Paylaş
Hükümeti düşürdüler, şimdi kaçan kaçana! Mesut Yılmaz hükümetini savunmuyorum. Üç partili koalisyonda hem olumlu, hem de olumsuz işler yapmıştı. Ama düşürülmesi zamansız oldu.
Mesut Bey elini önce Baykal'a kaptırdı ve durup dururken hükümetin önümüzdeki yılbaşında istifa edeceği konusunda protokol imzaladı. Nedenini hiç kimse anlamadı. Kendi bile!
Zaten ondan sonra ip boşaldı.
Şimdi Türkiye hükümetsiz. Yenisi kurulana kadar eskisi devam edecek. En kritik dönemde bu durumdayız.
***
Şimdi işin en matrak tarafına gelelim! Yenisini kim kuracak? Meclis'te en çok milletvekiline sahip olan Fazilet bu işte olmayacağını açıklıyor. Normal koşullarda göreve talip olması gerekmez mi?
DYP'nin de olmayacağı anlaşılıyor.
ANAP renk vermiyor.
İş hükümette yer almaya gelince, CHP zaten yok. O sadece düşürüyor.
Benim anladığım kadarıyla ihale Bülent Ecevit'e çıkarılmak isteniyor:
‘‘Ecevit kursun, yanına bir iki parti daha alsın, biz dışarıdan destek verelim...’’
***
Hükümet düşürmek ciddi ve sorumluluk gerektiren bir iştir. Kimse ‘‘Ben düşüreyim de sonrası Allah kerim’’ diyemez. Sen hükümeti Türkiye'nin en kritik döneminde düşüreceksin, sonra da ‘‘Ben yeni hükümette yokum. Dışarıdan destek veririm’’ gibi laflar edip kaçacaksın!
Olacak iş midir bu?
Siyaset bu kadar sorumsuzluğu kaldırır mı?
Hükümeti üç parti düşürdü. Fazilet, DYP ve CHP.
O halde hükümeti şimdi niçin birlikte kurmuyorlar? Niçin ihaleyi DSP'nin üzerine yıkmaya çalışıyorlar?
Yanıtı gayet açık... Çünkü biliyorlar ki, Türkiye iç ve dış siyaset, ekonomi ve toplumsal koşullar açısından zor durumdadır.
Adına ‘‘iktidar’’ denilen bir ateşten gömlek var ortada. Hiçbiri bu gömleği sırtına geçirmeye niyetli değil. Hepsi korkuyor.
Türkiye'nin çıkarlarını düşünen yok. Madem düşürdünüz, buyurun yenisini siz kurun ve daha iyisini yapın.
Çetelerin üzerine gidin, ekonomiyi düzeltin, dış politikaya yön verin.
Haydi, buyurun!
Yok hayır!.. Onlar sadece yıkar. Yapmaya niyetleri yoktur. Koşullar normal olsaydı, hükümeti kurmak ve içinde yer almak için balıklama atlarlardı. Şimdi iş biraz zor olunca, hepsi tek tek tüyüyor.
Taşeronluğu bir başkasına bırakmak üzere!
***
Meclis'te yarım saat ara ile birbirlerini akladılar. İnanılmaz bir olaydı. Parmak hesabıyla hem Tansu aklandı, hem de Mesut! Birbirleri hakkında verdikleri malvarlığı önergelerini yalayıp yuttular.
Bunu niçin yaptılar?..
Çünkü biliyorlar ki, bizim toplumsal belleğimiz zayıftır. İşin patırtısı iki gün sürer, üçüncü gün unutulur.
DSP her ikisini de akladı. Oysa özellikle ilk Tansu Komisyonu'nda DSP'li milletvekillerinin verdiği muhalefet şerhleri vardı ki, muhteşem belgelere dayanıyordu. DSP şimdi onları da yok saymış oldu.
ANAP Tansu'yu, DYP Mesut'u akladı. Birbirleri hakkında verdikleri önergeler raflara kalktı.
Bu ayıp onlara yeter.
***
Tansu dün partisinin Meclis Grup toplantısında konuşuyor:
‘‘Mesut Yılmaz, cumhuriyet tarihimizde yolsuzluk yaptığı ve görevini kötüye kullandığı kuşkusuyla görevine son verilen ilk başbakandır.’’
Madem yolsuzluk yaptı, madem görevini kötüye kullandı, o takdirde kendisinin veya yakınlarının malvarlığında mutlaka önemli bir artış olmuştur. Öyle ya, kimse yolsuzluk yapıp elde ettiği avantaları Kızılay'a bağışlamaz!
Madem suçluyorsun, o halde Malvarlığı Komisyonu'nda niçin akladın onu be ablacım? Yoksa senin oradaki milletvekillerin bu işi senden habersiz mi yaptılar? Öyleyse oyuna geldin. Onları partiden kov.
Eğer değilse, demek ki ‘‘aklama’’ emrini onlara sen verdin. O takdirde bu lafları nasıl ediyorsun?
Ya Rabbim şu siyasete, şu siyasetçilere bak! Koskoca Türkiye'yi bunlar yönetiyor, bunlar yönetecek.
Ya sabır, ya sabır.
KAYMAKAM MEKTUBU
Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi Kaymakamı Saim Parlak'tan aldığım faksı size iletmeyi görev bildim:
‘‘Suriye sınırına 10 kilometre mesafede, köyleriyle birlikte 100 bin nüfuslu bir ilçeyiz. Suruç'ta maalesef ilçemize yakışır bir Atatürk anıtı yok. Göreve başladığım dokuz aydan bu yana bu eksikliği hissediyorum. Böyle bir anıtı yerel olanaklarımızla yaptırmak mümkün değil.
İlçede görev yapan daire amiri arkadaşlarımızla bu konuyu size yazmaya karar verdik. Tam boy bir Atatürk heykeli temin edebilirsek, kaidesini biz yaptırırız.
Saygıdeğer bir komutanımız, geçtiğimiz günlerde komşumuz Siverek İlçesi'ne çok güzel bir Atatürk heykeli gönderdi... Çünkü komutan Siverekli idi. Suruç'tan yetişmiş böyle değerli bir komutan yok. Biz de sizden yardım istemeye karar verdik.
Atatürk'e ve ilçemize yakışır bir heykel temininde gösterecek olduğunuz ilgiye şimdiden teşekkür ediyorum. Saim Parlak. Suruç Kaymakamı.’’
Bu yöneticileri yalnız bırakmayalım. Kaymakam Saim Parlak, faksında telefon numarasını veriyor:
(0414) 611 40 49.
İlgilenen olursa, Suruç ilçemize güzel bir Atatürk heykeli kazandırmış oluruz.
Paylaş