Peyronie hastalığına yakalanma riskiniz var mı?
Penis içerisinde sertleşmeyi sağlayan tüp yapılarının çevresinde, tüplerin hareketlerine uyum sağlayacak esnekliğe sahip olan ve “tunika albuginea” olarak adlandırılan bir kılıf bulunur. Bu esnek kılıf hem penis içerisindeki tüp yapılarının bütünlüğünün hem de penisin sertliğinin korunmasına yardımcı olur. İlerleyen yaşla birlikte kılıfta sert plaklar oluşabilir, sert plaklar oluştuğunda plakların konumu doğrultusunda penis farklı derecelerde eğrilebilir. İleri yaşta meydana gelen penis eğriliği olarak ifade edebileceğim Peyronie hastalığının kesin nedeni bulunmamakla birlikte belli başlı risk faktörleri hakkında farkındalığın yükselmesi önemlidir. Bu haftaki köşe yazımda Peyronie hastalığı için dikkate alınması gereken risk faktörleri hakkında bilgi bulabilirsiniz.
Yaşa, Genetik Faktörlere ve Bağ Doku Bozukluklarına Dikkat!
Peyronie hastalığının öne çıkan karakteristik özelliklerden biri orta ve ileri yaş erkeklerde görülme sıklığının artmasıdır. Orta yaşlı erkeklerin %10’u ile %15’inin Peyronie hastası olduğu yönünde veriler bulunmaktadır. Her ne kadar yaş önemli bir risk faktörü olsa da tek değişken değildir. Kardeşinde ya da babasında Peyronie hastalığı bulunan ve bağ doku bozuklukları olan erkeklerde ileri yaş penis eğriliğinin görülme riskinin daha fazla olduğu bilinmektedir.
Peyronie hastalığı için öne çıkan risk faktörlerinden biri de travmadır. Penisin zorlandığı cinsel ilişkiler sırasında alınan travmaların Peyronie hastalığı riskini artırabildiği ifade edilebilir. Aynı şekilde diyabet hastalığı nedeniyle sertleşme sorunu yaşayan erkeklerde de Peyronie hastalığının görülme ihtimalinin 4 ila 5 kat arttığı bilinmektedir. Tüm bunlara ek olarak otoimmün bozuklukların ve sigara kullanımının da peniste sertleşmeyi sağlayan tüp yapılarını çevreleyen kılıfta sert plak oluşumlarına neden olabileceği kabul edilmektedir.
Akut ve Kronik Evrelerde Peyronie Hastalığı
İleri yaştaki erkeklerde penis eğriliği ile karakterize Peyronie hastalığı, akut ve kronik olmak üzere iki ayrı evrede gelişir. Akut evre henüz kılıfta plakların oluşmadığı ancak hastaların şiddetli ağrı yaşadıkları dönemdir. Erken dönemde üroloji ve androloji uzmanlarına muayene olunması ile non - invaziv tedavilere başvurulması ve pozitif sonuçların alınması mümkün olabilir. Hastalık akut evreden kronik evreye geçtiğinde ağrı sorunu ortadan kalkar ve bu kez kılıfta sert plaklar hissedilir hâle gelir. Penis, kılıfta meydana gelen sert plakların konumu ve sayısı doğrultusunda eğrilmeye başlar. Penisteki eğrilme erkeklerde performans kaygısını tetikleyebilir ve eş zamanlı olarak cinsel ilişkiyi fiziksel olarak engelleyecek düzeye ulaşabilir. Peyronie hastalığı kronik evreye ulaştığında penisteki eğrilme belirgin düzeydeyse, hastaların cinsel yaşam kalitesini etkiliyor ve/veya cinsel ilişkiye girmelerini engelliyorsa tek tedavi ameliyattır.
Peyronie Ameliyatı Tecrübe Gerektirir
Peyronie ameliyatlarında temel mantık basit olmakla birlikte operasyon sürecinin komplike olduğu gerçeğini göz ardı etmek mümkün değil. Kılıftaki plakların alınması, alınan plakların yerine greft koyulması gibi süreçler rekonstrüktif cerrahiyi gerekli kılıyor. Üstelik Peyronie ameliyatında tek bir teknik kullanılmıyor, hastanın ihtiyaçları doğrultusunda hem yama hem de plikasyon tekniklerine başvurulması gerekebiliyor. Bu nedenle hastaların operasyon gereksinimi durumunda doğru cerrah seçmesi son derece önemli, cerrahi tecrübe her zamanki gibi ayırt edici olabiliyor.
