Hakan ve Cafer çok değişik şeyler söylediler. En az o kadar da söyleyebilirlerdi. Neden söylemiyorlar. Sebebi çok basit. Vurulmaktan korkuyorlar. Kimlerden mi? Bu pislikleri yapanlardan.Hakan ile Cafer çok değişik şeyler söylediler. İnanın en az o kadar şey daha söyleyebilirlerdi. Neden söyleyemiyorlar. Çünkü vurulmaktan korkuyorlar. Peki bu çocukları kimler vuracak? Bu pislikleri yapanlar, konuşanlar kaleci Hakan ile golcü Cafer dünkü Hürriyet’te okuduğunuz gibi çok değişik şeyler söylediler. İnanın en az o kadar şey daha söyleyebilirlerdi.Neden söyleyemiyorlar. Sebebi çok basit.Vurulmaktan korkuyorlar.Peki bu çocukları kimler vuracak? Bu pislikleri yapanlar, konuşanlar.Madde 1: Türkiye’de teşvik primi var mı? Varsa bu suç mu, değil mi? Kulüpler ve Futbol Federasyonları bunu engellemeye uğraşıyorlar mı? Yoksa göz mü yumuyorlar. Aman böyle konuşCafer net bir şey söylüyor. Madem ben bu açıklamaları yaptım, benim telefonum dinlenmeye alınsaydı. Kimlerin bana telefon edip, ‘Ne olur benim adımı söyleme’ veya ‘Konuşursan lütfen böyle konuş’ dedikleri ortaya çıkacaktı diyor. Milli Takım Teknik Direktörü Ersun Yanal’ın teşvik piriminden para aldığını söylüyor.Kaleci Hakan, kendisine parayı getiren Trabzonspor’un soyunma odası kapısından sorumlu Kenan Erol’un, parayı Sebatspor kulüp doktorunun arabasıyla getirdiğini söylüyor. Yani iş ahtopot gibi. İtalyanların usülü, ahtopot denizden çıkarılıp plastik leğenlerde yumuşatılsa, zaman zaman da kayalara vurulsa, yumuşacık bir ahtopot salatası ortaya çıkacak. Ama o devlet nerede?Çünkü devlet istediğini yakalayıp anasını ağlatıyor, istediğine göz yumuyor. Aslında isteğini, değil gücünün yetmeyeceğini anladığına. Eğer teşvik primi suçsa, gönderenler kimler, neredeler? Ben onların kıs kıs güldüklerini hissediyorum.KoruyamıyoruzGülmekle kalmıyorlar, Hakan’ın talihsizce karıştığı bir trafik kazasını bile dile getiriyorlar. Haklılar çünkü onlar güle oynaya hala beyanat verip konuşabiliyorlar. Bakınız, Hakan ile Cafer şu anda futbol oynayamıyorlar. Oynayacaklarını da zannetmiyorum. Basketbola dönelim. Şikeyi belgeleyen Fatih Söylemezoğlu’na, Hürriyet’te çıkan haberden sonra maç vermiyorlar. Yani düzgün olanlar, haysiyetli olanlar, biraz şerefi olanlar meydanda yoklar. Bizim toplum ne yazık ki onları koruyamıyor. Sayın Bakanım M.Ali Şahin. Haydi diğerleri yakalanmıyor veya yakalanamıyor. Hiç olmazsa bunlara sahip çıksanız ne olur? Ne dersiniz. Yoksa ona da mı gücünüz yetmeyecek. Bunun için de Başbakan’dan yardım mı isteyelim.Hakemler ve futbolFUTBOL hakemliği amatörlükten çıktı. Normal maç başına 1200 YTL alıyorlar. Ya anormal maçlarda(!) bu 2500 YTL’ye çıkıyor. (Fenerbahçe- Galatasaray, Beşiktaş- Galatasaray, Fenerbahçe- Beşiktaş maçları gibi.) Yani Futbol Federasyonu da, küçüklerle büyükleri hakem ödemelerinde ayırmış. Sonra da hakem düdükle, bayrakla bu takımları ayırınca kızıyoruz(!)Bir hakemin, öncelikle o hafta idare edeceği maçın takımları hakkındaki bilgileri gözden geçirmesi lazım. Hangi takım, hangi tarz futbol oynuyor. Presi rakip alanda mı başlatıyor, yoksa orada hiç müdahale etmiyor, kendi 35 metresinde mi müdafaya çekiliyor. Rakip takımın bazı futbolcuları adam markajı uyguluyor mu? Oyunu rakip kaleye, uzun toplarla mı taşıyor. Yoksa önce kendi alanında kısa toplar yapıp, sonra yan uzun toplarla yön değiştirerek mi gidiyor. Dersine çalışBunlar futbolun değişik varyasyonları.Futbol şu demektir... Topu kaptırınca defans yapacaksın, pres yapıp kapınca da hücum edeceksin. Kendi güçlü tarafınla oynadığın rakibe baskı kuracaksın. Onun güçlü tarafını da etkisiz hale getireceksin. Yani bir hakem haftanın maçında görev aldığında oturup bayağı ders çalışmalı. Ama ben bakıyorum, bırakın o maça çıkmadan evvel ders çalışmayı, televizyona çıkıp konuşmadan evvel bile ders çalışan hakem yok.BilmiyorsunSevgili Cem Papila beni tenkit etmiş. ‘Kendi defans oynardı’ demiş. Sevgili Papila, ben Güneşspor’dan Ankaragücü’ne geldiğim yıl 1969. Santrfor oynuyorum, çok gol attığım için de Ankaragücü bana o tarihin, çok büyük parasını (100 bin lira) ödüyor. Hem de golcü olarak. Dedim ya, dersine çalışmıyorsun. Ama haklısın. Çünkü o zamanlar sen yeni yeni emeklemeye başlamıştın. Senin suya ‘buvu’ dediğini de görür gibi oluyorum. Milli takım formasını giydiğimde ise olsa olsa, dört veya beş yaşında olurdun.Futbolu da benden çok iyi bildiğine eminim(!)Örnek mi? En son idare ettiğin Fenerbahçe-Trabzonspor maçı.Ben bir şey daha biliyorumNE zaman bir büyük takım için yorum yapsam ve o takıma ters gelen bir şeyler söylesem, silahşörler hemen sahneye çıkıyor. Hem spor sayfalarından, hem de orta sayfalardan. Bazı şeyler de çok hoşuma gidiyor. Futbol yazıyorum, -Bir zamanlar benim hakemliğimi, futbolculuğumu yorumlayanlar- ‘Sen kabzımalsın, bu işten ne anlarsın?’ diyorlar. Patlıcandan, biberden, domatesten, hıyardan yazıyorum, bu seferde, ‘Sen bu işten ne anlarsın?’ diyorlar. Aslında çok iyi bildiğim bir dal daha var. Onu yazmak işime gelmiyor. Kesin olarak o zaman da, ‘Biz bu işten daha iyi anlarız’ diyecekler. Ama tahmin ediyorum onlarda o yürek de yok. Onu da diyemezler.