FOTOĞRAFTA yan yana oturmuş yedi kişi var. Beşinin üzerinde blucin pantolon.
Üçünün ayağında, Nike, Adidas, Reebok cinsi spor ayakkabı.
Bunlar, son 10 yılın mucize ürünü ‘iPod’u yaratan ekip.
* * *
Başlarında 50 yaşlarındaki Steve Jobs var.
1970’li yıllarda başlayan ‘Walkman’ dönemini tarihe gömen bu adam, geçen yaz pankreas kanserinden kurtulmak için ameliyat oldu.
Ama bu kötü hastalık, onun devrimci ruhundan hiçbir şeyi götüremedi.
Fotoğraftan anladığım kadarıyla çetenin öteki üyeleri 25 ile 50’ler arasında.
Kıyafetler farklı.
Ama hepsinin ortak bir özelliği var.
Hiçbiri kravatlı değil.
Onlara ‘Garaj Çetesi’ diyorlar.
Siz ‘iTunes’ veya ‘iPod’ devrimini yaratan beyin takımı diyebilirsiniz.
Çünkü 80’li yıllarda ‘Apple’ markası bir evin otomobil garajında doğdu.
* * *
O yılların mucize çocuklarıydılar.
Sonradan bir duraklama dönemine girdiler.
Bu dönem 2001 yılında ‘iPod’un pazara sürülmesi ile kapandı ve Apple’ın muhteşem yükselişi başladı.
Yirmi birinci yüzyılın ilk dijital devrimi ‘iTunes’ oldu.
‘iTunes’ bir tür sanal kültür merkezi.
Buradan bilgisayarınıza her tür müziği yükleyebiliyorsunuz.
Ayrıca istediğiniz CD’leri alabiliyorsunuz.
‘iTunes’ programı size 200’e yakın radyo istasyonunu dinleme imkánı sağlıyor.
2001 yılında gelen ikinci devrim ise ‘iPod’ oldu.
* * *
İşitmemiş olanlarınız için anlatayım.
iPod bildiğimiz eski walkman’a benzeyen bir alet.
Ancak kaset veya CD’ye ihtiyaç duymadan, müziği dijital olarak saklayabilen bir sistem.
Aletiniz kapasitesine göre 20-30 bine yakın şarkı alabiliyor.
Böylece evinizdeki bütün CD’leri buna yükleyebilirsiniz.
* * *
İşte bu mucize ürünü yaratan ekip Steve Jobs ve arkadaşları.
Dünyaya alabildiğine rahat bakan insanların yarattığı bir ürün.
Geçen yıl 4.6 milyon adet iPod satıldı.
Yılın üç ayında satılan iPod’un değeri 3.5 milyar dolar.
Bu yıl bu miktarın 13 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor.
İnternetten indirilip satılan toplam müziğin yüzde 62’si ‘iTunes’ denilen sanal ortamda satılıyor.
Apple bu ocak ayında 28 yıllık tarihinin kár rekorunu kırdı.
Hisseleri 80 dolara yükseldi.
Bütün bunlar 28 yıl önce bir evin garajında başladı.
İki arkadaş, işte orada bilgisayar üretmek üzere işe koyuldular.
Macintosh, iMac, iTunes ve iPod...
Girişimcilik ruhu ve yaratıcılık.
Buna bir de pazarlama dehasını ekleyin.
İşte günümüz ticari başarısının formülü.
* * *
Buradan Türkiye’ye gelmek istiyorum.
Ben Türk ruhunu, Avrupa’dan çok Amerika’ya yakın bulanlardanım.
Son yıllarda girişimcilik ruhunun hızla yayıldığını görüyorum.
Doğan Yayın Holding’in çeşitli şehirlerde yaptığı ‘Anadolu’daki Avrupa’ toplantılarının hemen hepsine katıldım.
Oralarda Jobs ve arkadaşlarına benzer garaj çetelerine rastlıyorum.
Bütün bunlara bakarak da şu iddiada bulunuyorum:
Türkiye’nin Avrupa’ya yapacağı en büyük katkı, ne genç nüfusu, ne büyük pazarıdır; asıl katkısı, Anadolu’nun küçük şehirlerindeki bu girişimci garaj çeteleri olacak.
*Bilgiler Forbes Dergisi’nin 28 Şubat tarihli sayısından alındı.