Beyaz domino taşları

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Bazen gündemin dışına çıkıp, hayatın başka alanlarında dolaşmak insana iyi geliyor. Kendi kendinize küçük testler yapıyor, küçük şahsi bulmacalar çözüyorsunuz.

İşte bugün bu farklı coğrafyalardan bir potpuri sunuyorum.

* * *

Londra'nın büyük radyolarından biri 15 ila 24 yaşlarındaki gençler arasında bir anket yapmış.

Anket sorusu şu:

‘‘Sizce İngiliz pop müziğinin ulusal varlığı kimlerden oluşur?’’

Anket sonuçlarını okumadan kendi kendime cevaplar bulmaya çalışıyorum.

Kimler olabilir?

Şüphesiz Beatles. Yine şüphesiz Rolling Stones.

Tabii ki, Elton John.

Siz de 51 yaşındaysanız ve bütün bir gençliğiniz bu müzisyenler arasında geçmişse herhalde buna benzer cevaplar verirsiniz.

Ama Londralı gençlerin cevabı hiç de öyle değil.

100 şarkılık listede tek Rolling Stones yok.

Peki Beatles? Beatles olarak tek şarkı yok.

Yani ne ‘‘She loves you’’, ne ‘‘Love me do’’, hatta ne ‘‘Yesterday.’’

Bunların hiçbiri yok. Ama beni şaşırtmayan bir tek şarkı var.

John Lennon'un efsanevi ‘‘Imagine’’ adlı şarkısı.

100 şarkılık listenin 9. sırasında bütün 70'li yıllarıma, 80'li yıllarıma, 90'lı yıllarıma ideolojik olarak hükmeden bu şarkı yer alıyor.

Demek ki, ‘‘Hayal etmek’’ sadece benim değil genç kuşakların da hoşuna giden bir şarkıymış.

Listenin baş tarafları yeni grupların istilasına uğramış.

Radiohead, Nirvana, REM ve başkaları.

Biraz daha uzaklardan sadece U2 iki şarkıyla listeye girebilmiş.

* * *

Zaman değişiyor. Bizim için efsane olanlar, bizden sonrakiler için üzerinde durulmayacak kadar sıradan, hatta hatırlanmaya bile değmeyen şeyler olarak görülebiliyor.

Oysa bizim için Beatles, 20. Yüzyıl'ın klasiğiydi.

İnsan bu listeye bakınca düşünmeden edemiyor. Acaba bizim klasiklerimiz bizimle birlikte yok olup gidecekler mi?

Geriye sadece insanlığın bütün tarihi boyunca en büyük motoru olan o sihirli kelime mi kalacak:

‘‘Imagine...’’

Hayal edin. Hayal etmeyi, ütopyalar yaratmayı asla kimliğinizin dışına çıkarmayın.

Hayalin bittiği yerde hayatın güzel şeyleri de biter.

Herhalde yeni kuşağın, John Lennon'un bu efsanevi şarkısını Beatles'ın öteki şarkılarının içinden çekip almasının, onu farklı bir yere koymasının gerekçesi bu.

* * *

Bu ilginç müzik listesinden başka mahallelere doğru gidiyorum.

Bir başka efsanem daha ağır bir torpil yarası alıyor.

Gençlik yıllarımın büyük yazarı, büyük felsefecisi Arthur Koestler meğer azgın bir tecavüzcüymüş.

Edinburgh Üniversitesi'nce yayınlanan bir kitap, ünlü yazarın mazisinden çok karanlık bir bölümü gün ışığına çıkarıyor.

Meğer benim ünlü felsefecim, İşçi Partisi liderlerinden Michael Foot'un artist eşine bile tecavüz etmiş.

O yüzden üniversitedeki heykelini yerinden söküp kaldırmışlar.

20. Yüzyıl inanılmaz bir terminatör.

Bir efsane terminatörü. Put kırıcı, değer soykırımcısı.

Bütün gençliğimiz boyunca yıkılmaz dediğimiz kaleler, aşılmaz dediğimiz bariyerler, asla bitmez dediğimiz ihtişamlar iskambil káğıtları gibi devriliyor.

Bir duygu tornadosu, hayatımız boyunca tek tek dizdiğimiz domino taşlarımızın ucundan girip devirmeye başlıyor.

En eskisinden giriyor, en yenisinden çıkıyor.

Kıvrıla kıvrıla gerilere doğru giden beyaz domino taşlarının ufuktan bize doğru yavaş yavaş devrilerek geldiğini görüyoruz.

Sistematik, ritmik ve müzikal bir tempoyla kıvrıla kıvrıla bize doğru geliyor.

* * *

İşte o yüzden bir süredir kendi kendime soruyorum.

Acaba bizden, bize ait olan şeylerden 21. Yüzyıl'a neler kalacak?

Beatles bile gittiğine göre bu devrilen domino taşları neleri dümdüz edecek, neleri unutturacak?

İnsan, Türkiye'deki günlük siyasetin o öldüren, sıradanlaştıran, dümdüz eden zulmünün dışına çıktığı, başka mahallelerde dolaşmaya başladığı zaman işte bu beyaz domino taşlarını görüyor.

Galiba hayat dediğimiz şey de ufuk çizgisinden başlayıp hafif hafif üzerimize doğru yıkılan bu domino taşlarından oluşuyor.

O beyaz taşları seyretmek belki hüzün verici, ama yine de orada bir hayatın tatlı bir muhasebe olarak üzerimize doğru gelişini seyretmek çok insanca bir şey.

Sonunda onlar unutsa da siz kendi Beatles'ınızı hiçbir zaman unutmuyorsunuz.

‘‘Imagine’’ da bütün bu muhasebenin en güzel promosyonu oluyor.



Yazarın Tüm Yazıları