Paylaş
Başbakan, balkon konuşmasını, “Hayır” oyu çıkan Ankara’da yaptı.
Konuşma yaptığı AKP Genel Merkezi’nin bulunduğu Çankaya ilçesinde yüzde 80 “Hayır” çıktı.
Anlamı şudur: Cumhuriyet’in başkenti bu sisteme “Hayır” demiştir.
Cumhurbaşkanı evet için teşekkür konuşmasını “Hayır” oyu çıkan İstanbul’da yaptı.
Konuşmayı yaptığı Huber Köşkü’nün bulunduğu Sarıyer ilçesinde yüzde 60 “Hayır” oyu çıktı.
Evinin bulunduğu Üsküdar ilçesinde de “Hayır” oyu çıktı.
Şükür namazını kıldığı Eyüp ilçesinde “Hayır” çıktı.
Anlamı şudur: Osmanlı’nın payitahtı da bu sisteme hayır demiştir.
Cumhurbaşkanı evet oyu çıktıktan sonra rahmetli Necmettin Erbakan’ın kabrini ziyaret etti.
Erbakan’ın partisi “Hayır” oyu verdi.
Cumhurbaşkanı rahmetli Adnan Menderes’in mezarını ziyaret etti.
Adnan Menderes ve Celal Bayar’ın yakınları “Hayır” oyu verdi.
Anlamı şudur:
AKP’nin geleneğini sürdürdüğü iki eski partinin kurucuları bu sisteme hayır demiştir.
AKP, 2000’li yılların başında “Milli Görüş” gömleğini çıkarıp demokrasi, dürüstlük ve özellikle adalet vaat ederek önce Cumhuriyet ve Osmanlı’nın başkentlerinin gönlünü fethederek yükselmeye başlamıştı.
Şimdi o iki şehrin kalbini kırarak inişe geçiyor.
AKP’nin değerlendirmesi gereken gerçek budur.
İnsanların kalbini kırarak değil, gönlünü fethederek yürümelidir.
Bu referandum da kırık kalpleri yeniden kazanmak için tarihi bir düşünme fırsatıdır.
14 MİLYON AİLEYE 'HAYIR' ÇIKAN ŞEHİRLERİN VERGİSİ
HÜRRİYET Ekonomi’nin şefi Sefer Levent’ten rica ettim.
“Hayır” oyu çıkan şehirlerin verdiği vergiler nedir çıkarttı.
Buyurun tablo şöyle:
GELİR VERGİSİ:
Yüzde 80’i “Hayır” diyen şehirlerden toplanmış.
Yüzde 20’si “Evet” oyu çıkmış illerden.
KURUMLAR VERGİSİ:
Yüzde 85’i “Hayır” diyen şehirlerden toplanmış.
Yüzde 15’i “Evet” oyu veren şehirlerden.
TOPLAM VERGİ:
Yüzde 84’ü “Hayır” diyen illerden toplanmış.
Yüzde 16’sı “Evet” diyen illerden.
Resmi olmayan rakamlara göre devlet bugün 14 milyon aileye çeşitli isimler altında sosyal yardım yapıyor.
Bu demektir ki, bu sosyal yardımlar, o illerde üretilen gelirler sayesinde dağıtılıyor.
Elbette buna kimsenin itirazı yok.
Devlet güzel bir şey yapıyor.
Ama bilelim ki, kalbi kırılmış şehirlerin gönül almasıdır bu...
ERDOĞAN OLMASAYDI YÜZDE 51 EVET ÇIKAR MIYDI
KESİNLİKLE çıkmazdı.
Bu yüzde 51’de yine onun katkısı belirleyici.
Ama şu da doğru.
Cumhurbaşkanı Erdoğan olmasaydı, zaten böyle bir referandum da olmazdı.
Yani bu, onun projesidir.
Onun iddiasıdır.
Ve o kazanmıştır.
BU MİLLET 71 YILDIR O SEÇİMİ UNUTMADI
1946 seçimi benim doğumumdan 1 yıl önce yapıldı.
Demokrat Partili bir ailenin çocuğu olarak, rahmetli babamın ağzından işittiğim ilk siyasi şikâyet, o seçimde hile yapıldığıydı.
“Oylarımız gasp edildi” demişti babam.
Tam 71 yıl geçmiş...
Ben ve benden küçük nesiller bile 1946 seçiminin üzerindeki hile söylentisini unutmadı.
Dün dış basına baktım...
Yüksek Seçim Kurulu’nun yaptığı bu tarihi hata, dünya kamuoyunda ciddi bir gölge haline gelmeye başladı. Ve giderek de yayılıyor.
Türkiye’de hayır oyu vermiş insanların çoğunda da bu inanç yerleşmeye başladı.
1946’yı bilen bir insan olarak söylüyorum.
Böyle söylentilerin acısı bir seçim sonra çıkıyor.
1950’de Demokrat Parti’yi ve Adnan Menderes’i iktidara o duygular taşımıştı.
Diyeceğim, Yüksek Seçim Kurulu’nun yaptığı bu tarihi yanlışlığı gidermek ve insanların içini rahatlatmak için AKP de çaba harcamalı.
SOKAK GÖSTERİLERİ YANLIŞ OLUYOR
Devletin, polisin, yargının, maliyenin, trollerin, mafyanın, eli silahlı adamların tehdidine rağmen mükemmel bir hayır kampanyası yapıldı.
Toplumun genç ve yaratıcı itirazı, dijital âlemde büyük bir etki yarattı.
Alınan sonuç çok iyi. Toplumumun var oluş dengesi kuruldu.
Şimdi bunu, yine birtakım sorumsuz grupların provokasyonuna açık sokak gösterilerine çevirmenin kimseye yararı yok.
İtirazı yine dijital âlemden sürdürmek, tencereyi videolarla çalmak çok daha yararlı.
SABAH GENEL YAYIN YÖNETMENİNE BİR SORU
ERDAL Şafak kardeşim, cevabını çok merak ettiğim bir soru var.
16 Nisan akşamı sonuçlar geldiğinde hiç şunu merak ettin mi?
Acaba Sabah gazetesinin yüzde kaçını “Hayır” çıkan şehirlerde satıyorsunuz?
Ama dikkat... Öyle abone falan değil...
Bayide sattığınız gazeteden söz ediyorum...
Bir bakın...
Bir zamanlar gazetenizin yüzde 80’e yakını o şehirlerde satılırdı.
Neden soruyorum derseniz....
Hani şu “Türkiye’yi okuyamamak” meselesi vardı ya...
Bakın bakalım o şehirlerin insanını iyi okuyabilmiş misiniz...
REFERANDUM SONRASI İÇİN YENİ VE GÜZEL RİTİM
Koni: “Something Just Like This”. Cyndi Lauper’ı hatırlatan bir sound, insanı 1980’lere götürüyor.
Lady Gaga: “Million Reasons” (Andrelli Remix). Çin müziğine benzer bir giriş, sanki insanı Hong Kong’da bir gece kulübüne götürüyor.
Luis Fonsi, Daddy Yankee, Justin Bieber: “Despacito Remix”. Latin gırtlak artı Justin Bieber ritmi...
YENİ BİR ŞARKI
LATİN: La Santa Cecilia: “Me Veras”. Harika bir Latin şarkısı. Çok hafifçe dokunan bir akordeon acayip iyi gidiyor.
ARAP: Nancy Ajram: “El Hob Zay El Watar”. Çok çok güzel bir Arap şarkısı.
İTALYAN: Ciuffi Rossi: “Come Noi Due”. Epeydir özlediğim yeni bir İtalyan şarkısı.
BİR MEKÂN
GEÇEN cuma akşamı Tuba Ünsal ve Mirgün Cabas’la birlikte Arnavutköy’ün yeni mekânlarından Curtis’teydik.
Genç ve modern bir mekân.
Mutfak Sanatları’nda eğitim almış şefi çok iyi.
Terasından görünen cıvıl cıvıl Arnavutköy insana çok iyi geliyor.
Hem Arnavutköy’ü hem Curtis’i çok sevdim.
Paylaş