Paylaş
Beş masum çocuk.
Adları Aras Bulut, Masal Işık, Aslan Miraç, Funda Peri ve Fadime Nefes.
Yaşları bir ile beş arasında değişiyor.
İzmir’in Selçuk ilçesinde evlerinde çıkan yangında hayatlarını kaybettiler.
Daha hayatın ne olduğunu öğrenmeyen 5 çocuk için hayatlarını kaybettiler demek ne kadar acı.
Türkiye infial halinde. Çünkü vicdanlar yaralandı.
Birkaç gün hamaset yapıldıktan sonra, vicdanlardaki sızı dindirildikten sonra bu olay unutulacak.
Kötü olan da bu.
YASAL DÜZENLEME
Çünkü bu olayın birçok boyutu var. Bu olayı sadece yoksulluğa bağlayıp, hamasi nutuklar atıp, gözyaşları döküp işin içinden çıkamayız. Yoksulluk, fakirlik tek başına bu olayı izah etmeye yetmiyor. Sorun çok daha derinlerde.
Eğer bugün sorunu doğru teşhis edip, ona göre çözüm önerileri geliştirmezsek, yasal düzenlemeler yapmazsak, yarın başka Aras Bulut’ları, Masal Işık’ları kaybedeceğiz.
MECLİS KOMİSYONU
Meclis’te çocukların korunmasıyla ilgili olarak bir Araştırma Komisyonu var. Onların bir alt komisyon kurup, Selçuk’taki bu olayı araştırması bekleniyor. Komisyonun hazırlayacağı rapor doğrultusunda yeni adımların atılması gerekiyor. Çünkü bakalım buna benzer kaç aile var. ‘AK Parti iktidarı döneminde bunlar yaşanıyor, sorun ekonomik’ diyerek bu işin içinden sıyrılamayız.
TEK SORUN EKONOMİK OLSA
Sorunun ekonomik boyutu yok mu? Var. Keşke tek sorun ekonomik olsa. Çünkü sadece yoksullukla izah edilemeyecek bir durumla karşı karşıyayız.
Belli ki yasal boşluklar var.
Belli ki yeni mekanizmalar oluşturmamız gerekiyor. Çünkü bu olay aysbergin görünen yüzü.
ÖZLEM ZENGİN’E HAKSIZLIK
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Dönüyorsunuz, dolaşıyorsunuz her şeyi paraya bağlıyorsunuz” sözünden dolayı haksız hücumlara maruz kalıyor.
Özlem Zengin’in Meclis konuşmasını izledim. Yetinmedim, bu olayla ilgili Meclis’teki konuşmaları tutanaklardan okudum.
Özlem Zengin, olayın birçok yönüyle araştırılması gerektiğini söylüyor. Bu konumdaki aileler için Meclis’in nasıl bir düzenleme yapması gerekiyorsa, onun yapılması gerektiğini savunuyor. Aileler müsaade etmiyorsa buna karşı devletin elinin güçlendirecek düzenlemeler yapılmasına ihtiyaç olduğunu anlatıyor. Hepimiz sorumluluk taşıyoruz diyor.
DEM PARTİLİ SEZAİ TEMELLİ
Sanki bunlar hiç söylenmemiş gibi DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli söz alıp, çocukların yoksulluktan dolayı öldüğünü savunan, iktidarı sorumlu tutan bir konuşma yapıyor. Sezai Temelli, Aile Bakanlığı’nın çocukların alınmasıyla ilgili önerisini eleştiriyor. Ailelerin parçalanması anlamına geleceğini savunuyor.
HAKSIZ MI
Özlem Zengin tekrar söz alıyor. Sorunun birçok boyutu olduğunu ve araştırılması gerektiğini söylüyor. Bu sorunu çözecek yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu savunuyor. Sezai Temelli’nin ısrarla sorunu yoksulluğa bağlaması karşısında, “Dönüyorsunuz, dolaşıyorsunuz her şeyi paraya bağlıyorsunuz. Yani bütün mesele, bu problemlerin olmasının sebebi parasal meseleler mi?” diye soruyor.
Peki bunun eleştirilecek ne yanı var?
MAHKEME KARARI
Olay şu, CHP’li Selçuk Belediyesi’nin müracaatı üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi 9.1.2024 tarihinde çocukların sağlık durumlarıyla ilgilenilmesi ve ailenin danışmanlık hizmeti alması kararını veriyor. Selçuk Belediyesi’nin yaptığı doğru. Şimdi CHP’li belediye diye eleştirebilir miyiz? Aile Bakanlığı aileye yıl içerisinde 110 bin 705 TL yardım yapıyor. Ayrıca Selçuk Kaymakamlığı aylık 9 bin TL civarında bir ödeme yapıyor. Ev ailenin kendi mülkü.
ANNE KABUL ETMİYOR
Aile Bakanlığı uzmanları aileyi 18 kez ziyaret ediyor, çocuklar sağlık kontrolünden geçiriliyor. Aile Bakanlığı 5 çocuğu devlet koruması altına almak istiyor. Ancak anne Melisa Akcan bunu kabul etmiyor. Anne akşam evden çıkarken, kapıyı kapatıyor yani evi çocukların üzerine kilitliyor. Elektrikli sobanın devrilmesi sonucunda çıkan yangında 5 çocuk hayatını kaybediyor.
ANNENİN İFADESİ
Ama anne ifadesinde hurda toplamak için dışarı çıktığında kapının kolunu çektiğini anlatıyor.
“Sosyal hizmetlerin bana bağladığı maaş yetmediği durumlarda çocuklarımı uyutup geceleyin hurda toplamaya çıkarım. Bahse konu odadaki kapının iç kolu uzun zamandır yoktur. Ben kapının kendi kolunu en büyük çocuğum olan Nefes’e bırakıyorum. Nefes kapıyı açmayı bilirdi, bebeğin ihtiyaçlarını bana bildirirdi. Havalar yeni yeni soğumaya başladığı için daha önceden elektrikli sobayı açmazdım. Ancak çocukların elleri buz gibi olduğu için ve biraz da hasta olduğumuz için ilk kez bu sefer evde yokken sobayı açtım”.
Tabii burada yürek burkan başka bir durum daha var.
ELEKTRİKLİ SOBA HURDADAN ALINMIŞ
Elektrikli soba da hurdadan alınmış.
Anne ifadesinde şöyle anlatıyor, “Bu sobayı hurdacıdan ikinci el olarak karşılığında hurda vererek ücretsiz olarak almıştım. Devrilme emniyetli elektrikli soba ya da duvara asmalı Ufo tarzı ısıtıcı olmadığı için alamadım” diyor.
SADECE ANNENİN OMUZLARINA YÜKLENEMEZ
Bu sorun sadece annenin omuzlarına yüklenecek kadar basit bir sorun değil.
O yüzden diyorum ki, başka Aras’ların, Fadime’lerin ölmemesi için bu tür konular siyaset malzemesi yapılmadan, her yönüyle araştırılıp, yasa çıkarmak gerekiyorsa yasa çıkarılsın, yeni mekanizmalar oluşturulsun. Bakalım bu tür dramın yaşandığı kaç aile var. O nedenle bu ailenin de mercek altına alınması gerekiyor.
BABA SABIKALI
Baba Hakan Akcan hırsızlık suçundan bir buçuk yıldır cezaevinde. 8 yıl 17 gün hapis cezası almış. 8 ayrı suç kaydı var. Kasten yaralama, tehdit, güveni kötüye kullanma, kasten öldürme, mala zarar verme, hayvan hırsızlığı, açıktan hırsızlık ve TCK 191’inci maddede düzenlenen uyuşturucu kullanma, alıp satma suçu.
ANNENİN SUÇ KAYDI
Anne Melisa Akcan’ın ise 6 ayrı suç kaydı var. Güveni kötüye kullanma, kasten yaralama, hayvan hırsızlığı, kişilerin huzur ve sükûnunu bozma, hayvanı tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma gibi.
YASADA BOŞLUK VAR
Bu durumda devlet çocukları almak istiyor. Ama anne vermiyor. Yasal olarak ya anne de cezaevine girerse, çocuklara bakacak kimse kalmazsa ya da mahkeme karar verirse çocuklar devlet korumasına alınabiliyor. Bu konuda çok ciddi yasal boşluklar var. Sabıkalı anne, babanın rızası olmadan da bu çocuklar devlet korumasına alınabilmeli. Onların ileride suça bulaşmaması için, eğitimlerini tamamlayabilmeleri için bu yapılmalı.
Evet aile parçalanmasın. Ama aile parçalanmasın derken, bu çocuklar da ölmesin.
Yeni Aras’ların yaşaması için ne gerekiyorsa yapılsın.
Paylaş