TÜSİAD’ın önerisine önce maliyeciler sahip çıkmalı

MALİYECİLİK Türkiye’de itibar görmesi gereken mesleklerin başında gelmeli. Ancak her meslekte olduğu gibi, o mesleğe itibar sağlamak, her şeyden önce o meslek mensuplarının gayretleriyle olur.

İtibar sağlamanın yolu da mesleğini icra ederken adil olmak, objektif olmak, ayrıcalıklara izin vermemek, mesleğini daha iyi yapabilmek için çağdaş uygulamaları izlemek ve teknik olarak güçlü olmaktan geçer. Meslek mensupları, ait oldukları mesleği uygulayanların yetkinliklerini yukarı çıkarmak için de kurallar koyar, uygularlar.

"Türkiye’de tüm bunları yerine getiren meslek var mı ki, maliyeciler konusunda bunları söylüyorsun" diyebilirsiniz. Aslında haklısınız da... Bu bilinçle mesleklerine yaklaşanların sayısı az olduğu gibi, böyle bilinçli bir sistem kurabilen meslek de yok.

Ancak bazı meslekler bu konuda en azından gerekliliği görüp, buna göre davranmaya başladılar ve epeyce de yol aldılar. Örneğin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kurulduktan sonra bir ara bocaladı ama son yıllarda bu konuda epeyce yol aldılar.

Maliyeciler aslında bu işe en yatkın meslek grubuydu. Aralarında müfettiş, hesap uzmanı, kontrolör ayrımları olduğu için belki birlikte davranamadılar ama yine de saygınlıkları vardı.

Gelir İdaresi’nin ilk gündeme getirildiği yıllarda Maliyeciler buna sahip çıkmadılar ve açıkçası beni çok şaşırttılar. O dönemde aklıma "Efsane Gelirci, rahmetli Altan Tufan bu dönemde olsa ne yapardı" sorusu gelmişti. Rahmetli Tufan bence bağımsız bir gelir idaresinin kurulması için elinden gelen her türlü çabayı gösterir, mesleğin yüceltilmesi için yaptıklarını bağımsız idare ile taçlandırmaya çalışırdı.

Halbuki dönemin maliyecileri, bağımsız gelir idaresi kurulması için açıkça çıkıp demeç bile vermediler. Çok ürkek, "Bakanımızın dediği olsun" tavrı içine girdiler.

Şimdi yine aynı tavrı görüyoruz. Gelir idaresinin bağımsızlığı yine gündemde, yine maliyecilerden açıkça çıkıp "Böyle olmalı" diyen yok. Vergi Konseyi bile demiyor...

SİYASİ ETKİ İDDİALARI HAKLI

Halbuki tüm maliyeciler de biliyor ki; eskiden da vardı ama şu anda her zamankinden çok daha yoğun biçimde gelir idaresinin tasarrufları siyasetin etkisinde bulunuyor. Özel sohbetler sırasında bağımsızlığın gerekli olduğunu belirtenler var ama bence haddinden fazla ürkekler.

Ben maliyeci olsam, örneğin Anadolu’da bir ilin vergi dairesi başkanı olsam, aynı ilin parti il başkanıyla bu kadar samimi olup, işime karışılmasını istemem... Ya da büyük bir ilin vergi dairesi başkanı olsam, işimi yaparken bakandan ya da Başbakandan talimat almak istemem...

Bunlardan kaçınmak için de, mesleğimi daha itibarlı kılacağı kesin olan bağımsız bir gelir idaresini sonuna kadar savunurum.

İşte bu nedenle hafta sonunda Türkiye Sanayi ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından yapılan gelir idaresinin bağımsızlığı ve kayıtdışı ile ilgili açıklamasında yer alan hususları, herkesten önce maliyecilerin benimseyip, savunmaları gerekirdi.

Eğer maliyeciler, "sadece emekli olup hangi özel sektörde iş yapacaklarını, kendi kurullarının etkinliğini nasıl artırırız"ı düşünmüyorlarsa, bunu ispat etmek istiyorlarsa, bu çok iyi bir fırsat. TÜSİAD "Kayıtdışı ile samimi mücadele ve objektif vergi denetiminin, gelir idaresinin siyasi iradeden bağımsızlığı ölçüsünde sağlanabileceğini" söylüyor. Son dönemde vergi denetimi uygulamalarına ilişkin iş dünyasında artan kaygı ve sıkıntılar a değinen TÜSİAD, "Özerk gelir idaresi ve vergi denetiminin amacı, vergi politikasını vergi denetiminden ayırarak kayıtdışılığı ve vergi kaybını engellemektir" diyor. TÜSİAD buna karşılık, mevcut denetim uygulamalarının, zaten kayıt içinde çalışan ve toplam vergi gelirlerinin önemli bir bölümünü ödeyen mükellefler üzerine yoğunlaşarak kolaycı bir yaklaşımı yansıttığını belirtiyor.

Maliyeciler de çok iyi biliyorlar ki; TÜSİAD söylediklerinde haklı. Yine yakından gördükleri gibi, siyasi etki artık had safhada ve bu durum en çok kendi mesleklerinin itibarını zedeliyor.

Maliyeciler bence mesleklerinin geleceğini belirleyecek çok önemli bir sınavdan geçiyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları