Alkolik değilim, içki içmeyi seviyorum

Danışan: Eşimin alkol problemi olduğunu düşünüyorum ama o kabul etmiyor. Onu içki problemi olduğuna nasıl ikna edebilirim?

Haberin Devamı

Dr. Başak: Problemini biraz anlatır mısınız?
Danışan: Yaz başından beri hemen her gün içki içiyor. Ben müdahale edince de kızıyor. “Yazın bitmesine şurada kaç gün kaldı, açık havada şöyle kendi kendime bir balkon sefası yapınca hemen alkolik mi oluyorum?” diyor. Ama işin aslı içkisinden vazgeçemiyor. Ona göre her gün içki içmek alkolik olduğunu göstermezmiş.
Dr. Başak: Kontrolünü kaybettiği, sonradan pişman olduğu şeyler yaptığı oldu mu?
Danışan: Birkaç kez oldu. En son iki hafta önce çok büyük bir kavga ettik, o zaman kontrolünü kaybetti işte. Beni eleştirmekle başladı, bütün gece beni rahat bırakmadı, en sonunda ben de patladım. Ben patlayınca o daha çok sinirlendi, bağırdı, kapıları çarptı. Bir ara küfür bile etti ki hayatta küfürlü konuşmaz.
Dr. Başak: Ertesi gün onun bu davranışları hakkında konuşabildiniz mi?
Danışan: Evet, ben ona anlattım, ne hale geldiğini anlasın diye ama maalesef yarısını hatırlamıyor bile. Sanki hiçbir şey olmamış gibi “Çok abartıyorsun, damarıma bastığın için bağırdım, bunun içkiyle alakası yok” diyor. Çok korkuyorum daha kötüye gidecek diye. Neden bu kadar çok içmeye başladı anlamıyorum. Evliliğimizin ilk yıllarında böyle huyları yoktu. “Merak etme ben sarhoş olmuyorum” diyor, gerçekten de olmuyor. Sanki bununla gurur duyuyor. Neden artırdı sizce?
Dr. Başak: “Bana içki dokunmaz” diyerek alkole ne kadar “dayanıklı” olduklarından gururla bahseden kişileri duymuşsunuzdur. İşin aslı, bu kişiler ilk başta içtikleri 1-2 kadehle, artık aynı etkiyi alamadıklarından, alkol miktarını giderek artırmış ve alkol bağımlılığının en önemli ölçütlerinden “içkiye tolerans”ı geliştirmişlerdir.
Danışan: Artık sarhoş olmaması aslında iyi bir şey değil yani...
Dr. Başak: Evet, çünkü alkole toleransı artan kişiler, istedikleri etkiyi hissedebilmek için daha fazla alkol almaya yönelirler. Alkol alma saatlerini daha erkene çekmek, hayatı alkol almak üzerine planlamaya başlamak, alkol bağımlılığı ile son bulur. Bunu, sağlık problemleri, ekonomik kayıplar, aile içi ilişkilerde tamir edilemeyecek sorunlar takip eder.
Danışan: İşte ben de bundan korkuyorum. Merak ettiğim bir şey var, neden daha fazla içme isteği duyuyor? Neden bazı kişiler hiç içmezken bazıları içmeden duramaz?
Dr. Başak: Kişinin alkol bağımlısı olmasının altında genetik, psikolojik, biyolojik ve çevresel birçok neden olabilir. Onu anlamaya çalışırken tüm faktörleri göz önünde tutmak gerek.
Danışan: Maalesef genetik bir durum mevcut. Babası da her akşam içermiş.
Dr. Başak: Nasıl başladığını hatırlıyor musunuz?
Danışan: Arkadaş toplantılarında içmeye başladı. İçki olmadan gevşeyemezdi.
Dr. Başak: Bu da içki içmenin psikolojik nedenlerinden birine işaret ediyor. Bazı kişiler içki içmeden sohbetlerden, başkalarıyla olmaktan keyif alamaz. Bu kişiler, sadece arkadaş toplantılarında içtiklerini vurgulayarak “Ben sosyal içiciyim” derler. İçkiyi çoğunlukla yabancı bir ortama uyum sağlayabilmek amacıyla kullanır. Alkol, kısıtlayan, engelleyen, eleştiren iç seslerin azalmasına, dolayısıyla özgüvenin artmasına yardımcı olur. Bu iç sesler azaldığında, insanlar kendilerini daha cesur hissederler, böylelikle daha kolay ilişki kurabilirler.
Danışan: O da doğru, daha cesur oluyor ama bazen ölçüsünü kaçırıyor. Hiç söylenmemesi gereken şeyleri söyleyebiliyor.
Dr. Başak: Cesur olmak her zaman o kadar da iyi değil. Alkol beyindeki karar mekanizması ve koordinasyonu da etkilediğinden, bu cesur adımlar, kimi zaman tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Alkollüyken araba kullanıp kaza yapmak, kavgalara girmek veya korunmadan cinsel ilişkiye girmek gibi.
Danışan: Ben de en çok kazadan korkuyorum. Biliyor musunuz aslında ehliyetini kaptırdı ama hâlâ araba kullanıyor. Hiçbir korkusu yok. İçki problemi olduğunu hâlâ nasıl görmez anlamıyorum.
Dr. Başak: “Alkolik değilim” diyen kişiler çoğunlukla etraflarından gelen şikayetlerden veya uğradıkları zararlardan sonra alkol ile ilgili ciddi problemler yaşadıklarını fark ederler.
Danışan: Ben çok şikayet ediyorum ama hâlâ kabul etmedi. Bana sürekli “Çok abartıyorsun” diyor ama bir yandan da gün geçtikçe daha fazla içiyor. Bir sıkıntısı mı var acaba?
Dr. Başak: Olabilir. Bunu da araştırmakta fayda var. Çünkü bazı insanlar yaşadıkları sıkıntıları kendi kendilerine tedavi etmek amacıyla içki içerler. Stresle, alkol kullanarak baş etmeye alışırlar. Problemlerin üstesinden gelmeyi öğrenememiş, alkolün sakinleştiren, uyuşturan etkisine bağımlı olmuşlardır. İçki, aile, iş veya okul hayatlarında yeni problemlere neden olur ve kişi bu problemlerden de kaçmak için içtiğinde bir kısır döngüye girer.
Danışan: Ona alkolik olduğunu nasıl ispatlayabilirim?
Dr. Başak: Alkol kullanan her kişi alkolik olma tehlikesi altında değildir. Hatta araştırmalara göre her gece 1-2 kadeh kırmızı şarabın kalbe faydalarından da sık sık bahsedilir. Ama burada asıl dikkat edilmesi gereken içilen miktarı gün geçtikçe artırıp artırmadığı. Alkolün bağımlılık şekline dönüşmesi yavaş yavaş gelişen bir süreç, bazı kişilerde birkaç yıl, bazılarında ise çok daha uzun sürede oluyor. Ama beynimize yaptığı zarar çok daha kısa sürede kendini göstermeye başlıyor. Beynimizde bulunan GABA adlı kimyasal maddelerin dengesini bozuyor ki bu da bizim daha dürtüsel olmamıza neden oluyor. Bununla beraber yine beynimizde bulunan dopamin seviyesini yükseltiyor ve bu da içki içmekten aldığımız tatmini artırıyor. Özetle, yüksek miktarlarda alınan alkol beynimizdeki bu kimyasalları değiştirerek iyi hissetmemizi sağlarken, biz de yine iyi hissetmek için alkolü özlemeye başlıyoruz.
Danışan: Ne kadar içmek normaldir?
Dr. Başak: Sağlıklı limitin erkekler için günde 3-4 ünite, haftada ise toplamda 21 ünite olduğu söyleniyor. Kadınlar için bu limit daha aşağıda. Onlara, günde 2-3, haftada ise toplamda 14 üniteyi geçmemeleri tavsiye ediliyor. Ünite ise, alkol oranına göre hesaplanmakla beraber, 1 kadeh şarap (125 ml) veya 1 şişe bira veya 1 tek (25 ml) viski 1 ünite olarak sayılabilir.

Haberin Devamı

3 “EVET”TE ALKOLİK TEŞHİSİ KONULUR

Haberin Devamı

Aşağıdaki sorular, Amerika’nın önemli hastanelerinden biri olan Johns Hopkins hastanesinde kişilerin alkol problemlerini tanımak için kullanılıyor:
1- Alkol içtiğin zaman ilişkilerin zedeleniyor mu? Ailen, çocukların, arkadaşların şikayet ediyor mu?
2- Hiç alkol içtiğini saklamak zorunda kaldın mı?
3- İçtiğin içkinin sayısı konusunda yalan söyledin mi?
4- Problemlerle, kaygılarla, stresle baş edemediğinde alkole sarıldın mı?
5- İçtikten sonra pişman olduğun oluyor mu?
6- Arkadaşların veya ailen içkin konusunda endişelerini dile getirdiler mi?
7- İçkiye toleransın arttı mı?
8- İş veya okula devam konusunda sıkıntılar yaşıyor musun?
9- Bir an önce içki içsem duyguları yaşıyor musun?
10- İçtiğinde davranışlarında veya kişiliğinde değişiklikler olduğu söyleniyor mu?
11- Yalnız başına içtiğin oluyor mu?
12- İçki içtiğinde neler olduğunu unuttuğun oldu mu?
13- Özgüvenini artırmak için içtiğin oldu mu?
Bu sorulara verilen cevaplardan biri bile “evet”se, alkol bağımlısı olma ihtimali var demektir. Yanıtlardan üç veya daha fazlasına “evet” denirse “alkolik” teşhisi konulur ve en kısa zamanda bu konuda uzmanlaşmış bir profesyonelden yardım alınmalıdır.

Haberin Devamı

NOT: Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.

Yazarın Tüm Yazıları