Yaklaşık 200 dönümlük bir alanda bulunan eski askeri ordu donat deposu, Bandırma-Erdek karayolu üzerinde kuş bakışı Bandırma deniz manzaralı yapsatçıların iştahını kabartan, çam ağaçlarıyla kaplı bir yerde gündemden hiç düşmüyor.
*
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı rahmetli Edip Uğur’un 5 yıl önce gündeme getirdiği “Bu yeri nasıl değerlendirelim” konusu öyle anlaşılıyor ki geçen 5 yıl içinde “Değerlendirme komitesi” boş durmamış...
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur döneminde TOKİ’den alınan ordu donat çamlık alan için sadece ”Tematik Park” yapılması gündeme gelmişti.
Bir ara Milli Savunma Bakanlığı’nda iken sonra TOKİ’ye geçen bu alan, son olarak da Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne geçtikten sonra buranın ne olacağı şöyle tespit edilmiş:
Yaklaşık 200 dönümlük liman üstündeki yeşil alan, yüz binlik planlarda yapılan değişiklikle; meskûn alan, kentsel yerleşim alanı, konut alanı ve ticaret alanı yapıldı.
Demek ki, sanki Malta Parkı bitti.
Yavaş yavaş yeni bir seçim ufukta gözükmeye başladı ya...
İl konusu da konuşulmadan olur mu?
Geçmişe bir bakalım isterseniz; il konusu Bandırma’da nasıl yaşanmıştı...
İl konusu ilk kez 1954 yılında Başbakan Adnan Menderes zamanda yaşanmıştı; ama ondan da ilk coşkulu talep DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel’in Bandırma’ya geldiği 1991 yılında yaşanmıştı.
Bandırmalılar da bıktı böyle her seçim zamanı il konusunun konuşulmasına ama konuşulmadan da olmuyor...
Geçen yıllarda il konusu gündeme gelince neler yazmışım, arşivi şöyle bir araştırdım; bakın neler yaşanmış:
TARİHİ ANLAR
İDO’nun konuyla ilgili açıklamaya göre; 20 yıldan beri Bandırma-İstanbul yanı sıra Mudanya (Bursa) feribot seferleri sırf yüksek akaryakıt fiyatları sebebiyle seferlerden kal-dı-rıl-dı!..
Konuyla ilgili İDO Genel Müdürü Murat Orhan’ı, Yönetim Kurulu Üyesi İlkay Yücebilgiç ile makamında ziyaret eden Bandırma Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kılkışlı düzenlediği basın toplantısında feribot seferlerinin günün gelişen şartları ama özellikle akaryakıt fiyatları nedeniyle seferlerden kaldırıldığını, dönüşün de olmayacağını söyledi. Kılkışlı, Genel Müdür ile görüşmelerinde RO-RO seferlerinin başlaması konusunu da görüştüklerini söyledi.
İDO genel müdürlüğün planında eğer uygun gemi bulunursa ayni hatlarda RO-RO seferlerine başlamak var…
Deniz memleketi bilinen Bandırma’dan İstanbul’a gidecekler karayoluna yönlendirilmiş oldu…
Yani başka bir deyişle Bandırma’dan karadan gidecek araçlar 250 kilometre, Mudanya’dan gidecekler ise yaklaşık 170 km. yolu karadan gitmek mecburiyetinde bırakıldılar.
Ancak hemen söylemeliyim ki, feribot yolcuları kadar İDO da haklı…
*
100 polisin de takviye gelerek görev aldığı maçta polisin aldığı çok önemli tedbirler sonucu adeta kuş uçurtulmadı.
Eyüpspor otobüsü, hakemler, misafirler çok yakın korumaya alındı.
Ancak Bandırma hiçbir olumsuz gelişmelere pirim vermediği gibi sahada da iki takımın oyuncuları centilmence mücadele ettiler. 7 bin 500 taraftar tribünleri hıncahınç doldurmuştu ki şimdiye kadar en fazla 3 bin civarında bir seyirci izlemiş.
*
Bandırmaspor‘un mutlaka 1 farklı galip gelmesi gerektiği maçta bir an önce gol atması gerekiyordu.
Bunun için de hızlı ve açık bir oyun tarzını seçen Bandırmaspor golün atıldığı ilk 5 dakikanın tamamında Eyüpspor sahasındaydı ve art arda atılan 3 korner sonucu penaltı kazandı. Penaltı atışında Keny klasını gösterdi.
Ancak gol sonrası Bandırmaspor’un geriye fazla gelmekte acele etmesi pahalıya mal olabilirdi. Eyüpspor’un attığı gol öncesi mutlak bir faul vardı ve VAR, bu faulü yerinde tespit etti.
İki takım bugün de dost takımlardı ama bu seferki TFF 1. Lig’de oynanan maç, “dostluk maçı” değildi.
Sahadaki oyuncuların birbirlerine centilmence davranması bir şekilde bunun göstergesiydi ama malum, her takım sahaya galip gelmek için çıkar.
Bandırmaspor da, Bursaspor da sahaya mutlaka galip gelmek için çıkmışlardı.
Maçın hemen başında Bandırmaspor’un adeta kaşla göz arasında attığı 2 gol Bursaspor’u yıldırmamış, 2-0 sonrası etkili oyunları sonunda skoru bir anda 2-2’ye getirdikleri zaman ‘bu oyununuzu daha önceki maçlarda neden göstermediniz de ligin son 2-3 maçına bıraktınız’ sorusunu akla getirdi.
*
Bu arada çok sayıda müsait pozisyonları gole çeviremeyince dramatik son, döndü dolaştı Bandırmaspor ile oynadıkları maçta gerçekleşti.
Bir zamanlar Bandırmaspor da 2. Lig’den 3. Lig’e düşmüştü.
Sahilde geniş bir alanı kaplayan ve çirkin bir görüntü sergileyen sadece toptancı balık hali değil… Tam da halin giriş kapısında dev bir totem, geniş bir alana yayılan uzun mu uzun, meydan veya şehir dışındaki kavşaklarda olması gereken aydınlatma direkleri… Bunların yerine dekoratif aydınlatma lambaları konulsa daha uygun olurdu.
İDO iskelesiyle Kristal Cafe arasında otoparkın da bulunduğu, ağaçların yeşerdiği alan sosyal bir yaşam alanı oldu. Ancak toptancı balık hali bu güzelliği gölgeliyor. Balık sezonunda 3-5 tekne yanaşır, sezon sonunda otopark olur… Bulunduğu alan kesin fuzuli işgaldir…
Önceki yazılarımın birinde yine aynı konuya değinmiş, toptancı balık halinin asıl yeri olan Livatya mevkiinde olması gerektiğini belirtmiştim. Bugün de aynı görüşteyim… Bölge, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi yetkisinde… Tamirci şantiyesine benzeyen görünümüyle, sahilin en güzel yerini fuzuli işgal eden toptancı balık hali buradan kaldırılması halinde sahil bandı çok daha güzel bir görünüme kavuşacağına inanıyorum. Hem de; perakende balık satıcıları, balık lokantası ve meyveci işyerleri daha uygun bir şekilde yer alabilir.
SUSUZ HAVUZ
Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde olan alanda sahile uygun aydınlatma lambaları yanında çevre temizliği olsun çim ve ağaç bakımı olsun, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi park bahçeler çalışmaları bana göre yeterli ve gerçekten iyi çalışıyorlar ama içinde 4 çınar ağacının bulunduğu süs havuzu 4 yıldan beri susuz kaldı…
Adı üstünde, “süs havuzu”…İçinde suyu olmayan havuz olur mu, olursa eğer işte ortaya böyle çok çirkin bir görüntü ortaya çıkar… Burası da Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisindeymiş… Süs havuzu çevresinde oturan özellikle emekliler çınar ağacı gölgesindeki havuzun suyunun konulmasını istiyor. Geceleyin de renkli ışıklarla çevreye güzellik katıyordu. Bakımı zor oluyor deniliyorsa 13 yıl nasıl bakımı yapıldı, şimdi mi zor geldi? Havuz 2006 yılında belediye eski başkanı ve milletvekili Cemal Öztaylan’ın zamanında yapılmıştı. Onun için diyorum ki Sayın Öztaylan, havuzuna sahip çık…
Neticeye bakarsak olmamış tabi...
Gençlerbirliği ise çok arzulu ve istekli oyunuyla galibiyeti hak eden takım oldu.
Mağlubiyete razı olmak demek play-off’a razıyım demek oluyor...
Nasılsa play-off garanti ya...
*
Topla oynamada Gençlerbirliği yüze 33’de kalırken yüzde 67 ile en fazla Bandırmaspor olmuş ama topla en çok oynayan takımlar her zaman gelip gelecek diye bir şey yok.
Pas sayısında da Bandırmaspor lehine büyük fark var. Gençlerbirliği 287, Bandırmaspor 600...
Geçen yıl yaz aylarının, tatil günlerinin bitmesi sonunda asıl gemi saydığım feribot seferleri kaldırılmış, gemiden saymadığım deniz otobüsü seferleri günde 2 sefer olmak üzere konulmuştu.
O da olmasa gemisiz kalacaktık. Ama işte deniz otobüslerinin çalışmaları da rüzgârların şiddetine bağlı olduğu için yok hükmünde olarak değerlendiriliyor…
Bu hafta rüzgar nedeniyle 2 gün sefer yapamadı.
*
“40 yıl öncesine döndük” desem, o yıllarda hem gece hem gündüz her gün çalışan gemilerimiz vardı. Hatta “50 veya 60 yıl öncesine döndük” desem; o yıllarda da gemilerimiz vardı. Gece saat 22.30 da hareket eden Tırhan, Etrüsk veya Kadeş adlı gece gemilerimiz Bandırma-İstanbul arasında sefer yaparken haftada 4 defa da gündüz gemileri olan Ayvalık ve Gemlik adlı gemiler de aynı hatta sefer yapıyordu. Daha sonra Bandırma ve Tekirdağ adlı feribotlar seferlere konuldu. O gemiler de sabah akşam hergün hep çalıştı…
Yani nerden baksak eski yıllara döndük diyemeyeceğim… Diyemeyeceğim çünkü dediğim gibi o yıllarda her gün gemi ve feribot seferleri vardı.
*