Uzun zamandır yazmak istediğim bir yazıyı ancak fırsat bulup yazabiliyorum.
Yazının kahramanları Ferrari ve Lamborghini gibi iki ezeli İtalyan rakip. Fakat bu iki markayı performans veya fiyat olarak karşılaştırmayacağım, Türkiye’de basınla kurdukları ilişki açısından değerlendireceğim.
Bundan iki yıl önce Ferrari, Türkiye’de Koç Holding’in bünyesinde Fer-Mas şirketi tarafından temsil edilmeye başladığında, genel müdürlüğüne Doğuş Otomotiv’den tanıdığımız Orhan Ülgür getirilmişti. Ülgür, kendi adıma sektörde çok da iyi dialog kuramadığım ender yöneticilerden biridir. Yaptığı iş hakkında hiç bir şey söyleyemem ama basınla ilişkisi diğer şirketlere nazaran farklıdır. Bu durumun sadece benimle sınırlı olmadığını da biliyorum. Yani öyle otomotiv basınıyla çok iyi bir ilişki içine girme arzusunda değildir. Daha doğrusu ihtiyaç duymaz. Magazin basınını otomotiv basınına tercih ettiği durumlar bile vardır. Kafasındaki hedef kitle farklı olduğu için saygı duyarım.
FERRARI BAŞLI BAŞINA HABERDİR
Bugün kuşkusuz Ferrari çok ama çok önemli bir marka ve başlı başına bir haberdir. Bırakın yeni modellerini, Formula 1’le haberdir, kazası haberdir, müşterisi haberdir.
En büyük rakibi Lamborghini ise bir kaç ay önce Türkiye’ye Doğuş Otomotiv’le giriş yaptı. Tabi Ferrari’yle olan ilişkimize paralel Lamborghini’den de benzer bir tavır bekledik. Ancak Lamborghini Türkiye Genel Müdürü Gino Bottaro, önce bir çoğumuzla tek tek toplantılar yaptı. Sonra sadece Türk otomotiv basınına yönelik İtalya’da Lamborghini’nin merkezine özel bir gezi düzenledi. 6-7 Türk gazeteci, bu rüya otomobillerin üretimini yerinde görürken, CEO’suyla özel olarak görüşme imkanı buldu. Lamborghini CEO’su sadece Türk basını için 2 saatten fazla zamanını ayırıp, özel sunum bile yaptı. Daha sonra 6-7 Lamborghini’yi ki fiyatları 350 bin Euro’dan başlayıp 600 bin Euro’ya kadar çıkıyor, bize tahsis ettiler. Öyle pistte veya yan koltukta da değil. Dağ tepe, şehir içinde tek başımıza bu 550 beygirlik süper otomobiller 3-4 saat emrimize amadeydi.
Burdan şuraya gelicem, bugün Ferrari markası çok güçlü ama Lamborghini de bir o kadar güçlü ve hatta daha ulaşılmaz bir marka durumunda. İşte böyle iki güçlü markadan biri Türkiye’de otomotiv basınıyla çok iyi bir ilişki içine girerken, diğeri nasıl olsa "Ben Ferrari’yim" düşüncesiyle böyle bir ihtiyaç duymuyor. Bugün Lamborghini’nin herşeyini bilirken, Ferrari gibi Türkiye’de daha çok tanınan bir markaya yabancıyız. Yabancılıktan kastım Hürriyet Gazetesi’nin Otomotiv Editörü olarak şu ana kadar ne bir Ferrari yöneticisiyle konuştum ne de Ferrari’nin herhangi bir modelini test edip izlenimleri aktardım. Bu benim eksikliğim mi? Karar sizin...
TEST MERAKLISI DEĞİLİZ
Sonuçta Lamborghini Türkiye’ye yeni giriş yapan ama tanınan bir marka. Basınla da düzgün bir ilişki kurduğu için aldığı geri dönüş çok iyi. En basitinden gazete ve televizyonlarda Lamborghini’nin ulaşılamaz bir marka olduğu imajı aktarıldı. Şimdi bir çok Türk böyle bir markaya sahip olmak için 2 yılı bulan sıraları göze almış durumda. Ferrari ise bu haberlerden sonra sanki daha ulaşılabilir bir marka imajına geriledi. Bu tabiki benim şahsi fikrim.
Fer-Mas Genel Müdürü Orhan Ülgür’e ’Siz neden bu tip özel organizasyonlar yapmıyorsunuz’ diye sorulduğunda cevabı bu yazıyı yazmamda etkili oldu: "Bir şey istiyorsanız arayın yapalım". Bugüne kadar hiç bir gazeteci böyle bir talepte bulunmamıştır, bulunmayacaktır da. Karşı taraf bir organizasyon yaparsa veya aracını teste vermek isterse bizim görevimiz izlenimlerimizi okuyuca aktarmaktır. Gidip de ’Ülgür Bey ben bir Ferrari test etmek istiyorum’ mu diyeceğiz. Emin olun otomotiv basını Ferrari veya Lamborghini kullanma meraklısı değil. Ama o araçlarla ilgili izlenimlerimiz markanın imajı adına çok önemli.
Bugün Ferrari çok satıyor olabilir. Peki yarın Lamborghini veya diğer süper spor otomobiller pazardaki imajını ve ağırlığını artırırsa ne olacak. Biz mi Orhan Ülgür’ü arayacağız? Bunu unutmamak lazım.
Başbakan’dan aynı hassasiyeti her zaman bekliyoruz
á Tofaş’ın, Fiat ve PSA (Peugeot-Citroen) Grubu için Türkiye’de kendi lisansıyla üretime başladığı hafif ticari modeli Minicargo’nun ilk tanıtımı 3 Ekim’de Bursa’da gerçekleşecek. Türk ekonomisi adına da çok önemli olan Minicargo’nun üretim bandından inme törenine Başbakan Erdoğan da katılacak. Tabi bunun dışında Koç Holding, Tofaş, Fiat ve PSA Grubu’nun üst düzey yöneticileri de Bursa’da hazır olacak. Her ne kadar Minicargo’nun fotoğrafları aylar öncesinden basına sızmış olsa da bu önemli modeli dünyada ilk kez Türk basını yakından görecek. Hemen bir gün sonra ise Fiat ve PSA Grubu Minicargo’nun dünya tanıtımını Milano’daki ticari araç fuarında yapacak. Başbakanın, Minicargo’nun tanıtımına katılması sektör adına çok önemli. Ama Başbakan’dan Türk otomotivi adına diğer önemli tanıtım ve toplantılar için de aynı hassasiyeti göstermesini bekliyoruz. Geçtiğimiz yıl Hannover’de düzenlenen ve ana teması Türkiye olan ticari araç fuarında veya uluslarası firmaların Türkiye’yi övdüğü Frankfurt fuarında da Başbakanı görmek isterdik. Çünkü bundan sonra Türk otomotiv sektörünün ancak hükümetin desteğiyle büyüyeceğini unutmamak lazım.
Tofaş’ın ilk kadın yönetim kurulu üyesi
á Son dönemde otomotiv firmalarının iletişim departmanlarında çok önemli değişikliklerin olduğunu görüyoruz. Tofaş, 10 yıl içinde 6’ıncı kez iletişim departmanında değişikliğe giderek Kurumsal İletişim Direktörlüğüne Fiat Pazarlama Müdürü Banu Kalay Erton’u getirdi. Erton Tofaş’ın ilk bayan yönetim kurulu üyesi ünvanını da aldı. Erton göreve gelir gelmez hemen iletişim departmanını üçe ayırdı. ’Basınla ilişkiler’, ’Kurumsal Organizasyon ve Tanıtım’ ve ’Motorsporları’ adı altında üç ayrı departman kuruldu. Her bir departmana bir müdür ve en az 2-3 çalışan atanması kararı alındı. ’Basınla İlişkiler’ ve ’Motorsporları’ departmanın henüz müdürleri belli değil. Ama Tofaş’ın son 10 yıldır değişmeyen ismi Yeşim Topaloğlu son dönemde imzası bulunan başarılı organizasyonlar sonrasında ’Kurumsal organizasyon ve Tanıtım’ departmanın başına getirildi. Hem Erton’a hem de Topaloğlu’na yeni görevlerinde başarılar dilerim. Umarım Tofaş’ta yeni atanacak isimlerle iletişim bundan sonra daha iyi olur.
Tofaş’ta bunlar yaşanırken, Volkswagen ve Çelik Motor cephesinde ise bazı iletişim kesintileri yaşanıyor. Doğuş Otomotivde yaşanan yönetim değişikliği sonrasında Volkswagen’in Binek Genel Müdürlüğüne Ticari Araç Genel Müdürü Vedat Uygun getirilmişti. Otomotiv basınıyla arası çok iyi olan Vedat Uygun’un ilk işi pazarlama departmanını yeniden kurmak oldu. Bu departman kurulunca şirketin uzun yıllardır iletişimini sağlayan ve otomotiv basınını yakından tanıyan Didem Baltacı görevinden ayrıldı. Bir çok şirket iletişimde sorun yaşarken VW’nin bu ani değişikliği şaşırttı. Uygun zorunlu bir değişiklik olduğunu belirterek, Baltacı’nın ayrılmasına üzüldüğünü dile getiriyor. Eminim, Uygun samimi kişiliğiyle iletişimdeki açığı rahat kapatacaktır. Diğer bir değişiklik ise Çelik Motor’da yaşandı. Geçtiğimiz hafta Çelik Motor’un basın ve halkla ilişkiler sorumlusu Songül Orhon görevinden ayrıldı. Şimdi Çelik Motor, bu bölüme bir müdür arıyor. İletişimi ise şimdilik Pazarlama Müdürü Örge Atlan sağlıyor.
S40, 22 bin 500 Euro’ya makyajlandı
İskandinav üretici Volvo’nun orta sınıftaki temsilcisi Volvo S40 yenilenen tasarım ve teknik özellikleri ile markanın amiral gemisi Volvo S80’in görünümüne bir adım daha yaklaşıyor. Yenilenen Volvo S40’ın sportif görünümünde dikkati çeken, otomobilin radyatör ızgarasındaki Volvo ambleminin daha da büyütülmüş olması. Aynı zamanda yenilenen farlar ve hava girişleri de daha sağlam ve dinamik bir duruş sağlıyor. Yenilenen seride, 10 beygir artışla 230 beygir güç üreten T5 motorun yanı sıra, 1.6 litre 100 beygir, 1.8 litre 125 beygir, 2.0 litre 145 beygir, 2.0 litre 140 beygir, 2.4 ve 170 beygir benzinli ve 1.6 litre 110 beygir Turbo Dizel motor seçeneği sunuluyor. 2007’nin sonuna doğru dizel seçenekleri arasına eklenecek olan D5 motor 400 Nm’lik tork değerine sahip olacak. Yenilenen S40’ın isteğe bağlı, hareketli Bi-Xenon farları, sürücünün direksiyon hareketine paralel olarak hareket ediyor.
Kapı panelleri ve orta konsolda yapılan değişikliklerin yanı sıra yeniden tasarlanan ön kapıların panellerinin alt bölümleri ve değiştirilen hoparlör biçimi sayesinde saklama alanlarında genişlik sağlanmış. Küçültülen el freni daha fazla saklama alanı için yer açılmasına olanak tanıyor. İskandinav tasarım geleneğinin en bilinen özelliği olan "akıllı işlevsellik" ile elden geçirilen koltukların arasındaki saklama alanı da otomobile ferahlık ve konforu beraberinde getiriyor. Gösterge tablosu ve havalandırma çıkışlarındaki yeni tasarım ayrıntıları, yeni S40’taki iç tasarım inceliğini destekliyor. Hem temel düzeyde hem de üst düzey paketler için geliştirilen döşeme serisi, isteğe bağlı olarak farklı seçeneklerde sunuluyor. 22 bin 500 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulan 2008 model S40’ların Smart, Premium ve Dynamic Edition olmak üzere 3 farklı donanım seçeneği bulunuyor. Volvo Türkiye, 2007 yılı sonuna kadar toplam 1200 adet yeni S40 satmayı hedefliyor.
İşte yeni Jazz
Honda’nın tüm dünyada büyük satış rakamlarına ulaşan başarılı küçük sınıf temsilcisi Jazz, önümüzdeki ay düzenlenecek Tokyo Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilecek olan resmi tanıtımından önce objektiflere yakalandı. 2008 yılının yaz aylarında satışa sunulacak olan yeni Jazz’ın tasarım konusunda ağabeyi Civic Hatchback’ten etkilendiği gözlerden kaçmıyor. Öncüsüne göre daha agresif ve gösterişli çizgisiyle göz dolduran Jazz’ın ızgara ve far tasarımı, markanın yeni yüzünü temsil ediyor. Aracın eğimli burun kısmı daha da geriye yatırılmış D-Sütunu ile beraber daha dinamik bir görünüm ortaya çıkmasını sağlamış. Kokpit tasarımında da öncekine göre daha sade bir tasarıma sahip olan Jazz, panaromik tavanı opsiyonel donanım dahilinde sunacak.
Doğuş, 11 yılda 100 bin VW sattı
1996 yılından beri VW yetkili satıcısı olan Doğuş Oto, geçtiğimiz günlerde 100 bininci Volkswagen marka aracını sahibine teslim etti. Volkswagen Caddy alarak 100 bininci Volkswagen’e sahip olan İzmir’li talihli, Fethiye Hillside Beach Club’da 4 gün sürecek 2 kişilik tatilin yanı sıra, araç için boya koruma ve bir yıl boyunca tüm periyodik bakımları ücretsiz alma hakkını da kazandı.