Paylaş
Temmuz iyi çıktı ama 7 aylık bütçeye bakarsanız, geçen yıla kıyasla, binlerce misliyle, daha kötü açık verdi. Kısacası; mali disiplin ciddi tehlike sinyalleri vermeye devam ediyor.
Temmuz ayında 2.8 milyar TL’lik, “yeniden yapılandırma geliri” denen, vergi affı tahsilatı yapılması, tabloyu düzeltti. Ama sonuç olarak geçen yıl ilk 7 ayda 1.3 milyar TL fazla veren bütçe bu yıl 24.3 milyar TL açık verdi.
İşin kötüsü faiz dışı harcamalardaki artış devam ediyor. Geçen yıla kıyasla yüzde 20 gibi çok yüksek bir oranda artış görüldü. Bu da referandum öncesi patlayan harcamaların hala kısılamadığını, bir defalık gelirlerle bazı aylar kurtarılsa da, bu yılın bütçesinde iyileşme belirtisinin gözükmediğini ortaya koyuyor.
Bu durum piyasaları tedirgin eden birden çok boyuta sahip. Teknik olarak bakıldığında harcamalardaki artış tutulamıyor, bu kamunun borçlanma gereğini, o da faiz artışını beraberinde getiriyor. Buna rağmen siyasi otoritenin müdahaleleri devam ettiği için, piyasalarda bir süredir dolaşan “çok sıkışıldığında kural dışı müdahalelere girişilebileceği” ne ilişkin tedirginliğin devam etmesini sağlıyor.
Bunun yanında siyasi bir tedirginlik de var. Maliye Bakanı’nın bundan birkaç ay öncesinden artık bütçenin düzeleceğini, harcamaların kısılacağını belirtmesine rağmen harcamalardaki artış tutulamıyor. Bu durumu “2019’daki seçimlerin öne alınması, 2018’de yapılması” söylentilerinin gerçek olabileceği şeklinde yorumlayanlar var. Yani zaten referandum nedeniyle ciddi biçimde bozulan mali disiplinin bundan sonrasına ilişkin ciddi tehlike işareti olarak algılanıyor.
Böyle bir ihtimalin ekonomi açısından belirsizliklerin büyümesine yol açacağı, tam küresel finanstaki değişim nedeniyle sermaye çıkışı dönemine denk gelmesinin faturayı iyice ağırlaştıracağı konuşuluyor. Piyasalarda bu korku açıkça dile getirilemese de, yoğun olarak tartışılmaya devam ediyor.
AFLARLA SİSTEM KURULAMAZ
Temmuz ayı bütçesinde geçici olarak görülen iyileşmede vergi affı tahsilatı belirleyici oldu. Buna karşılık piyasalarda yeniden bir vergi affı bekleyişi oluştuğunu biliyoruz. Eski affın taksitlerini ödeyenlerin bile yeni yükümlülüklerini yerine getirmediği söyleniyor. KGF destekli banka kredilerindeki patlamanın likiditeye kavuşan küçüklerin vergi ve SGK ödemelerini biraz yapmalarını sağladığı ama bundan sonrasının yine meçhul olduğu söylenenler arasında.
Piyasanın temmuz ayı bütçe rakamlarına bakarak korktuğu erken seçim ihtimali devam ederse, zaten kimsenin vergisini zamanında ödemesi beklenmemeli.
Büyük özel sektör ve kamu dışında herkes o takdirde “yeni vergi affı kaçınılmaz” diye görüp ona göre hareket edecek. Zaten bütçedeki vergi tahakkuk ve tahsilatı arasındaki fark iyice açıldı. Yeni seçim yeni af, o da önümüzdeki seçime kadarki dönemde gelirlerde aksama demek. Bu arada harcama artışı da devam edecek.
Kısacası; seçimlere endeksli, sürekli olarak çıkarılan vergi ve SGK afları sistemi bozdu. Maliye’nin yakında, artık aflar nedeniyle hesap yapamaz konuma gelmesi sürpriz olmayacak. Daha geçen hafta esnafın kooperatiflere kredi borcunun yine yapılandırılacağı duyuruldu. Yani aflar rutin hale geldi.
Maliye şimdi kurumlar ve gelir vergisinde, KDV’de yeni sistem kurulmasından söz ediyor. Bu anlayışla belki günü kurtarır, biraz oy alırsınız ama ne yaparsanız yapın, sistem kuramazsınız. Kuralı devlet eliyle bozmuş, istisnaları kural haline getirmiş olur, vergide zaten olmayan adaleti iyice bozmuş olursunuz.
Paylaş