DEVLET İstatistik Enstitüsü (DİE), enflasyon rakamlarına temel teşkil eden Tüketici Fiyat Endekslerini, yeni kapsam, yöntem, mal sepetleriyle hesaplayarak, bu hafta Perşembe günü kamuoyuna açıklayacak.
Bu rakamların yeni tartışmaları da beraberinde getirmesi bekleniyor. DİE’nin yeni endeksiyle ilgili tartışmaların başında, ‘yeni endeksle enflasyon daha düşük gösterilecek’ iddialarının gelmesi bekleniyor. Gerçekten de böyle bir düşüş bekleniyor. Çünkü yeni endeks içinde izafi kira yer almayacak ve kiraların ortalamanın çok üstünde arttığı gözönüne alınırsa, bu düşüş de normal karşılanmalı. Konut kaleminin ağırlığındaki 8.9 puanlık yüksek oranlı azalış da, bu izafi kiranın çıkarılmasından kaynaklanıyor.
Önceki TÜFE Türkiye’nin 28 şehir ve 7 istatistiki bölgesinden toplanan 93 bin 600 fiyat kullanılarak hesaplanırken, yeni TÜFE Türkiye geneli ve 26 istatistiki bölgeden toplanan 174 bin fiyat kullanılarak hesaplanacak. Kapsam genişlediği için fiyatların temsil kabiliyeti artacak, bu olumlu bir gelişme. Ancak bunun endeksi nasıl etkileyeceği bilinmiyor. Eski ve yeni endeks arasındaki ağırlık farklılıkları, temel itibariyle konut sektöründe azalış ve gıda, haberleşme, lokanta ve oteller sektöründe artış olarak kendini gösteriyor. Bu nedenle de bir değişiklik bekleniyor ama yönü bilinemiyor.
Lokanta ve oteller sektörünün endeks içindeki ağırlığı 3,1 den 5.9’a yükseliyor ve bunun nedeni olarak yeni endekste turistlerin harcamalarının da endekse dahil edilmesi kaygısının yeraldığı söyleniyor. Yeni endekste haberleşme grubu da ayrı bir grup olarak tanımlanıyor ve ağırlığı önemli ölçüde artırılırken, cep telefonu ve internet kullanımı kapsama alınıyor. Bunun fiyat artışlarına, daha çok artırıcı etkisi olması bekleniyor. Bütün bu etkiler gözönüne alındığında, iktisatçıların genel kanısı; yeni endeksle enflasyon oranlarının, eski hesaplamadan daha düşük gerçekleşeceği yönünde. Hatta bazı iktisatçılar 2004 yılındaki yüzde 9.3’lik TÜFE oranının, yeni endeksle hesaplanması halinde yaklaşık yüzde 8.1 oranında çıkacağını hesaplamışlar.
DİE yeni endeksle enflasyon oranı açıklamaya, bu aydan itibaren başlarken, ‘enflasyon şu idi, şu oldu’ deme imkanımızı da elimizden alıyor. İşte eleştirilerin çoğunun, bu zayıflıktan kaynaklanmasını bekliyoruz. Ki; bu yöndeki eleştirileri haksız da sayamayız. DİE yeni endeksi geçmişe yürütmeyeceğini açıkladı Yani; 2005 Ocak ayı enflasyon rakamı aynı bazda geçmiş bir oranla kıyaslanamayacak, ‘düştü ya da arttı’ denemeyecek. Bu sakıncayı gidermek için DİE, bir süre daha eski endekse göre hesaplamayı da devam ettirebilirdi ama bunu da kabul etmedi.
Kısacası; ne yeni, ne de eski endekse göre bir kıyaslama imkanı kalmadı. İşte eleştiriler de daha çok buradan kaynaklanacak. Bu tartışmalar umarız DİE’nin, ürettiği verilerin saygınlığını tehlikeye düşürmez. DİE şeffaf olmak zorunda. Bu ülkede büyük-küçük karar alıcıların hepsi, elde sağlıklı verileri varsa sağlıklı karar alabilirler. Yani güvenilir veriler, başta politikacılar, herkese lazım. Bu nedenle, DİE hakkında çeşitli söylentiler olmasına rağmen, ‘saygınlığı tehlikeye girmesin’ diye bu spekülasyonlara yer vermiyoruz. Ancak DİE’nin daha hassas olması gerekmez mi?
Üstüne üstlük yeni endeks hesaplanmasında zincirleme endeks hesaplamasına geçiliyor. Yani daha önce bir baz yılı seçilip, baz yılında belirlenen sepet içindeki ürünler ve ağırlıkları değiştirilmezken, şimdi her yıl bu sepet de değiştirilmeye başlanacak. Bu arada DİE’nin sepetleri detaylı biçimde açıklamaması, yani hangi malın endekste ne kadar ağırlığının bulunduğunun bilinmemesi de, belirsizliği ve eleştirileri artırıyor. Üstüne üstlük sepete giren malları değiştirip, bunları da açıklamayınca, şaibeler daha da artacaktır. Bunun yanısıra, DİE yönetiminin bir yandan resmi açıklama yapmazken, öte yandan da tanıdıklarına sepet ve ağırlıklarını verdiğini, herkesin bir hesaplama yaptığını duyuyoruz. DİE, en azından başkalarının gösterdiği kadar, kendi saygınlığını düşünmek zorunda...