Erkan Çelebi: Kilo sektörü kriz tanımıyor

Erkan ÇELEBİ
Haberin Devamı

Araştırmalara göre, Türk erkeklerinin yüzde 24.5'i, kadınlarının ise yüzde 32.9'unun kilo fazlalığı var. Türklerin bu kilo sorunu, kriz ortamında bile zayıflama sektörünün sürekli büyümesine neden oluyor. 1999 yılı içinde 200 milyon dolarlık hacme ulaşan diyet sektöründe en büyük payı, light gıdalar oluşturuyor.

TÜRKLERİN kilo sorunu, kriz ortamında bile ‘‘Zayıflama’’ sektörünün büyümesini engellemeye yetmiyor. ‘‘Uzmanı’’ndan ‘‘çaycı’’sına, ‘‘diyetçi’’sinden ‘‘hapçı’’sına kadar sektöre adımını atan, kısa sürede köşeyi dönüyor. 1999 yılı içinde 200 milyon dolarlık hacme ulaşan diyet sektöründe en büyük payı, light gıdalar oluşturuyor. Ancak, pazarın cazip olması, fırsatçıların da ekmeğine yağ sürüyor.

AH ŞU ŞİŞMANLIK

Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'deki yetişkin erkeklerin yüzde 24.5'inin, kadınların ise yüzde 32.9'unun kilo fazlalığı var. Bu erkeklerden yüzde 14'ünde, kadınlardan da yüzde 17'sinde obezite diye adlandırılan şişmanlık hastalığı bulunuyor. Bu hastalık, ölümcül değil. Ancak, yüksek tansiyon, damar sertliği, kalp fonksiyon bozukluğu, kanser gibi ölümcül hastalıklara yol açan nedenlerden birini oluşturuyor.

Obezite ya da kilo fazlalığı olanlar şayet, 5 kilo birden zayıfladıkları taktirde, eklem ve sırt ağrılarından büyük ölçüde kurtulabiliyor. Akciğerlerinin işlevleri düzeliyor ve nefes darlığı ortadan kalkıyor.

Verilen kilo, 10'a çıktığında ise, ölümcül hastalıklara yakalanma riski bir anda yüzde 20 azalıyor. Bu, şişmanlık hastalığına bağlı kanserden ölüm riskinde yüzde 40 azalmaya, kan basıncı ve açlık kan şekerinde büyük oranda düşmeye yol açıyor.

PROFESÖR VİZİTESİ

Arkadaşımız Zeliha Aslan'ın yaptığı araştırmaya göre, bir uzmanın gözetiminde fazla kilolardan kurtulma, sağlıklı yöntemlerin başında geliyor. Ancak, fazla kilolardan uzmanın kontrolünde kurtulmak, sanıldığı kadar kolay değil. Çünkü, Diyetisyen ya da endokrinologların kontrolünde zayıflamak oldukça kabarık bir faturayı da ödemeyi gerektiriyor. Bunların vizite ücretleri profesörlerin muayene ücretlerini dahi aratabiliyor. Üstelik onlar, muayeneden sonraki kontroller için herhangi bir ek ücret talep etmiyor. Oysa, Endokrinologlar, her kontrolde vizite ücretini aksatmadan alıyor. Muayene ücretleri 30 milyon liradan başlıyor. İlk muayenede bir diyetisyenle birlikte beslenme listesi oluşturuluyor. Bunun için de 25 milyon lira olan diyetisyen ücreti ödeniyor. Hasta, genellikle ilk 10 günün sonunda, yeniden muayeneye gidiyor. Bir 30 milyon lira daha ödeniyor. Daha sonra, kontrol süresi 3 hafta aralıklarla tekrarlanıyor. Her seansın bedeli gene 30 milyon lira oluyor. Doktor kontrolünde yapılan zayıflamanın vizite bedeli hastaya en az 250 milyon lira olarak yansıyor.

BİRİ YASAKLANDI

Kilolardan doktor kontrolünde arınma yönteminde bazı ilaçlar da kullanılabiliyor. Yan etkileri ortaya çıktıkça, bir diğeri piyasaya sürülüyor. İlaçların fiyatları da 40 ile 50 milyon lira arasında değişebiliyor.

Bunlardan biri de İsomerid adlı ilaç. Ancak, ABD'de yapılan araştırmalarda ilacı kullanan hastaların kalp kapakçıklarında arızalara yol açtığı ortaya çıkınca Sağlık Bakanlığı, iştahı frenleyen bu ilacın Türkiye'de üretim ve satışını yasakladı. Şimdi, bu ilaçla tedavi gören hastaların, ilacın yan etkilerinden etkilenip, etkilenmediklerini kontrol ettirmeleri gerekiyor.

YENİSİ ÇIKTI

Sağlık Bakanlığı'nın İsomerid'i yasaklamasının hemen ardından yeni bir mucize ilaç piyasaya sürüldü. Eylül ayından itibaren satışına başlanan Xenical adlı bu ilaçda, yemeklerdeki yağların emilmeden vücuttan dışarı atılmasını sağlıyor. Roche tarafından üretilen Xenical, beyinde iştahı baskılayan diğer zayıflama ilaçlarından farklı olarak etkisini sadece sindirim sisteminde gösteriyor. Bu ilaç, besinlerle alınan yağların emilmesini engelleyerek, kandaki kolesterol düzeyini dengeliyor. Xenical etkisini kan dolaşımına karışmadan gösteriyor ve dışkı yoluyla vücuttan atılmasını sağlıyor. Reçeteli olarak satılan bu ilacın fiyatı, 43 milyon 557 bin lira...

İLACA GIDA İZNİ

Ancak, Türklerin zayıflama zaafı, kolay yoldan para kazanmak isteyenlerin sürekli iştahını kabartıyor. İlaçların reçetesiz satışını sağlamak için yasadaki boşluklardan yararlanan bazı uyanıklar, bu ilaçları gıda maddesi adı altında ithal ediyor. Böylece, Sağlık Bakanlığı'ndan izin almaktan, reçeteyle satmaktan kurtuluyor. Bunlardan biri de Fat Blocker... Fat Blocer, yengeç, istiridye gibi deniz ürünlerinden elde edilen chitosan maddesi içeriyor. Bu maddenin yemeklerdeki yağı midede sindirilmeden dışarı atılmasını sağladığı iddia ediliyor. İki yıldır ithal edilen ve 13 milyon 900 bin liradan satılan Fat Blocker'dan bugüne kadar 50 bin kutu satılmış. İthalatçının sadece bu üründen elde ettiği gelir 700 milyar lirayı bulmuş.

Zayıflamak için

yılda 104 trilyon

TÜRKLERİN formlarını korumak ve fazla kilolardan kurtulmak için oluşturdukları pazar, yılda yaklaşık 200 milyon dolarlık (104 trilyon lira) bir hacme ulaştı.

Oluşan bu pazar, Türk tüketicilerinin tüketim alışkanlıklarını da değiştirdi. Türk tüketicileri artık, yılda 3.6 milyon litre light süt, 2 bin 719 ton light yoğurt, 84 ton da mayonez tüketiyor. Bu da 200 milyon dolarlık zayıflama sektöründe, light süt ve süt ürünlerinin payını 10 trilyon liraya çıkarıyor.

Light süt ve süt ürünleri pazarında, en büyük payı yüzde 50 ile Mis elinde bulunduruyor. Mis'in süt, yoğurt, beyaz ve kaşar peyniri gibi light ürünleri bulunuyor.

Mis'in hemen ardından Pınar geliyor. Pınar'ın da süt ürünlerinin yanı sıra, light salam ve sosisi de bulunuyor. Sütaş light süt ve peynir çeşitkleri ile Sek'de tamamen yağsız sütüyle piyasada yer alıyor.

Türkiye'nin bir diğer diyet besin üreticisi firmalarından biri de Kurtsan Şirketler Grubu. Grubun Otacı markasıyla ürettiği Diet Life, Brunch gibi light bisküvi ürünleri Türkiye'nin yanı sıra 19 farklı ülkeye de ihraç ediyor. Yıllık cirosu 8 milyon doları buluyor. Firmanın 2000 yılı hedefi, ciroyu 10 milyon dolara çıkarmak.

İlk light lahmacunu kendi restaurant zincirinde satışını başlatan İbrahim Tatlıses'in ardından şimdi de Güllüoğlu light baklava üretimini gerçekleştirdi. Koska ise light helva ve light lokumlarıyla diyet pazarından pay kapmaya çalışıyor. 2000 yılında ise, bir çok Türk firması, light kervanına katılmaya hazırlanıyor.

Diyet gıda ürünlerinin yanı sıra, body shepperdan zayıflama eşortmanlarına kadar bir çok ürün de pazardan pay kapmaya çalışıyor. Türkiye'de son 10 yıl da sadece 30 bin adet zayıflama eşortmanı satıldı. 30 dolar karşılığında satılan bu eşortmanlardan üretici firmalar 1 milyon dolara yakın bir ciro elde etti. Bu satışın 20 bin adedini tek başına gerçekleştiren Epa adlı kuruluş, piyasada lider konumda bulunuyor.

Zayıflama yöntemleri

İLAÇ: Bu yöntemde, merkezi sinir sistemini bloke eden ya da vücuttaki bazı toksinlerin atılmasını sağlayan ilaçlar kullanılıyor. İlaç yöntemi mutlaka doktor kontrolünde uygulanması gerekiyor.

AKAPUNTUR: Akupunktur, doğal zayıflama yöntemlerinden biri olarak kabul ediliyor. İştahın frenlenmesini sağlıyor. Ancak, uygulamanın uzman bir hekim tarafından yapılması gerekiyor.

AYURVEDA: Bu da doğal zayıflama yöntemlerinden biri olarak sayılıyor. Ayurveda'da, zayıflayacak kişinin önce beden tipi belirleniyor. Şeker ya da troid hastası olup olmadığı, gizli depresyon durumunun bulunup bulunmadığı belirleniyor. Daha sonra beden tipi ve yaşam tarzına özel bir beslenme sistemi oluşturuluyor. Bu da hastanın neyi ne zaman, hangi ısıda yiyeceği, besinlerin katı ve sıvı oranları tespit edilerek yapılıyor.

KALORİ HESABI: Klasik zayıflama yöntemlerinin başında geliyor. Ancak, modası geçmiş bir yöntem olarak kabul ediliyor.

SPOR: Egzersiz ve hareketle gerçekleştirilen zayıflama yöntemleri alınan kaloriye değil, yakılan kaloriye ağırlık veriyor. Ancak, diyet uygulamadan sadece bu yönteme bağlı kalarak kilo vermek mümkün olmuyor.

YAĞ ALDIRMA: Kliniklerde estetik cerrah tarafından yapılan yağ aldırma, emdirme gibi operasyonlardan sonra mutlaka bazı kurallara uymak gerekiyor. Operasyonun ardından diyet uygulanmadığı taktirde, emilen yağlar geri alınıyor.

Yazarın Tüm Yazıları