Fatura çilesine 145 milyon YTL’lik ’korsan’ çözüm

ELEKTRİK, su, doğalgaz ve telefon abonelerinin fatura kuyruklarında beklemesini fırsat bilen bazı girişimcilerin oluşturduğu korsan ödeme merkezlerinin sayısı şimdiden 4 bine ulaştı.

Yasal dayanağı olmayan bu merkezler, abonelerin faturalarını 25 kuruş ile 1.5 YTL arasında değişen komisyon bedelleri karşılığında yatırmalarını sağlıyor. Yıllık kazançları 37 bin 500 YTL’ye kadar çıkan bu merkezlerin üzerinden gerçekleştirilen fatura ödemelerinin toplamı da 20 milyon doları buluyor.

UZUN kuyruklardan bunalan İGDAŞ, BEDAŞ, İSKİ, ASKİ, Türk Telekom, OGS ve cep telefonu abonelerinin fatura çilesinden yararlanmayı bilen uyanık girişimcilerin geliştirdiği "korsan ödeme merkezi" formülü, 145 milyon YTL’lik yeni bir pazar oluşturdu. Sayıları daha şimdiden 4 bine ulaşan bu ödeme merkezlerinde şimdi, korsan bayilik sistemi de geliştirildi. Bu girişimciler, hiç bir yasal dayanağı olmamasına karşın, 30 bin Euro’yu bulan hava paralarıyla kendi bayilik ağlarını oluşturmaya başladı. Abonelerin faturalarını 25 kuruş ile 1.5 YTL arasında değişen komisyonlar karşılığında kuyrukta beklemeden yatırmalarını sağlayan bu korsan merkezlerin yaygınlaşmasında ki en büyük etkeni de yıllık kazançlarının 37 bin 500 YTL’ye kadar çıkması oluşturuyor. Son üç yıl içinde bu merkezler üzerinden gerçekleştirilen fatura ödemelerinin toplam tutarı da 20 milyon doları buluyor.

GÜNDE 150 FATURA: Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven’in yaptığı araştırmaya göre, günlük iş hacimleri ortalama 150 faturaya ulaşana bu merkezlerin cazip meslaklar arasına girmesindeki en önemli unsuru, fazla bir sermaye gerektirmemesi oluşturuyor. Korsan fatura ödeme merkezi açmak için, bir bilgisayar, bir yazılım ve bir de dekontların çıktısını almaya yarayan yazıcı yeterli oluyor. Bu da, fatura ödeme yazılımlarını geliştiren firmaların bayilik adı altında bu yazılımları yüklü bedeller karşılığında pazarlamasına neden oluyor. Böyle olunca da korsan yazılımların kullanıldığı korsan bayilikler için talep edilen bedeller bin dolardan başlayıp, 30 bin YTL’ye kadar çıkabiliyor.

İŞLEMLER İNTERNET ÜZERİNDEN: İzmir Ankara gibi büyükşehirlerde hızla yayılan bu sözde ödeme merkezlerinin faturaları düzenleyen kurum ve kuruluşlarla herhangi bir bağlantısı bulunmuyor. Yatırdıkları fatura başına abonelerden 25 kuruş ile 1.5 YTL arasında değişen bedellerdeki komisyonları alan bu merkezler, ödemeleri internet üzerinde fatura sahiplerinin adına gerçekleştiriyor. Ancak, ’aracı kuruluş’ adı altında faaliyet gösteren bu merkezlerin fatura işlemlerini gerçekleştirdiği kurum ve kuruluşlarla her hangi bir bağlantısının bulunmaması, bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Bazı merkezler, abonelerden aldıkları komisyonlarla yetinmeyip, fatura bedellerinin tamamına da göz dikebiliyor. Ancak, abonenin ödediği bedel, kurum hesabına aktarılmadığı taktirde, borç ödenmemiş sayılıyor. Sorun yaşandığında da bu merkezlerin faturanın yatırıldığına dair abonelere verdikleri makbuzların da yasal geçerliliği olmuyor. Abone, faturayı faiziyle birlikte yeniden ödemek zorunda kalabiliyor.

DOLANDIRMAYA İZİN VERMİYOR: Ödeme merkezlerine yönelik program satan 250’ye yakın firmanın bulunduğunu söyleyen Bilişim Web Tasarım yetkilileri, ilegal bir iş yapmadıklarına dikkat çekerek, "Müşterinin mağdur olmaması için gelen faturanın anında bankaya yatırılmasını sağlayan sistemler var. Yani programın havuzunda faturaların toplanması ya da belli bir saatte bankaya transferi söz konusu değil. Faturayı alındığı anda kurumun hesabına geçiriliyor. İşlem sonrasında ise müşteriye fatura veriliyor. Bilgisayardan çıktı olarak alınan bu belge bankaya götürüldüğünde, banka faturanın ödendiğine dair geçerliliği olan bir belge verebiliyor" dedi.

’Aracı kurum’ sıfatı ile davalardan kurtuluyorlar

İSKİ, İgdaş, Bedaş gibi kurum ve kuruluşlar da bu korsan fatura ödeme merkezlerinde yaşanan sorunlar yüzünden çok sayıda abonenin mağdur olduğundan yakınarak, "Bu kuruluşlar aleyhine sayısız dava açtık. Ancak, bu davalar, aracı kurum sıfatıyla çalıştıkları için bir türlü olumlu sonuçlanmıyor. Yasalar, aracı kurum adı altında faaliyet gösteren bu merkezleri engellememize fırsat tanımıyor. Biz de şimdi şansımızı kurumlara amblemlerimizi kullandığı gerekçesiyle dava açarak deniyoruz. Ancak, bu davalar da henüz sonuçlanmadı" dediler.
Yazarın Tüm Yazıları