Muz gemileriyle gelen BAŞARI

HYUNDAI’nin Türkiye’de kendi iç yayını olarak yayımlanan dergisinin ilk sayısındaki Ali Kibar söyleşisi dikkatimi çekti.

Haberin Devamı

Kibar Holding ve Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı olan Kibar’ın Koreli markanın distribütörlüğünü aldıkları 1989 yılına ilişkin anıları geldikleri noktayı göstermek açısından çok önemli. Kibar, o tarihe ilişkin şunları söylüyor; “30’lu yaşlarımın başında genç bir girişimciydim. Sanırım Hyundai’ye Türkiye’den 246 tane distribütörlük talebi vardı. Biz demir çelik işi yaptığımız için o tarihe kadar bir tane bile araç satışı yapmamıştık. Hyundai ile demir çelik işinden bir bağlantımız vardı. Kore’ye yaptığım bir seyahatte Hyundai’de çalışan bir arkadaşımın vasıtasıyla otomotiv grubunun yöneticileriyle tanışma fırsatı buldum. Yaptığım görüşmelerde genç olmam ve fikirlerimin Korelileri etkilediğini düşünüyorum. Ama önüme koydukları planda yılda 500 araç satmak gibi bir öngörüleri vardı. Ben de hemen bunun az olduğunu belirterek ilk yıl için 2000, sonraki yıl için 4000 ve bir sonraki yıl için 8000 adetlik bir iş planını bildirdim. O hedeflerin de üstünde bir satış yaptık. 1994’te ciddi bir kriz yaşanmasına rağmen biz 16 bin adetlik bir rakamı yakalamıştık. Ama sorunları aşmak için araçların bir kısmını ihracat yoluyla eritmeye çalıştık. Hatırlıyorum da muz gemileriyle elimizdeki 1000 kadar aracı Ekvator ülkelerinin taksi piyasasına yönlendirdik. Malta ve Orta Doğu’daki bir çok ülkeye, ithalatında yüzde 30 vergi ödediğimiz araçları çok daha düşük fiyatlara sattık. Tüm bunların etkisiyle Türkiye’ye yatırımı çektik.” Ali Kibar’ı yıllardır tanırım, çok vizyoner ve başarılı bir işadamıdır. Çıtayı hep yükseğe koymuştur. Hyundai’nin yatırımlarını Türkiye’ye çekmek ve ardından arttırmak için verdiği mücadelenin büyük kısmına da tanıklık ettim. Bu mücadelenin sonunda bugün Hyundai Assan, İzmit’te 245 bin adetlik kapasiteye doğru ilerleyen fabrikasında ürettiği modelleri tüm dünyaya satıyor. İlk yıl için Türkiye’de 500 adetlik satış öngören Koreliler bugün iç pazarda yılda 51 bin adedin üzerinde satış yapıyor. Hyundai ve Kibar Holding’in distribütörlükte 27, üretimdeki 20 yıllık ortaklığı yakında yeni bir fabrikayı daha gündeme getirebilir. Bence Ali Kibar’ı izlemekte fayda var.

Haberin Devamı

BİRLİKTELİK KORKUSU

Haberin Devamı

Hükümetin diğer sektörlere önemli destekler verirken otomotiv sektörüne yönelik ÖTV artışı yapmasını, ‘Lobi yapan kazanıyor’ diye dile getirmiştim. Bu yazının ardından otomotiv sektörünün farklı oyuncularının farklı zamanlarda hükümet yetkilileri ile bir araya geldiğini sıkça duymaya başladım. Maliye Bakanı Naci Ağbal, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) ile bir araya geldiğini ve tekrar geleceğini açıkladı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sanayi Bakanı Faruk Özlü de geçtiğimiz günlerde otomotiv sektörü ile görüştüğünü belirtti. Ama Bakan Özlü’nün otomotiv sektörü olarak kastettiğinin OSD ve Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) olduğunu söylemek lazım. Yani işin sanayi tarafıyla görüşmüş. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ve Otomotiv Yetkili Satıcılar Derneği (OYDER) haliyle bu görüşmelerde yok. OYDER Başkanı Ziya Alp Gülan ise taleplerini iletmek için bu hafta Ankara’ya gideceklerini söyledi. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) de eminim gitti veya gidecektir. Ama yine üstüne basarak söylüyorum, sorun birlikte hareket edememekte. Her derneğin talepleri farklı olunca hükümetin hangisine cevap vereceği de karışıyor. Ortak hareket edip, ortak isteklerde bulunup sektörün sorunlarını tek ağızdan dile getirmek daha sağlıklı olacaktır. Ama işte bu noktada araya ‘korku’ giriyor. Hatırlayanlar vardır, 24 Kasım’da bir gece ansızın yapılan ÖTV artışından iki gün önce tüm otomotiv sektörü yetkilileri ve dernekleri Ankara’ya gitmiş, çok olumlu beklentilerle geri dönmüştü. Herkes kulaktan kulağa yayılan ÖTV artışının öteleneceğini düşündüklerini söylerken 2 gün sonra yapılan artışla tam bir şok yaşanmıştı. Bu yüzden midir bilinmez, sektörünün üzerinde ciddi birliktelilik korkusu var. Tabi bu birliktelik sonrası çıkan ‘ÖTV indirimi’ söylentileri de bu korkuyu alevlendiriyor. Çünkü her beklenti yaratacak açıklama satışların durmasına yol açıyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları