Yuvarlak topun köşeli skandalı -2: Şahsi Amex kartından geçen 26 milyon $

AMERİKAN mali polisinin gözünü asıl açan şey, şahsi bir kredi kartı üzerinden yapılan çok yüksek işlemlerdi.
2004 ile 2011 yılları arasında, Kuzey ve Orta Amerika ile Karayipler Futbol Konfederasyonu’nun (CONCACAF) 26 milyon dolarlık harcaması, Chuck Blazer’ın şahsi American Express kartı üzerinden işlem görmüştü.
Ayrıca yüzbinlerce dolarlık rüşvet trafiği de onun hissedarı olduğu bir Güney Amerika medya pazarlama şirketi üzerinden ödenmişti.
Kendisi de dünya futbol şampiyonasının Güney Afrika’da yapılması için oy vermiş, karşılığında 1 milyon dolar rüşvet almak üzere anlaşmıştı.






Ancak kayıtlarda bunun sadece 750 bin dolarının ödendiği görülüyordu. Büyük bir ihtimalle 250 bin dolar da başka yollardan bir başka hesaba ödenmişti.
2013 yılında CONCACAF’ın hazırladığı bir raporda bir şok iddia daha gelmişti.
Arkadaşlarının Max dediği güçlü adam Blazer, bölgesel federasyonlardan 20 milyon dolara yakın rüşvet almıştı. Futbol çevrelerinde adı “Bay yüzde 10’a” çıkmıştı.
Artık o CONCACAF hakkında konuşuyor, CONCACAF da onun hakkında rüşvet raporu hazırlıyordu.
Artık iş, öteki tutuklamalara gelmişti.

27 MAYIS ÇARŞAMBA ZÜRİH ŞOKLA UYANIYOR

İsviçre polisi, çarşamba günü FİFA’nın merkezine gelip 7 yöneticisini gözaltına aldığı andan itibaren, olay Amerika’dan Avrupa’ya, oradan da dünyaya yayılmıştı.
İlk harekete geçen UEFA (Avrupa Futbol Konfederasyonu) oldu.
UEFA Başkanı Michel Platini’nin, geçen yaz Sunday Times gazetesinde yayınlanan haberden sonra Sepp Blatter’e karşı muhalefeti sertleşmişti. O dönemde aralarında sert tartışmalar olmuştu. Ancak yıllardır kuruluşu güçlü tek adam olarak yöneten yaşlı kurdu yenmek neredeyse imkânsızdı.
Şimdi kongreye 48 saat kala, eline çok büyük bir koz geçmişti ve bunu kaçırmaya niyeti yoktu.
O bu hesabı yaparken UEFA’nın telefonları çalmaya başlamıştı. Arayanların çoğu cep telefonlarını değil, daha emin gördükleri sabit telefonları kullanıyordu.
FIFA’yı 4 yıl yönetecek ekip seçilecekti ve kongreye sadece 48 saat kalmıştı.
Avrupa ülkelerinin futbol federasyonları, kongrede aday olan Sepp Blatter’in durumunu tartışıyordu.

PLATİNİ’NİN ÖNÜNÜNE KONAN LİSTEDE 43 ÜLKENİN ADI VAR

Akşamüzeri saatlerinde UEFA Başkanı Michel Platini’nin önünde çok ilginç bir liste bulunuyordu.
Avrupa’daki 53 ulusal federasyonun 43’ü kesinlikle Blatter’in karşısındaki aday olan Ürdün Prensi Ali Bin el Hüseyin’in başkanlığı için oy kullanacağını bildirmişti.
Yedi ülke Blatter’ı destekliyordu. Üç ülke ise henüz kararını vermemişti ama alınan hava onların da Prens Ali lehinde oy kullanacağı yolundaydı.
Platini arkasına güçlü bir siyasi destek de almıştı. İngiltere Başbakanı Cameron, Blatter’in çekilmesini istediğini, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ise kongrenin ertelenmemesinden yana olduğunu açıklayacaklarını öğrenmişti.

PLATİNİ ARADIĞINDA BLATTER’İN ÖNÜNDE İKİ LİSTE

Bu listeyi ve siyasi desteği cebine koyan Platini, ertesi gün (perşembe) FIFA Başkanı Blatter’i arayarak, Avrupa ülkeleri adına başkan adaylığından çekilmesini istedi.
Hem de bunu çok açık ve biraz da diplomasiyi aşan bir dille iletti.
Ancak bu telefon konuşmasını yaptığı dakikalarda Sepp Blatter’in önünde de 3 başka liste duruyordu.
Afrika, Asya ve Güney Amerika ülkelerinin futbol federasyonları, toplu halde Blatter’e oy vereceklerini bildirmişlerdi.
Sadece Afrika’nın 54 delegesi Avrupa’dan fazlaydı. Buna Asya’nın 46 delgesi ve Güney Amerika da eklenince Sepp Blater’in seçimi garanti gibiydi.
Bu arada başka bir sürpriz gelişme daha olmuştu.

GAZPROM’U SEFERBER EDEN PUTİN DEVREYE GİRİYOR

Platini’nin telefonundan kısa süre önce Rusya Devlet Başkanı Putin bir açıklama yaparak, FIFA’ya yapılan operasyonun Amerika’nın oyunu olduğunu belirtmiş ve Blatter’e hiç beklemediği bir destek vermişti.
Putin bu tutuklamaların, 2018’de Moskova’da yapılacak Dünya Şampiyonası’nın başka yere alınması için planlandığına inanıyordu.
Bu şampiyonanın Rusya’da yapılmasına büyük önem veriyordu. Gazprom’un büyük imkânlarını bu işe seferber etmişti.
Şampiyonanın başka yere alınması onun için büyük bir prestiji kaybı demekti.
Ancak Putin devreye girince, olay öteki ülkelere de yayılmaya başladı.
Artık Avrupa ile Amerika bir tarafta, dünyanın geri kalan kısmı ise Blatter’ın arkasındadır.
Futbol topu stadyumların dışına çıkmış ve dünyayı bölmüştür.
Büyük bir etik tartışma başlamıştır.

HARAKİRİ BIÇAĞINI ÇEKEN JAPONYA NASIL BAKACAK

Bütün demokratik ülkeler Blatter’in de çekilerek futbol mabedinin temizlenmesini isterken, Japonya gibi yöneticileri en küçük rüşvet olayında harakiri bıçağını karnına saplayan bir ülke ne yapacaktı? Asya ile birlikte hareket edip, Blatter’a destek mi verecekti, yoksa Prens Ali’yi mi destekleyecekti? Cevabı merak edilen bir soru da şuydu: Merkezi Avrupa’da olan bir kurumla ilgili skandal neden Amerika’da ortaya çıkarılmıştı?
North Carolina Üniversitesi futbol tarihi öğretim üyesi Joshua Nadel bunu şöyle açıklayacaktı: “Dünyada şöyle bir anlayış var. Futbol Kuzey Amerika’da hâlâ temiz, ama dünyanın geri kalan kısmında kirlidir...”
Acaba bunda, Hispanik nüfus dolayısıyla Amerika’nın da artık büyük bir futbol pazarı haline gelmesinin etkisi olabilir miydi? Tabii bir de Amerikan Vergi İdaresi’nin böyle konulardaki hassasiyeti ve gücünü de dikkate almak gerekirdi.

AYNI GÜN DEV ŞİRKETLERİN TELEFONLARI ÇALIYOR

Olay, Zürih’ten çıkıp dünya siyasetine yayılırken, bir başka deprem de iş dünyasında yaşanmaktadır. Dünyaca tanınmış 6 dev şirketin genel merkezlerinin telefonları durmadan çalmaktadır. Coca Cola, Samsung, Hyundai Kia Motors, Sony, Emirates, Adidas ve Visa’da toplantı üzerine toplantı yapılmaktadır.
Bunlar, Dünya Futbol Şampiyonası’nın sponsorlarıdır. Bunların dışında telefonu çalan bir başka dev şirket daha vardır:
Nike...
Spor malzemesi üretiminde kıyasıya yarışan iki dev kramponları giyip sahaya çıkmak üzeredirler.

SİSTEM BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ GİBİ DEĞİL

-FIFA’nın bütün dünyada 209 üyesi bulunuyor.
-Oy sistemi Birleşmiş Milletler gibi değil. Her ülke federasyonunun bir oy hakkı var.
-Başkan seçilmek için ilk turda üçte iki çoğunluk gerekiyor. İkinci turda ise basit çoğunluk yetiyor.
-Skandal patlayınca sponsorlar ne yaptı, ne dedi.

BİR HAFTA ÖNCEYE KADAR FIGO DA BAŞKAN ADAYIYDI

Bİr hafta öncesine kadar 4 aday vardı.
Hollanda Futbol Federasyonu Başkanı Michael van Praag ile Portekizli ünlü futbolcu Luis Figo da adaydı.
Ancak son hafta ikisi çekilince, iki aday kalmıştı. Çekilmelerinden, Sepp Blatter’in gitmesini isteyen Avrupa oylarının bölünmesi endişesi rol oynadı.

YARIN

-FIFA’nın koridorlarında hayaleti dolaşan kişi kim. Sepp Blatter’i o hayalet mi seçtirdi.
-Bayern Munich yönetim kurulundaki üyeyi FIFA’ya bağlayan ilişki neydi.
-Adidas patronunun kurduğu ISL şirketi,
yayın
haklarını almak için rüşvet mi dağıttı.
-ISL şirketi 300 milyon borçla iflas edince, Adidas bu şirket için hangi
şaşırtıcı açıklamayı yaptı.
-FIFA ne kazanıyor, ne vergi veriyor.