*
Dün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy aradı ve haberi verdi. Meğer Türkiye bu kararı almış ve bu hareketi canlandırmak için yeniden düğmeye basmış.
Hatta bu hareketin öncülüğü için bir kişi de belirlenmiş.
*
Dışişleri Sözcüsü şu bilgileri verdi:
“Sayın Bakanımızın talimatıyla Medeniyetler İttifakı’nı tekrar canlandırmaya karar verildi.
Bu çerçevede, ‘Mİ Yüksek Temsilciliği’ görevini 7 Ocak tarihinde Miguel Moratinos üstlendi.”
*
O iğrenç parmaklara kendi kendine ne anlam verdiyse...
Bütün nefretini, kinini, içindeki vahşeti, Allah’ın yarattığı o beş parmağa yüklemiş...
*
Güya Hıristiyanlık adına Müslümanlığa karşı yürüttüğü “davasının” zafer işareti bu...
Nasıl bir “dava” ise, o melun kafasında vahşeti, barbarlığı zafer haline getirmiş...
*
İşte o yüzden ürkütüyor beni bu el işaretleri...
Yukarı kaldırılmış kolların ucuna eklenmiş eller, o hale, bu hale getirilmiş parmaklar, yukarıya çevrilmiş, ileriye uzatılmış işaretparmakları, iki parmağın arasına sıkıştırılmış başparmaklar...
Işıl Cinmen, Turgut Uyar’la Tomris Uyar’ın oğlu H. Turgut Uyar’la konuşmuş.
Aman Allahım, ne güzel bir konuşma bu...
Böyle iki yazarın oğlu olan insanın nasıl güzel ve samimi cevapları...
Türk Şiirinde
Güya gelişmiş bir ülke... Herkese insanlık ve insan hakkı dersleri veren Hıristiyan
bir ülke...
*
Onun okulunda okumuş...
O toprakta büyümüş...
Orası ki, “tutunamayanlar”ın kurduğu ülke...
Kendi ülkesinde aradığını bulamayanların, vatanını anavatanı yapamamışların, haymatlos ruhların, göçmenlerin ülkesi...
*
Bir kere kapağına koyduğu kedili resmini çok ama çok sevdim.
Arınç hep vicdanına güvendiğim bir siyasetçi oldu.
Herhalde o vicdanın içinde bu kedi severliğin de etkisi vardır diye düşündüm.
*
Kitapta bir bölüm var ki çok dikkatimi çekti.
Bülent Arınç askerliğini 12 Mart askeri muhtırası, yani ara rejim döneminde yapmış.
Hafta sonları Tuzla’dan çıkıp Necip Fazıl Kısakürek’in Erenköy’deki köşküne giderlermiş.
*
*
Döviz hesaplarının son 5 yıllık oranlarının gelişimine baktım.
- 2014 Ekim’de yüzde 37’ymiş...
- 2016 Ekim ayında yüzde 39.
- 2018 Kasım’ında yüzde 55’e fırlamış.
- Şu an yüzde 51.5.
Yanlış bilmiyorsam, ilk defa böyle bir durumla karşı karşıyayız.
*
- Acaba Kabataş’taki gibi kim balıklama atlayacak üzerine...
- Kim bu iddianın gönüllü fedaisi, avukatı, savcısı olacak...
- Kim gidip orada insanlarla konuşacak, ağızlarından laf alacak...
- Kim “Arkadaşımdan duydum resmen ezanı yuhalamışlar” diye yazacak, hayali mülakatlar yayınlayacak...
*
Kimse çıkmadı...
İlk gün heyecanıyla yazan bile ertesi gün vicdanı ile geri aldı...
*
Ama geçen cumartesi gününden itibaren, hiç beklemediğimiz bir yerden acayip bir gol yedik.
Olay New York Times gazetesinde cumartesi günü yayınlanan bir yazı ile başladı.
*
Konu şu...
Özellikle Silikon Vadisi’ndeki işyerlerinde artık 40’lı yaşlarına gelen insanlara “yaşlı” muamelesi yapılmaya başlamış.
İşyerlerinde bu tür insanlar için artık, “elder” yani yaşlı anlamına gelen “daha büyük” sıfatı kullanılıyormuş.
Bütün bunların neticesinde, işyerlerindeki cinsiyet ayrımcılığının yanında şimdi bir de “yaş ayrımcılığı” sorunu baş göstermiş.
Kırk üstü insanlar yeni iş başvurularında eşitsiz muamele görüyorlarmış.