Erdal Sağlam: Enerji operasyonunda neler oluyor?

Erdal SAĞLAM

GEÇTİĞİMİZ hafta enerji bürokrasisinde görevden almalar yaşandı. Enerji sektöründe olanlara ilgi duyan, zaman zaman yazmış bir gazeteci olarak, görevden almaları duyunca ilk tepkim ‘‘bu iş basit değil, büyüyecek’’ oldu. Aynı gün bu soruşturmaları Jandarma'nın yaptığını duyunca kafam karıştı ve ‘‘Sandığımdan da daha büyük ve çetrefil bir iş’’ olduğunu düşünmeye başladım.

Son günlerde bu konuyla ilgili haberler arttı, detaylanmaya başladı ama hala işin asıl boyutunu ortaya koymaktan uzaktalar. Ben de çözmüş değilim ama olayın çok büyük olduğunu, en azından hissediyorum. Böyle hissetmemin nedeni de, tabi ki enerji sektöründe daha önce olanlara ilişkin bazı bilgilerim ve son operasyonla ilgili, kafamda henüz yanıtlanmadık çok fazla soru işaretinin belirmesi. Bu soru işaretlerinin bir bölümünü sizinle paylaşmak istiyorum.

‘‘Beyaz Enerji’’ adı verildiğini öğrendiğimiz bu operasyon nereye kadar gidecek bilmiyoruz ama sonuna kadar gidildiği takdirde, yıllardır yapılan usulsüzlükler ve kayırmalar ortaya çıktığı takdirde, bankacılıkla ilgili son operasyonların bile üstüne çıkacak boyutlarda büyük yolsuzluklarla karşılaşmaya hazır olun. Şimdi gelelim sorulara:

Herşeyden önce bu operasyonun zamanlaması ve söylenilen oluş biçimi bir çok soru işaretini beraberinde getiriyor. Bu operasyonun Enerji Bakanı Cumhur Ersümer tarafından başlatıldığı söyleniyor. TEAŞ'ın üçe bölünmesine bir ay bile kalmamışken, yıllardır çalıştığı TEAŞ Genel Müdürünü bu üçe bölünme sırasında hiçbiryere atamayıp açıkta bırakma, daha sonra eğer bir yolsuzluk varsa bunun üstüne gitme yoluna gidebilecekken, Bakan niye böyle bir zamanda bu soruşturmayı başlattı? İşte bu soru beraberinde, 'Acaba birileri soruşturmayı yaptı, iş Bakanlığa kadar gitti tam bu sırada bakanlık bazı görevden almalar yaparak, kendisine zaman mı kazanmaya çalışıyor?' sorusunu da beraberinde getiriyor.

Görevden uzaklaştırılan kişilere baktığımızda aslında hepsinin işlerinin birbirleriyle direk ilgili olmadığını gördük. Bu da, ‘‘Acaba ortaya atılan dosya asıl olayın sadece bir parçası mı, daha çok dosya var da, bu dosya bahane edilip, diğer dosyalarla ilgili kişiler de mi görevden alındı?’’ sorusunu beraberinde getiriyor.

Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Mustafa Mendilcioğlu, yıllardır bu görevde ve bakanlığın bağlı olduğu partiye büyük yakınlığı ile tanınır. Bakan neden Mendilcioğlu'nu gözden çıkardı? TEAŞ yönetiminde sürekli bakanlık görüşünü savunan Mendilcioğlu görevden alındı ama son gözaltına alınanlar arasında yok, neden? Mendilcioğlu'nun asıl görevden uzaklaştırılma nedeni nedir?

Bu kadar patırtıya neden olan ihale aslında Enerji Bakanlığı bünyesinde küçük bir iş. Benzer ihaleler olduğu bilindiği halde, neden bu dosya seçilip, bütün patırtı bunun üzerinden çıkarıldı. Yoksa bu bir paravan olarak ortaya atılıyor da, olaya neden olan ihaleler henüz ortaya çıkmadı mı?

TEAŞ yönetiminin son sıralar artık Bakanlıktan gelen her talebi karşılamadığı biliniyor. Bunlardan sonuncusu da TKİ yerine, birilerine yakın olduğu söylenen Mansuroğlu şirketinin Orhaneli Termik Santraline kömür verme işi. TEAŞ Genel Müdürü ve bürokratları hakkında soruşturma açılmasının, Bakanlığın dediklerini yapmama dönemine denk gelmesi tesadüf mü?

‘‘Beyaz enerji’’ operasyonu çerçevesinde, ‘‘Mavi akım’’, ‘‘Birecik barajı’’ gibi, enerji sektöründeki asıl büyük ihalelerin de incelendiği söylentileri acaba doğru mu? Eğer bunlar da soruşturuluyorsa, işin çok büyümesi ve siyasi uzantılarının ortaya çıkıp, bazı sonuçlar doğurma ihtimali yok mu?

Savcı Talat Şalk, 'Neden Jandarma? 'sorusuna, 'Jandarma bölgesinde olduğu' yanıtını vermiş. Bildiğimiz kadarıyla, TEAŞ Genel Müdürünün gözaltına alındığı ev Or-an semtinde, yani jandarma bölgesinde değil. Bütün bu operasyonları Jandarma'nın yapıyor olması, işin çok daha çetrefil ve büyük olduğunu ortaya koymuyor mu?

Acaba bu dosyalar büyük siyasi kavgalara neden olabilir mi? Yoksa, AB gibi uluslararası tercihlerin belirtildiği bir dönemde yapılıyor olması, daha büyük bir kavganın bir işareti mi?