Erdal Kaplanseren

Her zaman her yerde kablosuz İnternet

16 Ağustos 2005
Kablosuz İnternet bağlantısı sunan Net Nokta’lar giderek yaygınlaşıyor. Bu ağlardan ve herhangi bir İnternet girişinden uzak olanlar için son dönemlerde popülerliği artan yöntem ise GPRS kartları aracılığıyla her yerde kablosuz İnternet konforu.

Özellikle seyahatlerde İnternet erişimi bulmak büyük sorun haline gelebiliyor. Her ne kadar büyük otellerde ve İnternet kafelerde erişilebilir olsa da, her zaman her yerden bağlanabilme olanağı, kullanıcılar için büyük bir kolaylık anlamına geliyor. Dizüstü bilgisayara takılarak EDGE ve GPRS/HSCSD bağlantı tiplerini destekleyen kartlar üzerinden bağlantı kurmak, dünyanın beş kıtasında, kapsama alanı içinde bulunan tüm bölgelerden anında İnternet’e bağlanmak anlamına geliyor.

Özellikle seyahatlerde İnternet erişimi bulmak büyük sorun haline gelebiliyor. Her ne kadar büyük otellerde ve İnternet kafelerde erişilebilir olsa da, her zaman her yerden bağlanabilme olanağı, kullanıcılar için büyük bir kolaylık anlamına geliyor. Dizüstü bilgisayara takılarak EDGE ve GPRS/HSCSD bağlantı tiplerini destekleyen kartlar üzerinden bağlantı kurmak, dünyanın beş kıtasında, kapsama alanı içinde bulunan tüm bölgelerden anında İnternet’e bağlanmak anlamına geliyor.

 

Ürün çeşitliliği artıyor

Kablosuz özgürlük için öncelikle bir dizüstü bilgisayar ve cep telefonu hattı gerekiyor. Marka ve model sayısı hızla artan bağlantı kartları ise esas donanımı oluşturuyor. Türkiye’de Sony Ericsson, Sierra ve BenQ’ya ait GPRS kartı modelleri bulmak mümkün. Cep telefonu hattının sim kartını kullanan bu kartlar, pek çok dizüstü bilgisayarda bulunan ve giderek bir standart haline dönüşen “PCMCIA” (Uluslararası Kişisel Bilgisayar Bellek Kartı Birliği) girişe bağlanıyor. Kişisel bilgisayar satışları içinde taşınabilir olanlarının oranı arttıkça ve kullanıcılar İnternet’e her yerden erişme ihtiyacı hissetttikçe, bu kartlara olan talep de artıyor. Bağlantı, yerel telefon operatörünün GPRS ve EDGE ağını kullanarak, çevrimiçi (dial-up) bağlantıya eşdeğer hızda bir performans sunuyor. Bu bağlantı da e.posta kullanımı, İnternet sitelerinde gezinti ve temel bazı işlemleri yapmayı olanaklı kılıyor.

Turkcell’in geçtiğimiz aylarda pazara sürdüğü “TurkcellConnect” adlı mobil modem kartı ise ek olarak Wi-Fi desteği de sunuyor. Bu satede kullanıma açık Net Nokta bulunan yerlerde kartın Wi-Fi özelliği, diğer yerlerde ise GPRS üzerinden İnternet’e çıkılabilir.

 

Kolay kurulum ve kullanım

Yazının Devamını Oku

Müziğin yeni ortamı bilgisayar

5 Ağustos 2005
Modern zamanlarda müziği taşıma ve saklama ve çalma ortamı CD olsa da, bilgisayar ve İnternet'in ağırlığını artırmasıyla birlikte ekstradan bir medya ihtiyacı ortadan kalkıyor. Teknoloji kullanımı oranı yüksek seviyelerde olan ülkelerde artık geniş bir tüketici kesimi, müzik arşivlerine yenilerini eklemek için sadece İnternet'i kullanıyor. Uzun süre telif hakları sorunları yaşanmasına neden olan İnternet'te MP3 paylaşımı, ticari modellerin uygulanmasıyla birlikte giderek rayına oturuyor.

Günümüzde kullanıcılar için müzik arşivlerini bilgisayarlarında tutmak önemli avantajlar sunuyor. Ev eğlencesinde geleceğin merkezi olacak çokluortam cihazları, en başta video ve müzik içeriğini evin her odasından erişilebilir kılıyor. Dolayısıyla, canımız bir şarkı veya albümü dinlemek istediğinde, CD dolabını karıştırma ve müzik setine yerleştirme zahmetinden de kurtulmuş oluyoruz.

Kullanım kolaylığı büyük avantajMüzik CD'lerini bilgisayara aktarmak için pek çok bahane var. Büyüklerin yeni oyuncağı olan taşınabilir özellikteki sayısal müzik çalarlara (MP3 çalar olarak anılsa da farklı dosya formatlarını da destekliyorlar) şarkılarınızı yüklemeniz için genellikle bilgisayar bağlantısı şart. CD arşivini bilgisayara kolay ve hızlıca aktarmak için geliştirilen yazılımlar genellikle ücretsiz dağıtılıyor. Windows işletim sistemi yüklü bilgisayarlar için en uyumlu yazılımın "Windows Media Player 10" olduğunu söyleyebiliriz. CD'nizi sürücüye koyar koymaz program bu müzik CD'siyle hangi işlemi yapmanız gerektiğini soruyor. O sormasa bile, Media Player'ı çalıştırıp "Kopyala" adlı bölümde gerekli aktarma işlemini birkaç tıklamayla yapabilirsiniz. Program, CD içindeki müzik dosyalarını Windows Media Audio (.wma) formatına dömüştürerek aktarım yapar. Kopyalama işlemine başlamadan önce, albümün sanatçı ve şarkı bilgilerini İnternet'teki veritabanından yüklemeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Koplayama bölümünde "Albüm bilgilerini al" seçeneğini tıklayarak bu işlemi yapmak mümkün. Müzik CD'lerini bilgisayara aktarma işi için önerebileceğimiz bir diğer popüler program ise Audiograbber. Bilgisayardaki tüm müzikleri sanatçı, şarkı adı, albüm veya türe göre sıralamaya, özel listeler hazırlamaya ve puanlamaya olanak veren Windows Media Player özelliğinin adı ise "Kitaplık". Pratik arşiv yönetimi için bu bölüm önemli katkı sunuyor. Programdaki "Kılavuz" bölümünde de yardımcı bilgiler, yeni albümler, İnternet radyoları gibi faydalı linkler bulunuyor. Program üzerinden hareket ederek İnternet üzerinden müzik satan sanal mağazalara da erişmek mümkün.

Yazılımlarla her şey çok kolayApple'ın popüler müzik programı "iTunes" da dört başı mamur bir yazılım. Özellikle müzik kütüphanesini düzenleme ve İnternet'ten şarkı satın alma konusunda iddialı. Macintosh'un yanı sıra PC'lerde de çalışan iTunes, Apple'ın ünlü iPod'uyla oldukça iyi anlaşıyor ve kullanıcılarına müthiş bir rahatlık sunuyor. Bu program da Media Player'da bulunan CD'den bilgisayara, bilgisayardan CD'ye aktarma konusunda çözüm sunuyor. Ayrıca İnternet radyolarını dinlemek ve şarkıcılarla ilgili detaylı bilgilere kolay yoldan erişmek için de iTunes ideal bir yazılım.Arşivi bilgisayara kaydettikten sonra, kendilerine özel albüm yapıp CD çalarda dinlemek isteyenler içinse bir CD veya DVD yazıcı donanımı gerekiyor. Windows Media Player'daki "Yaz" bölümünü tıklayınca yazılım CD yazıcıyı otomatik olarak görüyor. Size de kaydetmek istediğini şarkıları seçmek ve CD'ye kaydetmek kalıyor. CD'ye kayıt için yaygın olarak kullanılan diğer programlardan Nero Burning Rom ve Adaptec Easy CD Creator da benzer biçimde ilk defa kullanırken bile sorun yaşatmadan CD yazma imkanı veriyor.

Yazının Devamını Oku

Longhorn'un adı "Windows Vista" oldu

22 Temmuz 2005
"Longhorn" kod adını taşıyan Microsoft'un yeni işletim sisteminin resmi adı "Windows Vista".

Microsoft'un uzun zamandır merakla beklenen, Longhorn kod adına sahip yeni nesil kullanıcı işletim sisteminin resmi adı "Windows Vista" olarak açıklandı. Windows Vista'nın ilk beta sürümü, yazılım geliştiricileri ve IT profesyonellerini hedefliyor.

Windows Vista, kişiselleştirilebilen ayarları ile resimleri organize etme, bilgisayar üzerindeki dosyaları arama, elektronik ortam üzerinde birçok kişiyle iletişim kurma ve birlikte çalışma gibi değişik imkanları beraberinde getiriyor. Windows Vista, içerdiği gelişmiş kullanım imkanlarıyla IT profesyonellerinden yazılım geliştiricilere, bilgi çalışanlarından ev kullanıcılarına kadar tüm bilgisayar kullanıcılarının gereksinimlerine cevap veriyor. Windows Vista, Microsoft'un kişilerin ve kurumların gerçek potansiyellerini ortaya koymalarına yardımcı olan çözümlerinin en yeni halkası olarak yer alıyor. Microsoft'tan yapılan açıklamada, yeni işletim sistemi Windows Vista'nın ilk beta sürümünün 3 Ağustos 2005'te kullanıcılarla buluşacağı belirtildi.  Windows Vista hakkında ayrıntılı bilgiye www.microsoft.com/windowsvista/default.mspx adresinden ulaşabilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Çöp posta savaşı alevleniyor

14 Temmuz 2005
Bilgisayar dünyasının başbelalarından biri olan istenmeyen e.posta (Spam) sorunuyla ilgili yasal düzenlemeler yapıladursun, şirketler ve ülkeler düzeyindeki çalışmalar da yoğunluğunu artırıyor.Microsoft, uzun süre önce yatırımlarına başladığı 'Sender ID' adını verdiği teknolojiyi kullanarak, istenmeyen e.postalarla mücadele etmeyi planlıyor. Yakın zamanda bir e.posta hizmeti olarak Hotmail üzerinde çalıştırılması düşünülen sistem, 'hangi e.postaları çöp olarak tanımlayacağı' konusunda bazı tartışmaları da gündeme getirdi. Kasım ayında MSN ve Hotmail'den faydalanan kullanıcıların hizmetine sunulacak Sender ID, bir nevi kimlik tanıma sistemi. Sistem, kimliğini tanımadığı e.postaları en baştan engelleyerek kullanıcıları korumaya çalışacak. İnternet ağlarında dolaşan her 10 e.postadan 8-9'unun çöp posta olduğunu ve bunun büyük maddi kayıplara neden olduğunu savunan Microsoft yöneticileri, şimdiye kadar geliştirilmiş filtreleme teknolojilerinin yetersiz kaldığını öne sürüyorlar. İstenmeyen postaları filtreleme ve engelleme konusunda bir standardın olmaması Microsoft için bir dert. Fakat 'standart'ın hangi yöntemlerle belirleneceği ve ne gibi kriterlerin kullanılacağı tam bir muamma. Sender ID sisteminin, kendi standartları dışında kalan e.postaları çöp sınıfına koyması işlerin iyice sarpasaracağı korkusunu doğuruyor. İnternet Servis Sağlayıcı'lar ve alan adı kiralayan şirketler tarafından dikkatle izlenmesi gereken bir konu. Kendi e.posta sunucularının sistem tarafından tanınması için şirketlerin 'Sender Policy Framework' (SPF) adlı çatının altında bulunması şart. Microsoft'un işletim sisteminin yanı sıra bireysel ve kurumsal yazılım cephesinde gösterdiği cüreti İnternet'te de sergilemekten çekinmediği yorumlarına yol açan bu gelişme, her ne kadar kullanıcıyı koruyormuş gibi görünse de, bazılarınca da zorba bir tavır olarak tarif ediliyor. Bugün e.posta sunucularının ancak yüzde 30'unda kullanılan Sender ID ile ilgili detaylı ve güncel bilgiler Microsoft'un İnternet sitesinde (http://www.microsoft.com/mscorp/safety/technologies/senderid/default.mspx) yayımlanıyor. Devletler boş durmuyorÇöp postayla mücadele konusunda büyük yol kat eden İngiltere ve ABD, sürdürülen kampanyalarına başka ülkeleri de katarak ilerleyişlerini sürdürüyorlar. İnternet konusunda kapalı bir kutu olan Çin nihayet istenmeyen postayla mücadeleye katıldı. En fazla çöp posta üretme konusunda Amerika Birleşik Devletleri'nin ardından ikinci sırada yer alan Çin, 100 milyona yaklaşan İnternet kullanıcı sayısıyla sanal dünyada önemli bir ağırlık oluşturuyor. 
Yazının Devamını Oku

Microsoft e.günlüğü Messenger'a taşıdı

27 Haziran 2005
<br>Tüm dünyada büyük bir hızla yaygınlaşan e.günlük (blog) servisleri, Microsoft'un anında mesajlaşma yazılımı MSN Messenger'ın son sürümünde kullanıcılara pratik bir arayüzle sunuluyor. Kullanıcı sayısı ve fonksiyon olarak yılların efsanesi ICQ'nun da önüne geçen MSN Messenger, daha etkileşimli ve bilgi üreten bir İnternet topluluğu yaratma çabası içerisinde.

İnternet kullanıcılarının önemli bir kısmının anında iletişim kurmak için kullandığı sohbet yazılımlarının fonksiyonları giderek artıyor. Sanal alemin bir başka popüler aracı olmaya başlayan e.günlük servisini de içine alan MSN Messenger, bu alandaki etkisini artırmak yoluna girdi. 7.0 versiyonunda kullanıcılara pek çok ek özelliği sunarak daha etkin iletişim imkanı sunan MSN Messenger, kişilerin kendi içeriklerini hazırlayıp sunmaları ve kişisel tercihlerini pratik bir uygulama üzerinden paylaşmaları için bir takım ek hizmetler sunmaya başladı. İlk versiyonlarında sadece yazılı mesajlaşma sunan bu program, yeni sunulan sürümünde üyelerine kendi fotoğraflarını sergilemeleri için 30 MB'lık bir alan sağlıyor. Karşılıklı dosya transferi ile yola koyulan MSN Messenger'ın sesli ve görüntlü iletişimle devam eden süreci şimdi çok farklı bir boyutta daha geniş kitleleri içine alacak şekilde genişliyor.

Programın yeni versiyonunda (MSN Messenger 7.0), kişilerin dinlediği şarkıların veya izlediği filmlerin bilgileri de listede bulunan online kişilerce görülebiliyor. Kullanıcıların takma isimlerine notlar ekleme isteğini gözlemleyen Microsoft yetkilileri, yeni versiyonda bunu daha kolay hale getirmiş. Takma ismin hemen alt kısmında bulunan kutuya kişi özel bir not ekleyebiliyor. Windows Medya Player açıldığında ise orada bulunan not yerine çalan müzik veya filmin adı yazıyor.

Tüm üyelere bir site

MSN Messenger hesabı olan herkesin artık bir web sitesi de var. 'Spaces' adlı bu alana kişiler günlük notlarını ekleyebiliyor. Programın penceresinin üst kısmında bulunan 'Alanım' (Spaces) simgesine tıklandığında ulaşılan e.günlükte kişiler notlarını yazabiliyor ve bunlara başkaları yorum ekleyebiliyor. Kullanıcıların kendi fotoğraf albümünü de oluşturmasına izin veren bu sayfada sevilen şarkıların isimlerine, İnternet sitesi adreslerine ve kişisel bilgiler içeren bir künyeye yer verilebiliyor. Sayfanın arkaplan renklerini üyeler hazır şablonları kullanarak değiştirebiliyor. MSN Messenger'ı İnternet kullanıcıları için daha da cazip kılan bu yeni hizmetler, aynı zamanda sanal alemde çığ gibi büyüyen e.günlük kullanımını da yaygınlaştıracak gibi görünüyor. Bu servisleri kullanmak ücretsiz ve son derece kolay.

 

Yazının Devamını Oku

İnternet'te aramanın tüyoları

16 Haziran 2005
Sanal ortamda arama motorlarını kullanmak tek başına yetmiyor. Milyarlarca sayfa arasından en doğrularını seçebilmek için doğru yöntemleri kullanmak ve bazı püf noktalarını değerlendirmek şart.

Kendi içlerinde milyarlarca bağlantıyla rasgele birleştirilmiş trilyonlarca sayfadan oluşan İnternet sitelerinin dünyası giderek devasa bir labirente benziyor. Her gün her hangi bir dilde, her hangi birine ait, her hangi sebepten ötürü 1 milyondan fazla sayfa İnternet'e ekleniyor. Dünya için bulunmaz bir paylaşım ve iletişim ortamı oluştursa da bazı sakıncaları da olabiliyor. Bilgi kirliliği bunlardan biri. İnternet'te aradığımızı bulmamız için yapılmış 'arama motorları'nın dünyanın en çok ziyaret edilen siteleri olması, insanların bu kalabalıkta mutlaka bir rehbere ihtiyaç duyduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Bu siteleri doğru tekniklerle kullanmak ise en doğru sonuca erişmek ve zamandan kazanmak için şart.

Türüne göre arama motoruArama motorlarının çoğu, İnternet'in içine girip tüm sayfaların bağlantılarını avlayan özel robot yazılımları kullanıyor. Bu robotlar sayfaları çiğneyip kendilerine gerekenleri ayıklıyorlar ve kelimelerin ve bağlantıların listelerini çıkarıyorlar.Arama yapmaya başlamadan önce, ilk olarak aranan şeye en uygun siteyi seçmek gerekiyor. Arama konusunda neredeyse tekel haline gelen "Google" gerçekten de İnternet'in en iyi arama motoru olarak tanımlanabilir. Hızlı ve detaylı arama yöntemi sayesinde her en milyonlarca kullanıcı aradığını bu site üzerinden buluyor. Google'la birlikte "Altavista"nın da dahil olduğu genel arama motorları, metin taraması için ideal siteler olarak tanımlanabilir. İnternet'in ilk meşhur arama sitesi olan "Yahoo" ise kategorik aramalarda uzmanlaşmış durumda. Kültür, spor, sinema, politika gibi kataloglar altında seçenekler inceltilerek doğru arama yapılabilir. Bir diğer alternatif de portallar olabilir.Aslında arama motoru olmasalar da, bu devasa sitelerde pekçok kategori altında listelenmiş İnternet sitelerine kolaylıkla erişilebilir. Birden çok arama sitesini kullanan programlar da seçeneklerden biri. Örneğin "Copernic"i kullanarak en popüler arama motorları üzerinden tarama yapmak mümkün.

Aramanın püf noktaları Anahtar kelime seçiminde dikkatli olun. En doğru sonuç için fazla sayıda anahtar kelime seçin. İki ya da daha fazla anahtar kelimeyi bağlarken aralarına 'and', '&' veya '+' işaretlerini yerleştirin. Kelimeleri parçalı olarak aramak için '?' ve '*' işaretleri kullanılabilir. Tek harfi değişken yaparken '?' (?özlük: gözlük ve sözlük); kelime tamamlamak için ise '*' (tele*: telefon ve televizyon) işaretleri kullanılabilir. Anahtar kelimelerden hepsini ayrı ayrı listelemesi için kelimelerin arasına '|' işareti (Alt Gr ve > tuşu kombinasyonu) konmalıdır. Anahtar kelimeleri çoğul yazmak yerine tekil yazın. Anahtar kelimelerin yanyana bulunduğu sayfalara ulaşmak için kelimeleri çift tırnak ("Erdal Kaplanseren") içine alın.  Anahtar kelimelerden, listelenmesini istemediklerinizi yazmak için başına '-' işareti koyun. Örneğin -Erdal Kaplanseren yazarsak, içinde Erdal kelimesi olmayan Kaplanseren sonuçlarını listeler. İçerisinde mutlaka geçmesini istediğiniz kelimeleri yazarken başına '+' işaretini koyun. Hem Erdal, hem de Kaplanseren kelimelerini barındıran sayfaları listelemek için +Erdal +Kaplanseren yazmak gerekir.

Yazının Devamını Oku

Sayısal yaşam biçimi şekilleniyor

10 Haziran 2005
Dünyanın dev bilgisayar markalarından biri olan Dell, yeni dönem stratejilerini ve ürünlerini Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) ülkelerinin önde gelen teknoloji medyalarına tanıttı. Teknolojinin yaşam biçimini değiştirdiği boyutlarıyla ele alınan etkinliklerde Dell, yeni ürün yaklaşımını tüm detaylarıyla anlattı.

Bilgisayar ürünlerinde gösterdiği satış başarısını yazıcı, projektör ve el terminali gibi ürünlerde de ortaya koyma hedefiyle yola çıkan Dell, yeni ürünlerini ve bu ürünleri çevreleyen ürün, satış ve servis stratejisini dünya medyasına tanıttı. Masaüstü bilgisayarların ev eğlencesinin merkezi haline geldiğini belirten Dell'in ürün müdürleri, kullanım yoğunluğu artan sayısal kamera, müzik çalar, video gösterici, kayıt cihazları ve bilumum USB bağlantılı çevre biriminin daha kolay ve hızlı çalıştırılabilir olması için yeni bilgisayarlarında büyük değişikliklere gittilerini açıkladılar. Yeni sunucu sistemlerindeki ortaklıkların genişlediğinden de bahseden Dell yöneticileri, açık kaynak ve Linux dünyasına artık daha yakın olduklarını ifade ettiler.

Fortune dergisinin araştırmasına göre, tüm dünyada ve ABD'de yüzde 18 ve yüzde 33'lük pazar paylarıyla lider konumda olan Dell, bu başarıyı Avrupa'da da tekrar etmek istiyor. Halihazırda yüzde 12'lik payla ikinci sırada bulunan Dell'in sadece bilgisayarla değil, yeni kuşak ürünleriyle de pazarını genişletmek gibi planları bulunuyor.

Yazının Devamını Oku

Sayısal yaşam biçimi şekilleniyor

10 Haziran 2005
Dünyanın dev bilgisayar markalarından biri olan Dell, yeni dönem stratejilerini ve ürünlerini Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) ülkelerinin önde gelen teknoloji medyalarına tanıttı. Teknolojinin yaşam biçimini değiştirdiği boyutlarıyla ele alınan etkinliklerde Dell, yeni ürün yaklaşımını tüm detaylarıyla anlattı.Bilgisayar ürünlerinde gösterdiği satış başarısını yazıcı, projektör ve el terminali gibi ürünlerde de ortaya koyma hedefiyle yola çıkan Dell, yeni ürünlerini ve bu ürünleri çevreleyen ürün, satış ve servis stratejisini dünya medyasına tanıttı. Masaüstü bilgisayarların ev eğlencesinin merkezi haline geldiğini belirten Dell'in ürün müdürleri, kullanım yoğunluğu artan sayısal kamera, müzik çalar, video gösterici, kayıt cihazları ve bilumum USB bağlantılı çevre biriminin daha kolay ve hızlı çalıştırılabilir olması için yeni bilgisayarlarında büyük değişikliklere gittilerini açıkladılar. Yeni sunucu sistemlerindeki ortaklıkların genişlediğinden de bahseden Dell yöneticileri, açık kaynak ve Linux dünyasına artık daha yakın olduklarını ifade ettiler. Fortune dergisinin araştırmasına göre, tüm dünyada ve ABD'de yüzde 18 ve yüzde 33'lük pazar paylarıyla lider konumda olan Dell, bu başarıyı Avrupa'da da tekrar etmek istiyor. Halihazırda yüzde 12'lik payla ikinci sırada bulunan Dell'in sadece bilgisayarla değil, yeni kuşak ürünleriyle de pazarını genişletmek gibi planları bulunuyor. Eskiyi getir yeniyi götürIDC'nin 2005 yılının ilk üç ayını kapsayan araştırmasına göre; Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'yı kapsayan EMEA bölgesinde Dell, geçen sene aynı döneme göre yüzde 21,9'luk bir büyüme gösterdi. Biyimesini yüzde 8,1 olarak gerçekleşen HP ise pazar lideri konumunu koruyor. Dell'in masaüstü, taşınabilir ve kurumsal bilgisayar ürünlerinde geliştirdiği teknolojik gelişmeler daha fazla enerji tasarufu ve çevreye zarar vermeyen hammadde kullanımı gibi önemli detaylar içeriyor. 'Yeniden çevrime sokma' stratejisi çerçevesinde ise Dell, tüketicilere ellerindeki eski model bilgisayarları yenilemeleri için fırsatlar sunacak. Tüketicilerin Dell bilgisayar alması için daha fazla neden yaratmaya çalıştıklarını açıklayan Dell Ürün Pazarlama ve Servislerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Josh Claman, 'Tüketicilerin ürünlerimize anında ulaşıp çok hızlı biçimde satın almalarını ve çabucak sahip olmalarını sağlayacak bir altyapıya sahibiz. Ağımızı daha da güçlendireceğiz' şeklinde konuştu.
Yazının Devamını Oku