Kriz yönetimi

HALEN içinde yaşadığımız ve giderek derinleşen iktisadi kriz, üç aşamadan geçerek bugünkü hale geldi. Birinci dönemde, bankalar ve daha önemlisi Roubini’nin "Broker-Dealer" tabir ettiği "Tellal-Cambaz" finans kuruluşları, kısa vadeli borçlanıp, yüksek finansal kaldıraçla, uzun vadeli ödünç verdiler.

Bu suretle varlık fiyatlarında bir "balon" oluşturdular. Balon patlayınca, hem kendileri hem de onlara ödünç veren bankalar battı. Bu ikinci dönemin adı "finansal kriz"di. İlk belirtisi de para sıkışıklığıydı. Çünkü değeri/fiyatı düşen varlık satışları yavaşlamıştı. Satış yavaşlayınca para dönmedi, borçlar zamanında ödenemez hale geldi. Kişiler ve şirketler alacaklarını zamanında alamayınca, ödemelerini de zamanında yapamadı. Bu üçüncü dönemin adı "güven bunalımı" oldu. Bankalar, şirketlere ve diğer bankalara, şirketler de diğer şirketlere ve müşterilerine güvenemez oldu. Ekonomi iyice yavaşladı. Üstelik balon döneminde zenginleştim zehabıyla bol kepçe para harcayanlar, gelirleri düşmese bile, fakirleştim korkusuna kapılıp tüketimi kıstılar. Talep tam anlamıyla tepe üstü çakıldı. Üretim düştü, yatırım azaldı, işsizlik arttı ve gerçek fakirleşme başladı.

* * *

Krizin başladığı ABD’de merkez bankası, finansal kriz, iktisadi kriz haline dönüşmesin diye, düşen para devir hızını kompanse etmek için para arzını iki kat arttırdı. Faizleri de neredeyse sıfıra indirdi. Ama bu kadar bol para ve ucuz faize rağmen iktisadi kriz önlenemedi. Kriz, küreselleşme etkisiyle dünyaya yayıldı. Parasal önlemler yetmeyince, ekonomiyi hareket ettirmek için kamusal destekler devreye sokuldu. Ama güvensizlik yüzünden bu önlem de henüz sonuç vermedi.

* * *

Gerçek o ki; kriz derinleşiyor. Sebebi, karar alıcıların içinde bulunulan "belirsizlik" ortamında, ileride kendilerini müşkül durumda bırakacak karar almak istememeleridir. Buna risk almamak da denir. Öyleyse yapılması gereken işin doğru adı "kriz yönetimi" değil, "risk yönetimidir." Özetle:

1. Ortada bir belirsizlik vardır.

2. Belirsizlik, riskleri maskelemektedir.

3. Maske kaldırılıp, riskler tanımlanmalıdır.

4. Tanımlanan risk yönetilebilir.

Ekonomiyi yavaşlatan iki temel risk vardır. Birincisi, halkın mevduatını; ikincisi, bankaların kredilerini batırmasıdır. Bu riskleri yönetmenin yolu bunları sigortalatmaktır. Riskler sigortalanırsa, fiyatın içerdiği risk primi düşer. Yani hálá yeteri kadar düşmeyen mevduat ve kredi faizleri iner. Üstelik bankacılık kesimi hem üreticileri de hem de tüketicileri finanse etmekte daha cesur olur. Bu sigortayı da, külfeti halka ait olacağından ancak devlet yapabilir. Devletin bu sigortayı yapmasının ahlaki ve iktisadi gerekçesi, yapmamasının topluma maliyetinin daha yüksek olmasıdır.

Son Söz: Risk ne kadar bölüşülürse, primi o kadar düşer.
Yazarın Tüm Yazıları