Herhalde bu işe şeytan karıştı

Ege CANSEN
Haberin Devamı

Nedir şu şeytandan çektiğimiz? Şimdi de enflasyonun düşmesini engelliyor. Bir türlü şunu bulup bir güzel pataklayamıyoruz. Bulduk sanıyoruz, ama yakalayamıyoruz. Yakalayamadığımız için, kendini değil simgesini taşlıyoruz. Simgelerini taşladığımız için, ona bir şey olmuyor. Şeytan da melanetini sürdürüp duruyor. Acaba şeytan nerede? Hangi cehennemin dibinde? Yoksa melun şeytan, hiç tahmin etmediğimiz bir yerde saklanmış olmasın? Mesela içimizde! Aman Tanrım, yoksa biz, içinde şeytan barındıran gafiller miyiz? Daha da kötüsü, iblisin ta kendisi miyiz?

ENFLASYON LOBİSİ HAREKETE GEÇTİ!

Sevgili hükümetimiz, enflasyon canavarını yeneceğini, IMF'ye ve dünya âleme ilan ettikten sonra kopartılan vaveylaya bakın. Yok, piyasada yaprak kımıldamıyormuş, yok esnaf siftah etmeden dükkân kapıyormuş. İşçi ve memurlara yarı yıl için yüzde 50'den az zam verilemezmiş. Zor durumdaki turizm işletmelerine devlet koltuk çıkmalıymış. İhracat, destek bekliyormuş. Çiftçinin alın teri kutsalmış. Ordunun silah ihtiyacı ertelenemezmiş, Boğaz'a bir tünel, bir de köprü gerekmiş. İzmit Körfezi, dipten-üstten bir şekilde kestirmeden geçirmeliymiş, serbest bölgelerden yapılan vergi soygunları aksatılmadan sürdürülmeliymiş, kara para kumarhaneleri açılmalıymış, hasılı kelam ‘‘eski hamam, eski tas’’ aynen devam etmeliymiş.

Allah aşkına, bundan daha ‘‘şeytanca’’ enflasyon lobiciliği yapılır mı? Şimdi derhal itirazlar yükselecek. Yok arkadaş, biz ne şeytanız ne de enflasyon lobicisi. Aslında enflasyonun düşürülmesini en çok biz istiyoruz. Çünkü biz halkız. Peki bu yaygara ne? O, halkın sesi! Halka karşı durulamaz. Bu haksızlıktır. Öyleyse neymiş? Lobiciliğe karşı çıkmak, haksızlıkmış.

Hepimiz kendi çıkarımız için her tür haltı etmek, ama asla ‘‘halt etti’’ diye anılmak istemiyoruz. Bu davranış biçimi, bizim, şeytan yerine simgesini taşlama geleneğimizin bir uzantısı olsa gerek. Bir türlü olayı yaratan sebebin üstüne ‘‘doğrudan’’ gidemiyoruz. Bin dereden su getiriyoruz.

ŞAMATA NEDEN ÇIKTI?

Ekonomi durgunluğa girdi. Bunda enflasyon düşecek denmesinin payı ne? Belli değil. Hem enflasyon düşmüş falan da değil. Bir de gerçekten düşmeye başlasa, ne gibi canhıraş sesler ortaya çıkacak acaba? Üstelik, yirmi yıllık yapışkan enflasyonun ‘‘tedrici’’ düşürülüşü (düşürülebilirse), öyle bir iki mevsimde olacak iş değil.

Şimdi gelelim, işin esasına... Gerek bu hükümet, gerek bundan öncekiler, enflasyonla mücadeleyi ‘‘uzmanların çözeceği teknik bir iş’’ olarak kabul ve halka öyle lanse ettiler. Üstelik halka ‘‘Sizi, enflasyona ezdirmeyiz’’ dediler. Halk da şuna inandı: Demek ki, başımızda bu hükümet oldukça ‘‘enflasyon bize bir zarar veremeyecektir’’. Yani enflasyon zararsızdır. İşte yanlış olan budur. Eğer ülkede enflasyon varsa; halkı, ona ezdirmeyecek hükümet olmaz.

SON SÖZ: Enflasyondan kork, düşmesinden değil.













Yazarın Tüm Yazıları