor. Kısa molalarda, kahvaltılarda ya da akşam öğünlerinin geçiştirilmesinde tercih edilen şarküteri ürünleri erkeklerin sperm değerlerine de etki ediyor. Konu hakkında yapılan bazı çalışmalar şarküteri ürünlerinin düzenli tüketilmesi ile sperm sayısında ve sperm hareketliliğinde azalma arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Bu yiyeceklerin sperm sağlığını etkileme mekanizmaları net olarak bilinmese de sperm değerlerini yükseltmek isteyenlerin şarküteri ürünlerinden uzak durmaları gerektiği söylenebiliyor.
Yüksek Yağ Oranına Sahip Süt ve Süt Ürünleri
Toplumda HPV olarak bilinen Human Papilloma Virüsü cinsel yolla bulaşan en yaygın virüs türüdür. 100’den fazla tipi bulunur ve farklı tipleri vücudun farklı bölgelerini etkiler. HPV tip 6 ve tip 11 hem kadınlarda hem de erkeklerde genital siğil oluşumlarına yol açarken HPV tip 16 ve tip 18 kanserle ilişkilendirilir.
HPV ile genellikle kadın sağlığı ilişkilendirilmesine rağmen erkeklerin de temkinli olmasında fayda var. Korunmasız cinsel ilişki başlıca bulaşma şekli olsa da HPV nedeniyle ortaya çıkan lezyonların bulunduğu cilt bölgesine temas etmek de virüsün yayılmasına neden olabiliyor. Virüsün vücuttan atılmasını sağlayan herhangi bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Erkeklerde HPV tedavisi virüs nedeniyle ortaya çıkan genital siğillerin cerrahi eksizyonuna, dondurulmasına veya yakılmasına ve baskılanmasına dayanır.
Belirtileri Hemen Ortaya Çıkmayabilir
HPV’nin en önemli özelliklerinden biri belirtilerinin hemen ortaya çıkmamasıdır. Kişinin bağışıklık sisteminin ne denli güçlü olduğu ve virüsün tipi doğrultusunda belirtilerin ortaya çıkması haftalar, aylar ve yıllar sürebilir. Erkeklerde HPV belirtilerinin ortaya çıkacağına dair kesin bir söylemde bulunmak da doğruyu yansıtmaz. Belirtilerin ortaya çıkmaması virüsün bu kadar yaygın olmasının temel nedenlerindendir. En çok bilinen ve en yaygın belirti genital siğillerdir. Peniste, skrotumda, anüste, ağız veya boğazda siğiller, anormal doku büyümeleri ve yaralar oluşabilir. HPV tipine göre erkeklerde kansere de yol açabilir. Anal kanserler, penis kanseri, gırtlak kanseri gibi kanser türlerinin HPV virüsü nedeniyle ortaya çıkabildiği bilinmektedir.
Penis Aşırı Hassasiyeti (Duyarlılığı) Erken Boşalmayı Tetikliyor
Penis hassasiyeti uyarılma ve ereksiyon için gereklidir. Penisin glans adı verilen baş kısmında birçok sinir ucu bulunur. Fakat bazı hastalarda penis duyarlılığı aşırı derecede yüksek olur. Penisin aşırı hassasiyeti altta yatan nedene bağlı olarak geçici ya da kalıcı nitelik taşıyabilir. Sünnet olmayan erkeklerde glans derisinin gergin olması, penise travma alınması, idrar yolu enfeksiyonu ve genetik faktörler penis hipersensivitesinin nedenleri arasında yer alır.
Penis aşırı hassasiyeti erken boşalmanın yaygın görülen nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu söylemi destekleyen bilimsel çalışmalar mevcuttur. Örneğin 2017 yılında Nature dergisinde yayımlanan ve 420 erkeğin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırma sonucunda erken boşalma sorunu yaşayan erkeklerde penis hassasiyetinin daha fazla olduğu gösterilmiştir. Penisin aşırı hassasiyeti ve erken boşalma arasındaki bu organik bağ erken boşalma tedavisi seçeneklerinin çeşitlenmesi sonucunu beraberinde getirmiştir.
Mikrocerrahi varikoselektomi operasyonu sırasında hem varisleşen hem de varisleşme ihtimali olan toplardamarların kapatılabilmesi, hastalığın nüks etme riskini belirgin ölçüde düşürür. Varikosel birçok farklı semptoma yol açabilir; bu yüzden tedavi planlamasının hastanın yaşadığı semptomlar ve yaşı, ayrıca çiftlere özgü faktörler doğrultusunda yapılması son derece önemlidir. Bu haftaki köşe yazımda tam olarak bu konuya değineceğim, “Varikosel ameliyatı kimlere yapılır?” sorusunun yanıtları sizlerle…
Ameliyat Kararı Hasta Özelinde Verilir
Skrotumda kitle oluşumu, testislerin boyutlarındaki değişim, ağrı ve kısırlık varikoselin yaygın görülen belirtileri arasında yer alır. Mikrocerrahi varikoselektomi; hastanın şiddetli ağrı şikayeti varsa, erkeklik hormonu seviyesinde azalma söz konusuysa, hasta çok gençse veya erkek kaynaklı kısırlık tedavisi kapsamında gerekli görülmesi hâlinde uygulanır.