18 Nisan 2006
Derishow ilkbahar-yaz koleksiyonunun çıkış noktası; özgürlük ve mutluluk. Tasarım ekibi bu durumu kısaca şöyle özetliyor: "Kılık kıyafet arıyorsanız her yerde bulursunuz, biz tasarlarken biraz da kanat olsun diye tasarlarız!"
"Bu yaz bilinç ile saflığın çarpıcı uyumunun peşine düştük" diyerek başlıyor koleksiyonlarını anlatmaya Derishow tasarım ekibi. Bedenlere özgürlük taşıyan tasarımlarında, spor detayları lüks malzemeler ile buluşturmuş, yepyeni volümlerle sizlere içinde rahat hareket edebileceğiniz giysiler yaratmışlar.
Her şeyin çıkış noktası; mutluluk. Bu nedenle, içine hapsolmayacağınız, sıkmayan, sıkıştırmayan seçenekler konuluyor önünüze. Ceketler, etekler, şortlar, bermudalar, elbiseler, bembeyaz bluzlar, miniler, balon etekler, modern ve farklı bir çanta-ayakkabı koleksiyonu ile tamamlanıyor ve yazın "uçuşan" kızlarına göndermeler yapıyor.
Sezonda en çok yorumlanan ten renklerinin yarattığı "çıplaklık etkisini" görebileceğiniz tasarımlarında, yaza damgasını vuracak süt beyazları, kaymak rengi, kum beji dışında, çöl kırmızısı, gök grileri, zeytin tonları, pas renkleri, kavrulmuş kahveler ve siyahlar kullanılmış.
"Saflık" modayı ele geçiriyor
"Yaz tasarımlarımızda bilinç ile saflığın etkileyici birlikteliğini vurguluyoruz. Şeffaflık, uçuşanlık, arınmış ruhların hafifliği için her şey, doğal ve masum. Matelyaller; incecik deriler, süetler, hafif parlak uçuşan ipekler, vualler, şifonlar, tüller, metal-elyaf karışımlı kırışık keten ve ipekler. Deri üstler kullanıcısının ruhuna göre 24 saat kullanıma açık parçalar. Kısacık şortlar, maxi etekler, mini güderi montlar; uçuşan tunikler, her boyda balon eteklerle gösterişsiz bir görkem yaratmaya çalışıyoruz yaşamınızda." Dökümlü jarse, etek ucu balon biten bir yaz bluzu. (Sağda)
ALIŞVERİŞ SEPETİ
Hayatı yeniden keşfediyor
Doğal, feminen ve romantik Vivid, şık ve sportif üstler, balon etekler, romantik elbiseler, safari tarzı kanvas ceketler, düşük belli bol cepli pantolonlar, mini şortlar, bağcıklar, drapeler, monogramlar ile kendine yeni bir gardırop yaratan ve hayatı yeniden keşfetmeye hazır kadınlar için zengin seçenekler sunuyor.
Koleksiyonu gençleşti
Klasik erkek giyim firmaları arasında yer alan KİP, gençleşen ve zenginleşen yeni koleksiyonu ile günün her saatinde rahatlıkla giyebileceğiniz seçenekler sunuyor sizlere. Lila, pembe, yeşil, nar çiçeği, sarı gibi canlı renklerin ön plana çıktığı ürünlerde, sık seyahat eden ve hızlı bir yaşam temposuna sadık erkekler için hazırlanan "Travel Süit"ler çok ilgi görecek. Doğal esneyen kumaşların kullanıldığı grupta, kırışmayan takım elbiseler ve gizli cepler var.
Gezginlerin yeni adresi
Maçka’da daha içeri girer girmez sizleri kendi egzotik ve renkli dünyası içine alan bir mekan Indian Summer. Adından da anlaşılacağı gibi, etnik bir ruha sahip objelerin, aksesuvarların ve giysilerin bulunduğu bu mekanda, Hint ve Güneydoğu kültürünün en şık motifleri modern bir yorumla yeni bir kimlik kazanmış.
Sahibi, Amerikalı eski bir model olan Judy Akavi. 17 yıl boyunca yaşadığı Uzakdoğu macerası, sık sık çıktığı yurt dışı seyahatleri sonucunda sahip olduğu birikimleri paylaşmak için bu sıcak konsepti yaratmış. Maçka’da bir apartman dairesinde geleneksel el işçiliğinin ve sanat tekniklerinin en güzel örneklerini toplamış.
Indian Summer’da her zevke uygun giysi ve aksesuvar var. Doğal lifli, pamuk ve ketenden yapılmış tunikler, saten sandaletler, gece çantaları, takı ve aksesuvarlar gezgin kadınların ruhuna seslenirken, ev tekstili ürünleri arasında ipek ve pamuklu dokumalar, masa örtüleri, yorganlar, oyma bloklar ve tahta objeler var.
Yazının Devamını Oku 11 Nisan 2006
Modanın en önemli ilham kaynaklarından biri olan doğa, bu yaz kendine "doğal" hikayeler yazan trendlerin enerjisini yine zirveye taşıyor. Çiçeklerle süslenen tasarımlar kimi zaman romantik, kimi zamansa en hippi yorumlarıyla karşınızda!
Modanın Hollandalı iki sıradışı tasarımcısı Viktor & Rolf bundan birkaç sezon önce, aynı zamanda parfümlerine de adını veren Flower Bomb koleksiyonlarını sergilediklerinde, çiçekleri alışılagelmişin dışında, romantizmin çok ötesinde bir yorumla bedenlere taşımıştı. Sadece desen olarak değil, saçlarda, yakalarda en canlı tonlarda kullanılan iri çiçeklerle, bir defileden öte teatral bir şova dönüşen koleksiyon, çiçek figürlerinin tasarımları görsel olarak nasıl ele geçirebileceğinin bir kanıtı oldu.
Çiçekler son birkaç yıldır, romantizm ve feminenlik arasında gezinen koleksiyonların başrol oyuncusu. Kimi zaman etnik bir ruhla, kimi zamansa masum bir dokunuşla ait olduğu bedende yeniden canlanıyor ve her zaman dikkat çekiyor.
Doğa modaya uyanıyor
Yeni sezonda, özellikle ipek, ipek saten ve vuallerde kullanılan iri çiçek desenleri, ipek koton, emprime ceket, uzun tunik ve elbiselerde grafik desenler ve etnik figürlerle bir araya gelerek, romantizme sanatsal bir boyut katıyor.
Doğanın uyanışını simgeleyen tüm tasarımlarda çiçeklerin taşıdığı pozitif enerjiyi aksesuvar tasarımlarına da yansıtan markalar, ayakkabı ve sandaletlerde çiçeği bir detay olarak kullanmışlar. Modellerin önlerine yerleştirilen iri çiçekleri, İnci ve Elle koleksiyonlarında bulabilirsiniz. Ayrıca, Miu Miu, Christian Dior gibi markaların sportif balerin modelleri, kadınların bu sezonda da tutkuları meşhur Fendi Spy’ın küçük çiçeklerle renklendirilmiş modelleri şu sıralar Avrupa’nın moda başkentlerinin en ilgi çeken parçaları arasında.
Ayrıca, modanın yeni ilham kaynaklarından biri olan Asya etkisinde öne çıkan kimonolar, çiçek işlemeli modern yorumları ile 2000’li yılların en şık geyşalarını yaratıyor.
Miss Sixty, zıtlıkları buluşturduğu yaz koleksiyonunda, jean tasarımları, şortlar, kapriler ile çiçek desenli bluzları bir araya getiriyor. Renk, düğme ve nakış detayları ile yine fark yaratıyor.
Benetton, alıştığımız yalın tasarımlarının dışında son derece dinamik ve renkli bir koleksiyon ile yazı karşılıyor. Hippi tarzını yansıtan bu temayı ele geçiren çiçekler ve renkler, uzun uçuşan gömleklere, bluzlara, üstlere bambaşka bir enerji vermiş. Son derece özgür çizgilere sahip bu tasarımlarda aksesuvarlar da büyük önem taşıyor.
Yüzde 100 Türk, yüzde 100 Avrupalı
900 metrekarelik bu mağazayla, Gülden ve Yılmaz Yılmaz çiftinin sahibi olduğu markanın mağaza sayısı 136’ya ulaştı. Koton, şık koleksiyonu ve yakında askılarda yer alacak Bora Aksu tasarımları ile fark yaratacağa benziyor.
Atina’nın en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan The Mall’da Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen tarafından açılan İpekyol, İnci ve Koton’un bundan sonraki hedefi, Avrupa’da açacakları mağaza sayılarını artırmak.
Süleyman Orakçıoğlu, Ali Murad Kızıltaş, Yalçın Ayaydın, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Oğuz Satıcı, Yılmaz Yılmaz
ALIŞVERİŞ SEPETİ
O bir Maviterranian!
Mavi, bu yaz Bodrum’dan Saint Tropez’ye, Güney İtalya kıyılarından Tunus’a kadar olan rengarenk bir coğrafyanın izlerini yeni "Maviterranian" koleksiyonuna yansıtıyor. Denizin her tonunun kullanıldığı tasarımlarda, nazar boncukları, desenli etiketler, Akdeniz rengi iplik detayları ve el işlemeli özel aksesuvarlarla tasarlanan blue jean’ler, bu bölgenin ruhunu modayla buluşturuyor. Sezonun en moda "Mavi" ikilisi ise jean ve ipek kombinasyonları.
İlhamı yaşamdan!
Müdavimleri arasında Paris Hilton, Demi Moore, Carmen Kaas, Christina Applegate ve İngiliz aktris Minnie Driver gibi dünya starlarının da bulunduğu Rocket Dog ayakkabıları artık Türkiye’de. Boyner, YKM, Ayakkabı Dünyası, Hotiç, Bambi mağazalarında satılacak markanın şu sıralar çok moda olan babet modelleri, şehrin enerjisini spor tarzınızla bütünleştirecek kadar rahat ve şık görünüyor.
Yazının Devamını Oku 4 Nisan 2006
İlkbahar-yaz modasına imzasını atan romantizm, en spor detaylarda bile etkisini hissettiriyor. Tasarımcılar, yarattıkları bu kadınları "yeni romantikler" olarak adlandırmış. Onlar, uçuşan kumaşlar, danteller, vualler, fırfırlar içinde özgür olmayı seçen modern-şehirli kadınlar. Ya siz, bu yaz romantik misiniz, yoksa kapriler, şortlar, bol kesimli pantolonlar ve spor üstler içinde yine maceraperest mi?
Üzerinde çok fazla düşünmeye gerek yok. Modayı yakından takip etmek istiyor, farklı stilleri bir arada görmek istiyorsanız, havanın da tıpkı bu pazar olduğu gibi güneşli olduğu bir günde, Nişantaşı’na veya Bağdat Caddesi’ne gelin. Modanın kalbinin bu kalabalık arasında attığını göreceksiniz. Her ne kadar mevsimin bu ilk bahar gününde, o insan seli içinde yürümek zor olsa da, o renklilik ve enerjiyi yakından görmeye değerdi.
Yaz vitrinleri artık tamamen görücüye çıktı. Görünen o ki, bu yaz kendimizi beyazlara teslim ediyor, ince kumaşlar, dantel ve baskı detayları, işlemeler, el örgüleriyle yaratılan tasarımlardan edinerek tasarımcıların "yeni romantikler" olarak adlandırdıkları gruba dahil oluyoruz. Her yaşa ve tarza seslenen bu temada öne çıkan elbiseler, dar kupları ve eteklere doğru bollaşan formuyla geçmişe göndermeler yapıyor.
Bunun yanı sıra, düz yıkama denimlerin üzerine giydirilen, göğüs altından bağlamalı, biyeler ve şeritlerle süslenen bluzlar, el örgüleri ve dantellerle süslenen penyeler, özellikle ekru, beyaz tonlarında olunca ortaya son derece yalın ama bir o kadar göz alıcı bir görünüm çıkıyor. Bu yaz, denim kapri ve şortlar gardıropların vazgeçilmezi. Kol ağızları ve yaka kısımları fırfırlarla süslenen spor gömlekler ve kalın kemerlerle tamamlanan bu kombinasyonda, uzun penye bluzlar, tunikler de kullanılabiliyor.
Şiirsel tasarımlar
Yazın en romantik koleksiyonlarına imza atan Roman, Suzan Toplusoy ve ekibinin yarattığı şık koleksiyonuyla alışverişlerinizin en önemli duraklarından biri olacağa benziyor. Beyaz ve ekru tonlarının yoğun olarak kullanıldığı tasarımlarda, mavi, turuncu ve yeşil tonları gibi canlı renklere de yer verilmiş. Dantel ve fistoların bir araya getirildiği elbise ve bluzlar, dar kapriler, bol pantolonlar, farklı tarzda elbiseler, volümlü etekler, şifon bluz ve bustiyerler, tunikler daha ilk bakışta göze çarpan parçalar arasında. Afrika, Marine grubunda yer alan kıyafetler kadar stiletto’lar, tahta aksesuvarlar, dolgu tabanlı ayakkabılar da daha ilk bakışta dikkatimizi çeken ürünlerden oldu.
Maceraperest
Son birkaç yıldır "gençleşen" koleksiyonlarıyla dikkat çeken Stefanel, ilkbahar-yaz sezonunda koleksiyonlarındaki yenilenen ruhu bizlere daha fazla hissettiriyor. Değişik temaları içinde barındıran Stefanel kadınına ayrıcalıklı olarak bir de "Gold" adında özel bir grup hazırlayan tasarımcılar, günlük hayatta da rahatlıkla giyilebilecek ancak lüksü çağrıştıran detayların içinde yoğun olarak yer aldığı bu koleksiyonuyla dikkat çekiyor.
Silüetlerin ön plana çıkarıldığı, feminenliğin kesimler ve kumaşlar ile ön plana çıkarıldığı temalarda, dar kapriler, şortlar, el örgüsü cesur dekolteli bluzlar, 50’lerin romantik ve seksi kadınlarını çağrıştıran tarzda bluzlar ve aksesuvarlarla sizleri Stefanel’de şık seçenekler bekliyor. Her rengin ustalıkla kullanıldığı tasarımlarda, özellikle bu yaza damgasını vuracak beyaz ve siyah tonları dışında, ten rengi tonları, hardal ve pastel haki yeşillerle yaratılan tasarımlar öne çıkıyor.
Romantik-şehirli
Patrizia Pepe koleksiyonunda, dar kapriler, romantik bluzlar, 50 ve 60’lı yıllardan izler taşıyan elbiseler, her kesim ve tarzda pantolonlar, parlak mini’ler dikkat çekiyor. Aksesuvarlarıyla da öne çıkan marka, sıcak günler için yüksek topuklu pastel tonlarda stiletto’lar, dolgu topuklar, hazır çanta ve şapkalar, boncuk işlemeli kemerler, deri bileklikler ve messanger çantalar öneriyor.
New York’tan sonra Türkiye’de
Ayakkabı kesinlikle bir tutku. İşte bu tutkuya ortak olan yepyeni bir markayla tanışıyoruz yeni sezonda! Modayı yakından takip eden, şık bir seçenek... New York modasının merkezi Soho’da uzun yıllardır trendsetter’ların uğrak yeri olan Nina, ayakkabılarıyla bugün birçok ünlü yıldızın da tercihleri arasında yer alıyor. Geçtiğimiz ay Türkiye’ye gelen marka, Macy’s, Lord & Taylor, Nordstrom, Dillard’s gibi mağazalardan sonra Hotiç, Bambi, Boyner, YKM’de de raflardaki yerini aldı.
Miss Universe ve Miss Teen USA güzellik yarışmalarının resmi ayakkabısı olan Nina’yı giyen ünlüler arasında Gwen Stefani, Virginia Madsen, Oscar ödül sahibi Marlee Matlin, Lost’un sevilen oyuncusu Maggie Grace, Scorpion King’in güzeli Kelly Hu, Sara Paxton gibi tanıdık yüzler var.
ALIŞVERİŞ SEPETİ
Spor ve trendy
Bahara en moda temalarla giren Lilie’in "Trendy" koleksiyonu, enerji dolu ve spor detayların bir araya gelmesinden oluşuyor. Cıvıl cıvıl renklerin içimizi ısıttığı ilkbahar-yaz sezonunda fuşya, pembe, mavi, yeşil, kırmızı, sarı, turuncu ve lacivert, farklı tonlarıyla raflarda yerini aldı. Basic t-shirt’ler, kapriler ve trençkotlar ise bu yıl belirgin olarak kendini gösteriyor.
Her yerde yanınızda
Lacoste ilkbaharı şık çanta modelleriyle karşılıyor. Markaya özgü pike kumaş kullanılarak hazırlanan bu çantalar, özellikle yazın seyahatlerinizde hep yanınızda olacak. Pratik, kullanımı kolay ve desenleri dikkat çeken modellerin fiyatları 62-418 YTL arasında değişiyor.
Triko farkı
Sezonun trendlerini trikoyla buluşturan Motif Triko, klasik zevkleri günümüzün modasının modern detaylarıyla bir araya getiriyor. Trikonun uçuşan kumaşlarla harmanlandığı koleksiyonda, rahat kesimli, tahta boncuklu, varak baskılı penyeler, büzgülü dökümlü tunikler, bolerolar dikkat çekiyor. Motif Triko’nun ürünlerini Boyner’ler, YKM, Ender, Gencallar, Huzur gibi mağazalarda bulabilirsiniz.
Yazının Devamını Oku 28 Mart 2006
Hayata karşı bir duruşunuz var. Dikkat çekmek istiyorsunuz ama elbette sadece giydiklerinizle değil. Avangarde tasarımlarıyla "farklı" olmak isteyen herkese seslenen Elaidi, kendine güvenen "yenilikçi kadınlar" için tasarımlar hazırlıyor.
İşletme konusunda kariyer yaparken, altı yıl önce bir tasarım markası yaratmaya karar veren Mehtap Elaidi, o gün bu gündür İstanbul’un moda merkezi Nişantaşı’nda avangarde çizgisini moda tutkunlarıyla buluşturuyor. Elaidi, içinde herkesin kendi zevkine uygun bir şeyler bulabileceği, tek bir gömleğiyle bile tarzınızı değiştirebileceğiniz bir tasarım markası. Markanın kurucusu Mehtap Elaidi, modayı hayatın süzgecine koyarak stil sahibi herkes için tasarladığını belirtiyor.
Daha yolun başında kendine tasarımcı diyenlere, moda uygulayıcısı olduğunu ve modayı hayatın süzgecine koyarak ortaya avangarde dokunuşlu bir şeyler koyduğunu belirtiyor: "O zamanlar tasarım daha iddialı bir kelimeydi. Artık hayatımızın çok içinde ve daha kolay kullanılıyor. Artık tasarıma değer verdikçe, daha tasarım ağırlıklı işler ortaya çıkıyor. Sunduğunuz kumaşın kalitesinden dikişine kadar her şey önemli bir koleksiyon yaratırken... Ben üç yıl önce yaptığım bir eteği bugün bile sokakta görebiliyorum."
Her şeyden biraz
Tek bir detaya ağırlık vermeden, özellikle yazın dantel ve tül gibi moda detaylarını aralarda kullanan Elaidi, hayata bakış açısını da tasarımlarında olduğu gibi "her şeyden biraz" olarak tanımlıyor:
"Büyük bir koleksiyon hazırlarken ağırlıklı olarak kendi zevkinize göre bir şeyler tasarlamanız oldukça zor. Çıkış noktanız yine kendiniz oluyorsunuz, ama farklı zevklere hitap etmek için sınırlar geniş tutuluyor. Ne yaparsanız yapın, eğer gerçek bir şeyden yola çıkıyorsanız, kendi dokunuşunuz bir yerlere değiyor. Buraya herkes ne alacağını bilerek geliyor. İçeri ilk kez giren ve sürekli müşterimiz haline gelen çok kişiler de var. Markanın hedef kitlesi cesur kadınlar. Yaşları 25 ile 60 arasında değişiyor. Aktif bir hayat süren, evde veya iş yerinde yoğun, yenilikçi, hayata karşı belli bir duruşu olan insanlar."
Koleksiyonunda siyah ve beyaz renkler ağırlıkta. Bu iki ana rengi tek tek veya bir arada yaz-kış mutlaka kullanan tasırımcı, siyaha ağırlık vermiş ve bunu bej geçişlerle desteklemiş. Onun çizgisinde renkler çok ön planda değil. "Kendine ait bir hayat yaşamayı seven bir kadını anlatıyor bu tasarımlar. Bu kadınlar, stiliyle dikkat çekmeyi seviyor ama kıyafetleriyle var olmuyor" diyen Elaidi’de, kıyafetler dışında tasarım aksesuvarlar da yer alıyor. Yeni mevsimde burada yine takılar ve yaza özel bir şapka koleksiyonu yer alacak.
Trend olarak üretilmeyen zamansız parçalar
Koleksiyonlarını yaratırken "değişik" olmalarına dikkat eden Mehtap Elaidi, alınan kıyafetlerin her sezon farklı şekillerde kombine edilebileceğini belirtiyor. "Tasarımlarda her zaman modern etnik yorumlar görebilirsiniz. Şalvar ve kaftan Elaidi’nin olmazsa olmazlarından. En az dört model kaftanımız oluyor ve farklı kumaşlarla seçenekler artırılıyor. Ve her modelden çok az adet üretilerek tasarımlar kişiye özel hale getiriliyor". Elaidi’nin yeni koleksiyonunda elbise ve etekler ağırlıkta. Nedeni ise düşünmeden üzerinize pratik bir şeyler giyip çıkma lüksünü size yaşatmak.
ALIŞVERİŞ SEPETİ
Şehirli, rahat ve şık
Club Beymen, 2006 ilkbahar yazını üç farklı temada yorumluyor: New Navy, Sun ve Porselen... Kadın koleksiyonu Alev Ciliv, erkek koleksiyonu ise İtalyan tasarımcı Andrea Pompilio tarafından hazırlanan sezon, sarıdan club lacivertine, fuşyadan kayısıya kadar geniş bir renk seçeneği sunuyor. Club Beymen kadını yazın, alışılmış sportif şıklığının yanı sıra daha feminen detaylara bürünüyor. Erkeklerde ise hareketli şehir yaşamı, markanın rahat çizgisi ve tarzıyla anlatılıyor.
Modern seçimler
Cacharel, klasikten spora uzanan çizgisinde kumaşları ve kalıpları ile dikkat çekiyor. Yumuşatılan kumaşlar trendi ile birlikte tek ceket modası geri dönüyor. İngiliz tarzı tweed’ler, daralan siluetler ve pilesiz pantolonlar da öne çıkan parçalar arasında. Hızlı şehir temposuna ayak uydurmak için seçimler yapan, gece-gündüz şıklık peşinde olan herkes için.
Doğaya dönüş
LC Waikiki koleksiyonu "doğaya dönüş ve zamanda yolculuk" teması ile baharı karşılıyor. Bu yaz danteller, nakışlar, ipeksi dokular, çiçekler ile romantizmi şehre getiren marka, Afrika, Meksika ve 70’ler temalarına sahip. Kütahya, Su Ülkesi, Doğanın Sesi, Gecenin Rengi, Mor Rüya, Okyanus ve Yosun Bahçesi isimli koleksiyonlar, kadına yalın ama şiirsel bir görselliği bir arada sunuyor.
Yazının Devamını Oku 21 Mart 2006
Nişantaşı’nın en yeni konuklarından biri Şa’şaa, dünyanın farklı ülkelerindeki tasarımcıların özel koleksiyonlar hazırladığı, içinde cd’lerin, kitapların ve ev objelerinin de yer aldığı, son derece "kişiye özel" bir konsept marka. Bundan bir yıl önce, rengarenk ve çılgın tasarımlarıyla Ankara’yı sallayan Şa’şaa, Antalya’dan sonra İstanbul’da da kendine çok şık bir adres edindi. Nişantaşı’lı yeni mağaza, Şebnem Kökmen ve Gamze Üner ortaklığında geçtiğimiz hafta açıldı. Kendi zengin dünyası içinde belli kalıpların içine sıkışmak istemeyen, biraz sıradışı, kesinlikle modern bir tarzı olan, en önemlisi yenilikleri denemeye açık herkes için tasarlanan bu ürünler, dünyanın dört bir tarafındaki tasarımcılar tarafından sadece Şa’şaa’ya özel olarak hazırlanıyor.
Açtıkları yeni konsept tasarım mağazalarıyla dünyanın farklı ülkelerindeki tasarımcıları aynı çatı altında toplayarak burayı bir tasarım üssü haline getirmeyi amaçladıklarını belirten Şebnem Kökmen, ismin Şa’şaa olmasının sizleri yanıltmamasını, geniş bir ürün yelpazesine sahip oldukları için her tarza seslendiklerini belirtiyor.
Madonna’nın kozmetikleri, "Truva"nın tasarımcıları
Şa’Şaa’nın farklı kültürlerin doku ve duygularını bir araya getiren, hem yalın hem gösterişli, hem gündüz hem gece giyilebilen giysi tasarımları, özel aksesuvar tasarımlarıyla tamamlanıyor. Öyle ki, "Truva" filminin takılarını hazırlayan Amrapali tasarım grubunun yarı değerli taşlarla hazırladığı bir koleksiyonu yine burada görebilmek mümkün. Kökmen şunları söylüyor:
"Dünyanın dört bir tarafını gezip, kendimiz için özel tasarımlar yaptırıyoruz. Kumaşlara ve malzemelere biz karar veriyoruz. Herkes Londra ve Paris’ten alışveriş yapabilir ama bizim hedefimiz yeni pazarlardaki yetenekli tasarımcılara ulaşmak. Şu anda, Hindistan, Milano, Bali’de ürünler tasarlatıyoruz. Örneğin Monisha Jaising’in tasarladığı tunikleri sadece Şa’şaa’da ve İngiltere’de Harrod’s’da bulabilirsiniz. Bundan sonraki hedefimiz, Portekiz, Brezilya, Mısır gibi ülkelerdeki tasarımcıları da aramıza alıp, burayı dünya tasarımcılarının merkezi yapmak. Ayrıca Nisan ayında Alev Giliv tasarımlarını da koleksiyonumuza ekleyeceğiz."
Amaç içeride keyifli vakit geçirmek
Şa’Şaa’yı özel kılan sadece kıyafet tasarımları değil. Buraya girdiğiniz anda kendinizi renkli bir dünyanın içinde buluyorsunuz. Küçük ev objeleri, geniş bir müzik cd’si koleksiyonu, yine farklı kültürleri yakından tanıyabileceğiniz kitaplar ve çok ilginizi çekeceğini umduğumuz bir de kozmetik bölümü var.
Madonna’nın da müdavimleri arasında bulunduğu Forrest Essential, yine markanın "hit"leri arasında. Bu ayurvedik ürünler, Himalayalar’ın köylerinde evlerde üretiliyor, yine Himalaya’nın sağlıklı sularıyla zenginleştiriliyor, dünyadaki en lüks spa’larda kullanılıyormuş. Ambalajları kadar, kokularıyla da dikkat çeken bu seri, doğal içeriğiyle, kadınların çok ilgisini çekiyormuş.
Yaz alışverişleriniz için bir öneri: Monisha Jaising’in tümü gerçek sedef işlemeli tunikleri hem gece hem de gündüz için ideal.
Beyaz renkteki bu üstler jean’lerle giymek için ideal. Fiyatları ise 500 milyon civarında.
Adres: Akkavak Sokak No:9 Teşvikiye-Nişantaşı.
Tasarımcılar sadece bizim için tasarlıyor
Şa’Şaa Nişantaşı’nın ortakları Şebnem Kökmen ve Gamze Üner, keşfedilmemiş pazarları keşfederek oranın başarılı tasarımcılarına kendileri için ürünler tasarlatıyorlar.
Alışverişe hazırlık
Yaz sezonuna damgasını vuracak parçalar, vitrinlerde kendini hissettirmeye başladı. İşte sezona dair bazı küçük ipuçları...
1- Desenler: Özellikle renkli baskılar, iri geometrik desenler ve çiçeklerle baharı karşılıyoruz.
2- Renkler: Beyaz tüm ağırlığını koyuyor. Danteller, örgülerle kombinlenen ince kumaşlarla romantik bir yaza hazır olun.
3- Mini: Bu kez etekler değil, şortlar "mini"cik boylarıyla özellikle yaz akşamlarında plajlardeki enerjiyi davetlere taşıyor.
4- Yükseklik korkusu: Topukların üzerinde giderek yükseliyoruz. Bu yaz her tarz kıyafetin altında, platformlar, dolgu topuklar var.
5- Aksesuvar: Sportif tarzınıza uygun aksesuvarlar arasında belde kemerler, sade bereler, kalın bilezikler ve iri kolyeler çok moda.
6- Deri: Diesel’in bu şık metal aksesuvarlı deri çantası Rubens Bag, yazın favorileri arasında.
ALIŞVERİŞ SEPETİ
Ne ararsanız var
Vualler, danteller, nakışlar, fırfırlar, volanlarla süslü elbiseler... Bu yaz Afrodit mağazalarına uğrayanlar, romantizm ve sadelik kokan bir koleksiyonla tanışacaklar. Beyaz, bej ve toprak tonlarının ağırlık kazandığı kıyafetlerde, denizin canlı mavi tonları dikkat çekiyor. Askılarda gözümüze çarpan parçalar arasında, fisto ve dantel kombinli üstler, dantel garni ile hareketlendirilen çizgili bluzlar, cepli bermuda ve pantolonlar ile tarzınızı özel kılan rengarenk, çeşit çeşit aksesuvarlar var.
Genç tasarımlar
Fizz by Park Bravo, ilkbaharı kapriler, şık ceket-bermuda takımlar, dökümlü penyeler, vual eteklerle karşılıyor. Hem gece hem de gündüz feminenliği vurgulayacak elbiseler, koleksiyonun öne çıkan parçaları arasında. Enerjisini ve gençliğini kaybetmeyenler için marka sadece dantel üstleri, boleroları ile değil, renk tercihleri ile de fark ediliyor.
Afrikalı takılar
Pilgrim’in Afrika kültüründen izler taşıyan ilkbahar koleksiyonunu Nişantaşı Biella’da bulabilirsiniz. Bu etnik kültürün yeni motiflerle süslü bu takılar arasında uzun zincirler, büyük bilezikler, iri taşlı yüzükler, çanta süsleri ve tunik gibi aksesuvarlar dikkat çekiyor. En moda renkler ise fildişi, yeşil, turkuaz ve lavanta.
Yazının Devamını Oku 14 Mart 2006
New York Moda Haftası’ndaki defilesinden sonra yaptığımız özel röportajda Donna Karan bizlere şehrin enerjisini yansıtan yeni tasarımlarını ve cansız mankenlerden sonra yeni konseptiyle dikkat çeken şovunu anlattı. New York Moda Haftası’nın enerjisi en yüksek şovlarından birine imza atan Donna Karan, DKNY 2006 sonbahar koleksiyonundaki minimalist, bedenle adeta dans eden renkli tasarımlarıyla yeni bir "şık-şehirli" tanımı yapıyor. Bunun için yıllardır cansız mankenlerle yaptığı şovunun konseptini değiştiren, bu kez her mankenin tek bir kıyafet giydiği son derece görkemli bir defileye imza atan Karan, renkleri kadar, rahat kesimleriyle dikkat çeken modern tasarımlarıyla da başta Amerika olmak üzere tüm dünyada geniş bir hayran kitlesine sahip.
DKNY dışında, kendi adını taşıyan "Donna Karan" markasıyla da yalın bir şıklıktan hoşlanan kadınlara seslenen tasarımcı, yarattığı ikili takımlar ve elbiselerle bugün birçok Hollywood yıldızının da gözdesi. Oprah Winfrey, Hillary Clinton, Barbara Streisand, markanın tutkunu olan isimlerden sadece birkaçı.
Bu tasarımlar sizleri gizlemiyor
Yer, Manhattan’ın aşağılarında, eğlencenin kalbinin attığı bölgelerden biri olan Greenwich Street... Donna Karan’ın kaybettiği eşi Stephan Weiss’in stüdyosu bugün çok özel bir şov için hazırlanıyor. Donna Karan, DKNY koleksiyonlarında ilhamını yine 24 saat uyumayan New York’tan alıyor. Tasarımcı, kendini kıyafetlerin içine saklamaya çalışmayan, kişiliği ön planda olan herkesi bu dünyaya davet ediyor. Bu nedenle, onun dünyasında kadınlar giydikleriyle değil, kişilikleriyle ön planda olmayı tercih ediyorlar.
Belki de bu yüzden tasarımlarını önce kendi deniyor ve paylaşıyor. Kendi gerçeklerini sizinle paylaşırken, sizin gerçeklerinizi anlamaya çalışıyor. Bu da onu farklı kılıyor...
- Uzun bir aradan sonra canlı mankenler kullandınız. Bu şovu siz nasıl yorumluyorsunuz?
Sokaklardaki o enerjiyi yansıtmak istediğimiz için konsepti değiştirdik.
- Sokaklardaki kadınları nasıl anlattınız bu koleksiyonda?
Çok havalı ama özünde klasik bir koleksiyon bu. Feminen olduğu kadar erkeksi çizgilere sahip bu tasarımlar, günün her saatinde giyilebiliyor. Şu anda vitrinlerde gördüğünüz yaz koleksiyonu da yeni bir enerjiye sahip. Önümüzdeki sezon da New York’u anlatan renklerden oluşuyor. Örneğin, kullanılan canlı sarılar, NY’nin simgelerinden biri olan taksilerden esinlenilerek yoğun olarak kullanıldı.
- Marka, Türkiye’de çok seviliyor. Daha önce bir kez Türkiye’ye geldiniz. Yakında yeni bir ziyaret görünüyor mu?
Teşekkür ederim. Ülkenizi çok beğendim. Bundan sonraki gelişimde tekneyle Güney kıyılarını gezmeyi düşünüyorum.
- Şık bir kadını nasıl tanımlıyorsunuz?
Trendi kadınlar modayı ve trendleri sürekli takip eder. Çekici ve şık bir kadın ise kıyafetlerinin altındaki güçlü kadındır. Onun bu gücünü ne giydiği belirlemez. Kendi yaşam tarzına uygun parçaları bir araya doğru bir şekilde getirir, bu da onu şık ve çekici bir kadın yapar.
- Nelerden etkileniyorsunuz bu enerjiyi yakalamak için?
Her zaman vücut ve hareket etmek üzerine kurdum her şeyi. Sabahları uyandığımda güne yogayla başlıyorum. Doğayla aramdaki bağı böyle kurabiliyorum. Bu benim için çok önemli. Çünkü insanı esas zorlayan, sizleri doğadan uzaklaştıran büyük şehirlerdeki zorlu yaşam. Bir sanatçı olarak da sanat tarafından yönlendirildiğimi düşünüyorum. Etrafımda gördüğüm her sanatsal olaydan etkilenebiliyorum. Ve bu yaratıcılık sürecinde onları bedenlere nasıl taşıyacağımı düşünüyorum.
- 30 yılı aşkın bir süredir moda dünyasının içindesiniz. O günden bugüne çizginizde bir değişiklik oldu mu?
Bundan 10 yıl öncesine kadar Anne Klein için tasarımlar yapıyordum. Ardından kendi markalarımı yarattım. Ama modanın içindeki bu varolma sürecimi "öncesi ve sonrası" olarak tanımlayamam. Çünkü iki dönem arasında bir fark görmüyorum. Yani 1967’den beri bu işin içindeyim diyebilirim. Tam 35 sene!
- Rahat ve zamansız tasarımlar yapıyorsunuz. Ama moda son bir yıldır feminenliği dar kalıplar içine sıkıştırdı...
Ben bunu kendime yapamam! Bazı kadınlar kıyafetler bedenlerini sarmadığı zaman bundan rahatsız oluyorlar. Bu gerçekten çok ilginç. Oysa benim tasarımlarım vücudun kendini ifade etmesini kolaylaştırıyor. Bu rahatlık bilinci, bedene saygı duyuyor.
İstanbul’daki yeni mağaza 1 Nisan’da açılıyor
Donna Karan’ın Türkiye temsilcilerinden Zeynep Ekşioğlu, markanın Türkiye’de bu kadar beğenilmesini, tasarımların modern bir çizgiye sahip olmasına ve günün her saatinde rahatlıkla giyilebilmesine bağlıyor. "DKNY tasarımları, İstanbul gibi bir şehrin benzer temposu içinde aktif bir yaşam sürmeye çalışan herkes için son derece uygun. 1 Nisan’da Teşvikiye’deki yeni mağazamıza taşınıyoruz. Çok daha geniş bu mekanda artık koleksiyonun hemen hemen tüm ürün ve aksesuvarları bulunabilecek."
İlkbahar-yaz koleksiyonunda neler ön planda?
Hareketli ve desenli etekler, vücuda tam oturan ceketlerle birlikte kullanılıyor. İlkbahar akşamları için düşünülen belden kemerli trençkotlar, şifon elbiselerin üzerinde çok şık duruyor. İpek kanaviçeli etekler, belden bağlanan kemerli bluzlar, çift taraflı giyilebilen ve kendinden kemerli ceketler ve brokar takımlar, kollu, yakalı ve fiyonklu bluzlar ile kombine edilmiş. Koleksiyona ağırlığını veren renkler, kırmızı, somon, bej ve siyah.
ALIŞVERİŞ SEPETİ
Tekstil dünyası büyüteç altında
Bu hafta sizlere, modayla yakından ilgili olanların, özellikle de kariyerini tekstil üzerine yapanların ilgisini çekeceğini umduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güler Aras’ın "Türk Tekstil ve Konfeksiyon Sektörünün Rekabet Yeteneği" adlı kitabı bu konuda kaleme alınmış en kapsamlı yayınlardan biri olarak tanımlanıyor. Sektörün dünya ve Türkiye’deki durumunu, sorunlarını ve bu sorunların çözüm alternatiflerini okumak isteyen herkesin çok ilgisini çekeceğini umduğum bir araştırma.
En moda adımlar
Sezonunun en moda ayakkabı ve terlik modellerini bulabileceğiniz, ilham aldığı trendleri yine farklı başlıklar altında toplayan Nine West, Roma dönemini yansıtan sandaletleri, yüksek platform topuklu modelleri, parlak veya yılan derisi açık burunlu ayakkabıları, tasarımları öne çıkaran eskitilmiş metaller, tığ işleri ile dikkat çekiyor. Favori renkler turkuaz, limon yeşili, turuncu, koyu pembe ve kırmızı.
Baharlık şık montlar
"Su Altından Yansımalar" adını taşıyan Mithat Selection yeni sezonu farklı renk ve modeldeki montlarıyla karşılıyor. Deniz ve denizin renklerinden esinlenerek tasarlanan montlar, sportif ve modern kesimleri ile "casual" bir tarza sahip olanlar için ideal. Çift taraflı montlar, jean’ler, kanvas ve koton pantolonlarla rahatlıkla kombinlendiği gibi her renkle de kolay uyum sağlıyor.
Yazının Devamını Oku 7 Mart 2006
Bundan iki yıl öncesine kadar gardıroplarımızda sadece beyaz bir gömlekten ibaret olan bu renk, bu yaz, hatta önümüzdeki kış, tepeden tırnağa tüm kombinasyonları etkisi altına alıyor. Hem de hiç olmadığı kadar feminen bir dokunuşla... Saflığın ve temizliğin sembolü beyaz, yaz koleksiyonlarında tasarımcılar tarafından baş tacı edilirken, kendini ifade eden sıfatlara, kışkırtıcı, feminen gibi kelimeler ekliyor. 50’li yılların romantizmiyle 2000’li yılların yalın ve sofistike ruhunun bir araya geldiği yeni sezonda, bundan iki yıl öncesine kadar sadece haute couture’de öne çıkan beyaz, artık günün her saatinde, hem de farklı tarzlar için vazgeçilmezliğini ortaya koyuyor.
Zaman zaman siyahın eşlik ettiği tasarımlarda, bu yaz Bluemarine, Miu Miu, Prada, Louis Vuitton gibi hem giysi hem de aksesuvar konusunda iddialı markalar bu masum rengin gücüne inanıyor. Gündüzleri koton-keten karışımlarının, geceleri ise ipek, vual ve şifonların öne çıktığı kombinasyonlar, işlemeli kemerler, kalın bileklikler, fularlar, kemerler, kimi zaman ise saten fiyonk bağcıklarla süsleniyor.
Birçok koleksiyona damgasını vuran romantizm, yeni sezonda beyazla gerçek kimliğini gösterme şansı buluyor. Romantizme eşlik eden detaylar arasında bedene oturan etek uçları hareketli elbiseler, ipek bluzlar, dantel-ipek karışımı üstler, etekler, boyunda ve bel bölgesinde kullanılan fiyonklar öne çıkıyor.
Tarzınız hangisi
"Beyaz giymek cesaret ister" diyenlere tasarımcılar farklı çözümler öneriyor. Aslında beyazı herkes giyebilir. Doğru zamanda, doğru parçaları bir araya getirmek şartıyla...
Sportif
Beyaz gömleklerin, özellikle bu gömleklerin elbise versiyonlarının ön plana çıkacağı kombinasyonlarda, dar eşofmanlar, yelekler, boyunda triko atkılar kullanabilir, bu parçaları beyaz spor ayakkabılarla tamamlayabilirsiniz. Gece içinse bu seçimlere kısa parlak bir ceket eklemek yeterli!
Casual
Yazın giymekten en keyif alacağınız parçalarıyla romantik ve günün her saatine uygun rahat bir tarz oluşturabilirsiniz. Dantel ve ipeğin başrol oynadığı sezonda, koton-keten karışımlı sportif takımlar, ince trençkotlarla tamamlanıyor. Büyük valiz tipi çantalar, şık botlar, iri kemik gözlükler şıklığınızın tamamlayıcısı.
Trendi
Trendleri yakından takip ediyorsanız, şortlar, bermudalar, bol kesimli düşük belli pantolonlar, işlemeli ipek tunikler, iri kolyeler, kapri jean’ler üzerine giyilen militer kısa ceketler gardıroplarınızda mutlaka bulunmalı.
Çiçek, en güzel hediye
Blumarine, Miu Miu, Kenzo gibi tasarımcıların her koleksiyonlarında yer verdiği çiçek desenler bu yaz aksesuvarlarda yine yoğun kullanılıyor. Sezonun en modası çiçek desenli diz hizasındaki nostaljik etkili mantolar...
Kışın brokarlarla tasarlanan ceketler yerini bu yaz kaftan tarzı ceketlere ve gömleklere bıraktı. Bu yaz, tasarımlarda çiçekler olabildiğince büyük kullanılmış.
Aksesuvarlarda bolca kullanılan bu desenler, özellikle yazın süet dolgu topuklu ayakkabılarda jean’lerle şık bir ikili olacak!
Yeni romantikler
2006 ilkbahar-yaz sezonunda yeni romantizm temasıyla son derece nostaljik, feminen ve kullanışlı bir koleksiyon hazırlayan Machka, yalın çizgilere sahip kombinasyonları ile zevk sahibi tüm kadınlara sesleniyor. Günün her saatinde giyebileceğiniz bu tasarımlarda, fiyonklar belde, boyunda, şık bir detay olarak her yerde...
ALIŞVERİŞ SEPETİ
40’lı yıllar geri dönüyor
Diesel yeni sezon koleksiyonlarında Amerika’nın 1940’lardaki pırıltısını Japon egzotizmi ile buluşturuyor. Kadınlarda feminenliğin altını çizen koleksiyonda, baskılı şifon elbiseler, saten biyelerle süslenen ceketler dışında spor mini şortlar, antika altın düğmeler kullanılmış deri üstlerle tamamlanmış. Diesel, parlak kumaşlara yer verdiği tasarımlarında çikolata, haki ve indigo tonları dışında, beyazı da yoğun olarak kullanıyor.
Bikini 60 yaşında
İlk kez 5 Haziran 1946’da makine mühendisi Louis Reard tarafından görücüye çıkarılan bikini bugün 60. yılını kutluyor. Triumph International da modaya damgasını vuran bu giysinin 60. yılını kutlamak için bugünkü Chicago serisinin bir parçası olarak Chicago Retro Bikini’yi piyasaya sürmüş. Vücutla mükemmel uyumu, tasarımları ve renkleriyle bu seri, Lycra’lı dokusuyla bu yılın favorilerinden biri olacak.
Yazının Devamını Oku 28 Şubat 2006
2006 sonbahar-kış koleksiyonlarının sunulduğu Milano Moda Haftası’nda 60’ların ihtişamlı tarzını podyumlara taşıyan Rıfat Özbek için dünya basını, "Pollini’ye hazırladığı ilk koleksiyondan sonra en büyüleyici ve güçlü ikinci koleksiyonunu yapmış" yorumunda bulundu. Modanın kalbi bu kez Milano’da attı ve dünyanın en tanınmış tasarımcıları, art arda sergiledikleri kış koleksiyonlarıyla tüm dünyanın gözlerini yine bu önemli moda başkentine çevirdi. Pollini için hazırladığı koleksiyonunda, geçmişin ünlü modeli Penelope Tree gibi moda ikonlarının tarzını podyumlara aktaran ve 60’lı yılların haute couture kıyafetlerinden esinlenerek sofistike ve güçlü bir koleksiyon yaratan Rıfat Özbek’e her zamanki gibi ilgi büyüktü.
Özbek; tunik elbiseleri, mini Mary Quant etekleri, ceket üzerine giyilen brokar ve damasktan kaftanları, aynı kumaşlarla tasarlanan çizmeleri, yün kaşmir kısa palto ve ceketleri, koyu altın tonlarında saten kokteyl elbiseleri ile yabancı basından "Pollini için hazırladığı en büyüleyici ikinci koleksiyon" övgüsünü aldı.
Defile sonrası görüştüğümüz Özbek, Osmanlıların ihtişamını geçmişin haute couture’ünün zenginliğiyle buluşturduğu koleksiyonunu bakın nasıl anlatıyor: "Formların kendisini göstermesi için sert kumaşlar kullandım. Kısa tunik elbiseler, aynı boyda paltolarla tamamlanıyor. O dönemin erkeklerinin "dandy" görünümünden esinlenerek ayrıca kadınlara, yüksek yakalı ceket ve gömlekler, altlarına dar paça pantolonlar tasarladım. Kaftanlarda kullanılan brokar ve damask kumaşlarda lale desenleri ve Osmanlı’da sultan deseni olan iç içe bakan üç ay görülebilir."
Maskeli balodan esinlendi
Koyu tonların, özellikle de siyah-beyaz kombinasyonlarının ön planda olduğu bu koleksiyonu hazırlarken, New York’lu ünlü yazar Truman Capote’un 1960 yılında düzenlediği "siyah-beyaz balosu"ndan esinlenmiş tasarımcı. Bu nedenle de defilesinde önümüzdeki sezon satılmaya başlanacak yeni Pollini gözlük koleksiyonunun modelleri dışında, küçük maskeler kullanmış. Yine siyah-beyaz, belde kullanılan siyah üzerine gümüş top işlemelerle bir araya o devrin pop-art akımından esinlenerek getirilmiş. Rıfat Özbek, Pollini için yalın bir ihtişamın en güzel örneklerini tasarlamış!
Genç bir koleksiyon
"İhtişamlı tasarımlar genelde yaşlı olur. Benimki ise ihtişamlı ama genç bir koleksiyon. Bu nedenle Herald Tribune ve Financial Times gibi gazeteler tasarımlara geniş yer ayırdı" diyen Özbek, Amerika’da yeni açılan ve hedef kitlesi gençler olan tüm mağazaların kıyafetleri satın aldığını belirtiyor ve ekliyor: "Pollini genç, giyinmekten zevk alan ve kendine güvenen kadınların markası. Tasarımlar günün her saati için yaratıldı."
Hem yaz hem kış BEYAZ
Yaz koleksiyonunda beyaz, mercan, toprak tonları, fildişi gibi renkleri yoğun olarak kullanan Atalar, doğallık teması altında romantizmi yansıtıyor. Beyaz ve krem tonlarında etek-ceket ve pantolon takımlar koleksiyonun öne çıkan parçaları arasında.
İşte yazın favorisi: Tag Heuer, beyaz deri kayışlı, taşlı saatleriyle şıklığı ve ihtişamı buluşturuyor.
Sadece yaz değil, önümüzdeki kış koleksiyonlarında da tasarımcılar beyazı baş tacı ediyor. D&G’nın podyumları beyaza boyadığı, örgü ve kürkü bir araya getirdiği tasarımlarında, bol bereler, sabolar ve botlar dikkat çekiyor.
İlkbaharda da deri çok moda
Kış koleksiyonlarında kendini gösteren deri, ilkbahar kombinasyonlarında da sıkça karşımıza çıkacak. Büyük deri çantalar, belde trikoların ve ceketlerin üzerine eklenen deri kemerler, kısa renkli deri ceketler, deri korsajlar, yüksek topuklu, işlemeli renkli ayakkabılar ve valiz tipi çantalar; pudra rengi, hardal tonları, beyaz, ekru renklerinde tasarlanmış.
Timsahın yeni serisi
Adını, Rene Lacoste’un ilk ayakkabı serisini tasarladığı yıl olan 1933’den alan "L33" ayakkabı serisi, renkleri ve klasik çizgilerin yanı sıra modern bir duruşa sahip. Fiyatına gelince... Düz renk baskısız modeller: Erkek, 98 YTL. Kadın, 88 YTL. Timsah baskılı modeller: Erkek, 112 YTL. Kadın, 98 YTL.
Yazının Devamını Oku