İç talep ekonomik büyüme ve fiyat istikrarı

SON iki yazıda geçmiş otuz beş yıldaki ekonomik büyüme performansını iç talep gelişmeleri ışığında değerlendirdim.

Bu yazılarda vurgulanması önemli iki nokta vardı: Türkiye’de ekonomik büyümenin iç talep bağımlısı olduğu ve son yıllarda gözlenen yüksek orandaki büyümenin ise uzun dönemli eğilimlerin değişmesinden çok dönemsel şartların etkisinden kaynaklandığıydı.

Türkiye’de ekonomik büyümenin en büyük uyarıcısı iç talep büyümesidir. İç talep büyümesinin ya da küçülmesinin kompozisyonu dönemsel olarak değişmektedir. Örneğin, 1980’li yıllarda iç talep genişlemesi daha fazla kamu sektörü talebinin büyümesinden kaynaklanırken, kriz dönelerindeki iç talep küçülmeleri ve son dönemdeki iç talep büyümesi özel kesimin talebindeki değişmelerden kaynaklanmıştır. Krizlerde küçülmenin başını çeken hep özel kesim olmuştur.
/images/100/0x0/55eaf8a1f018fbb8f8a28e97
İç talep büyümesinin kamu sektöründen kaynaklandığı dönemlerde cari işlemler açığı kaygı verici boyutlara ulaşmamaktadır. Cari işlemler açığını kaygı verici boyutlarda tetikleyen özel kesim talebinden kaynaklanan ekonomik büyüme olmaktadır.

DÖNEMSELLİKLER

İç talepteki büyümenin kompozisyonunun değişmesinin bir başka etkisi enflasyon üzerine olmaktadır. Kamu sektörünün tetiklediği iç talep büyümesi enflasyonun yüksek olduğu dönemlerle çakışırken, özel kesim talebinin artmasıyla uyarılan ekonomik büyüme düşük enflasyon dönemleriyle çakışmaktadır. Bu konu çok daha derin araştırmalar gerektirmektedir. Bazı gözlemler ilginçtir.

1980-89 döneminde ortalama gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) artışı yıllık 4.7 olmuştur. Bu büyümenin yüzde 50’sinden fazlası kamu sektörü harcamalarındaki (tüketim ve yatırım harcamaları toplamı) artıştan kaynaklanmıştır. Bu dönemde ortalama tüketici enflasyonu yaklaşık yıllık yüzde 55 olmuştur.

2000-2005 döneminde ortalama GSYİH artışı yıllık yüzde 4.8 olarak gerçekleşmiştir. Yani, bu dönemdeki ortalama büyüme 1980-89 dönemindekine çok yakındır. Ama, 2000-2005 dönemindeki GSYIH büyümesinin yüzde 108’i özel kesim harcamalarındaki artıştan kaynaklanmıştır. Bu dönemde ortalama yıllık enflasyon 21 civarında olmuştur.

Büyümenin dış finansman ihtiyacı özel kesim kaynaklı büyümede artmış görünmektedir. 1980-89 arasındaki on yıllık dönemde yıllık yüzde 4.7 GSYİH büyümesi için toplam 10.4 milyar dolar kadar cari işlemler açığı gerekirken, 2000-2005 arasındaki altı yıllık dönemde yıllık yüzde 4.8 büyüme için ihtiyaç duyulan cari işlemler açığı toplam 55 milyar doların üzerinde olmuştur.

1990-1999 dönemi karışık bir dönemdir. Büyüme düşmekte, enflasyon artmaktadır. Buna karşılık, toplam cari işlemler açığı arttığı halde, kamu talep değişmesinin GSYİH değişmesi içindeki payı da azalmaktadır. Her açıdan, 1990-1999 dönemi kaynakların diğer dönemlere göre cömertçe harcanıp olumlu bir sonuç alınamayan bir dönem olmuştur. Bu dönemin herhangi bir eğilimi yansıtması söz konusu değildir.
Yazarın Tüm Yazıları