Pazar kapmak için kiralık otoya normal kasko yapılıyor, fatura müşteriye çıkıyor

Bu da, far, ayna, cam, lastik gibi hasarların kapsam dışı kalmasına neden oluyor. Şirketler, kapsam dışı hasarın bedelini müşterilere ödettirilebiliyor.

TOPLAM 10 milyon YTL’lik oto kiralama pazarında, Avis, Budget gibi uluslararası kuruluşlarla rekabette zorlanan lokal firmalar, pazarda fiyat avantajıyla ön plana çıkmak için limitli kasko sigortası yaptırma yoluna gidiyor. Tüm riskleri kapsayan Rent a Car sigortası yerine, üçte bir fiyatına normal kasko sigortasının yaptırıldığı bu araçlarda, far, ayna, cam kırılması gibi sorunların yaşanması durumunda, kabak müşterinin başına patlıyor. Sigorta kapsamı dışında kalan hasarların bedeli, aracı kiralayan müşteriden tahsil ediliyor.

AYAKTA KALABİLMEK İÇİN 35 bini şirketlere olmak üzere yılda ortalama 45 bin aracın kiralandığı Türkiye’de, faaliyet gösteren firma sayısı da lokallerle birlikte bini aşıyor. Kapısına "rent a car" tabelası asan, oto kiralama işine soyunuyor. Bu da, özellikle lokal çalışan firmaları uluslararası zincirler arasında ayakta kalabilmek için fiyat kozunu kullanmaya zorluyor. Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven’in yaptığı araştırmaya göre, oto kiralama tarifelerini düşük tutmak isteyen firmalar, çareyi sigorta maliyetlerini azaltmakta buluyor. Sigorta şirketlerinin tüm hasarları kapsayan rent a car sigortalarına oranla çok daha düşük bedellerle gerçekleştirilen özel araçlar için uygulanan kasko poliçelerini düzenletiyor. Bu poliçelerde de cam kırılması, far ve aynanın zarar görmesi gibi hasarlar ya teminat dışı kalıyor ya da belli limitlerle sınırlandırılıyor.

MÜŞTERİYE YIKIYOR: Böyle olunca da kiralık araçlarda oluşan bu tür hasarların bedeli müşterilere yıkılıyor. Bazı firmalar, araç kiralanmadan önce, müşterilerine sigorta kapsamı dışında tutulan hasarlar için ek olarak lastik cam ve far sigortası yaptırmalarını da önerebiliyor. Ortalama günlük 7 YTL karşılığında yapılan bu sigorta, müşterinin isteğine bırakılıyor. Ancak, bazı lokal şirketler, bu sigorta bedeli yüzünden fiyat avantajını kaybetmemek ve müşterilerini köklü firmalara kaptırmamak için aracı kiralatırken, lastik, far ve cam sigortası seçeneğini sunmuyor. Buna rağmen, her hangi bir hasar oluştuğunda ise sigorta kapsam dışı kalan bu hasarın bedelini, kredi kartından tahsil etme yoluna gidebiliyor. Buna karşın, Avis, Budget, National, Intecity, Bumerang, Alamo, Hertz, Pratik ve Beyaz gibi zincir şirketlerde, bu tip hasarlarda araç kiralayanların beyanları yeterli oluyor. Ulusoy, Sixt gibi kuruluşlarda ise hasarın sigorta şirketi tarafından karşılanması için kaza raporu tutturulması gerekiyor.

Kiralama bedellerinde çok büyük uçurum var

TÜRKİYE’de günlük araç kiralama bedelleri, araca ve şirkete göre, 30 YTL’den başlayıp, 500 YTL’ye kadar çıkabiliyor. Kiralık araç sigortalarında ödenen primler yüzde 100 ile yüzde 150 arasında daha fazla olabiliyor. Rent a car sigortaları da bazı sınırlamalar içeriyor. Türkiye’de kiralık araçlara özel sigorta uygulayan şirketler de farklı kişiler tarafından kullanılan bu araçlar için risk faktörünü yüksek tutuyor. Bu nedenle, araç sayısında kota uygulamasına gidiyor. Bunun sonucunda kiralanan bir aracın kaza yapması durumunda o aracın ticari amaçlı kullanıldığı anlaşıldığı taktirde, sigorta şirketi hasar tazminine gitmeyebiliyor. Kaskoyu iptal ederek, zararı karşılamama yolunu seçebiliyor. Bu da, araç kiralama şirketleri için önemli bir risk oluşturuyor.