Bırakılacaktı da o görüntüler ne

Altına şunu yazmış:

“Resmen kara komedi... Çok kötü bir yere gidiyor bu beceriksizlikler...”

*

Görüntüler yaşlı bir pazarcı kadının, pazaryerine gelen polis tarafından alınıp götürülmesini gösteriyor...

*

Belli ki polis çekmiş...

İktidar televizyonları da kısa metrajlı bir film gibi yayınlıyor...

*

Size bende yarattığı izlenimi bütün samimiyetimle söyleyeyim:

Ekmeğini taştan çıkarmak için çalışan yaşlı bir kadıncağızın, polis tarafından apar topar götürülmesi...

*

Rahmetli Erol Olçok yaşasaydı, bu görüntünün halkın çok büyük çoğunluğu tarafından aynen böyle algılanacağını söylerdi.

*

Düşünebiliyor musunuz, o kadın o gece bırakıldı...

Ama pazaryerindeki tezgâhının başından alınıp götürülüşü bütün Türkiye’ye servis edildi.

*

Bırakılmasaydı, belki de üç-beş gün sonra badem rengi tek tip de giydirilecekti üzerine...

*

Beyler benden uyarması...

Bu kafadan, bu görüntülerden, bu tek tipten çıkarsanız çıkarsanız alaturka bir “Guantanamo mağduriyeti” çıkarırsınız...

*

Eminim o filmi en keyifle izleyen seyirci de şu an Pensilvanya’da oturan zat olacaktır...

SOLCULAR CHAVEZ’CİYDİ TROL KAFALAR MADURO’CU

AMERİKA Birleşik Devletleri, Venezuela’nın diktatörü Maduro’nun yaptığı baştan sona sahte seçimi tanımadığını açıklamıştı.

*

Bakanlık sözcüsü, Venezuela’daki diktatörlüğü Kuzey Kore diktatörü Kim Jong-un, Suriye lideri Beşar Esad ve Mugabe ile aynı yere koyunca bir gazeteci sormuştu:

“Maduro ilgili böyle konuşurken Erdoğan’ı niye tanımaya devam ediyorsunuz.”

*

O gün o gazetecinin ısrarına rağmen ABD sözcüsü Erdoğan’ı o diktatörler kulübünün içine sokmadı.

*

Ama şimdi bakıyorum, bazı iktidar yanlısı yazarlar, Maduro’ya yapılanı, Erdoğan’a yapılanla sanki aynı şeymiş gibi göstermeye çalışıyor.

*

Beyler sizde hiç mi şuur kalmadı...

Desteklediğinizi iddia ettiğiniz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu kadar mı düşmansınız ki, ona yapılanla, dünyanın en pis diktatörlerinden biri olan Maduro’ya yapılanı aynı kare içinde telaffuz edecek kadar kendinizden geçtiniz...

*

Bizim bazı saf ve şuursuz solcularımız, sırf solcu diye dünyanın en kötü diktatörlerinden biri olan Chavez’i desteklerdi.

Şimdi bazı şuursuz sağcılarımız da, sırf darbe girişimi oldu diye onu neredeyse Erdoğan gibi mağdur ilan edecekler...

*

Ne diyeyim ki...

TÜRKLERİN SEVDİĞİ ÜÇ RESTORANDA YENİ KUŞAK

- LEROS MYLOS: Hepimizin çok sevdiği, arkadaşımız Taxis hâlâ işin başında.

Ama o, restoranın en üst gözlemcisi olarak devam ederken, oğlu Yorgos servisin başına geçti.

Öteki oğlu Mario ise annesiyle birlikte mutfakta.

- RODOS ALEXİS: Bana göre Ege’nin en güzel restoranlarından biri.

Ailenin dördüncü kuşağından Alexi 24 yaşında ve şef olup mutfağın başına geçti.

- SİMİ MANOS: Hâlâ her gece dolu. Patronu Manos hâlâ cıvıl cıvıl karakteri ile işin başında. Ama oğlu da işin tam içine girdi.

BAYKUŞ BAKIŞI DİYE BİR ŞEY VAR

BU baykuş fotoğrafını dün Instagram’da gördüm...

Baykuş, en ilginç hayvanlardan biridir.

Benim gibi bir gece hayvanıdır.

Ama onu asıl biricik kılan yanı bakışları...

Mesela sizce bu baykuş nasıl bir karakterdir?

Bakışlarıyla ne demek istiyor?

Biraz değil, bayağı umursamaz bir hali var.

Benim gibi biraz sıcaktan bunalmış sanki...

Hafif değil bayağı ukala...

Biraz da uyuklar gibi...

Seviyorum böyle tipleri...

BANA BİLE MEYVELİ DONDURMAYI SEVDİRDİ

GEÇENLERDE Ahmet Hakan yazdı...

Bodrum’da çok kişiden duymuştum.

Sonunda
Bitez Dondurmacısı’nın mandalinli ve karadutlu dondurmasını yedim.

Hiç abartmamışlar...

Meyveli dondurmayı hiç sevmezdim...

Üç topu sonuna kadar bitirdim...

BUGÜNLERDE EN ÇOK DİNLEDİKLERİM

- Arcade Fire: “Everything Now”. Dinledikçe dinlemek istiyorum. Başladım mı en az üç kere üst üste dinliyorum.

*

- Aleyna Tilki: “Bari Sen Olsan”. Kesin bu yazın en güzel Türk şarkısı.

*

- French Montana, Swae Lee: “Unforgettable”... Müthiş bir ritim. Hip hop’la karışan harika bir şarkı.

*

- DJ Mark, MD DJ: “Ederlezi-Original Mix”. Hafiten bir Doğu Akdeniz yanığı, bol ritim... Tam Ege yazı için...

*

- Manchester Orchestra: “The Moth”. Olağanüstü bir indie grup. Biraz 70’lere uzanan bir rock sound. Konserdeymiş hissi veren dolgun bir yapı...

Bana “Rock asla ölmeyecek” diyor...