Dr.Başak Demiriz

Şüphe sizi yiyip bitirdiğinde...

4 Kasım 2011
Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenilerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.

Danışan: Çok şüpheci bir insanım. Hiç kimseye güvenemiyorum. Eşim beni bu konuda çok eleştiriyor. Çok alıngan olduğumu ve sözlerin, davranışların arkasında hep bir mana aradığımı söylüyor. Aslında en çok da eşime güvenemiyorum. İçimde onun beni aldattığına dair çok güçlü bir şüphe var ve bu şüphe beni yiyip bitiriyor. Bu normal mi?
Dr. Başak: Bilimsel araştırmalara göre, şüpheci olmak sanıldığından daha yaygın. İnsanların üçte birinin sürekli olarak şüphe veya paranoya yaşadığı ve paranoyanın, depresyon ve kaygı kadar sık görüldüğü saptanmış.
Danışan: Yani benim yaşadığım bu şüphelerin normal olduğunu mu söylüyorsunuz?
Dr. Başak: Normal olup olmadığına hayatınızı ne kadar etkilediğine bakarak karar verebiliriz. Kaygı ve depresif duygularda da olduğu gibi, şüphenin de dereceleri var. Gün içinde hepimizin zaman zaman yaşadığı basit şüpheler olabilir ve bunlar çoğunlukla hayatımızı çok etkilemez, diğer yandan hayatı etkileyecek kadar ciddi hatta tehlikeli şüpheler de olabilir.
Danışan: Basit şüphe nasıl olur?
Dr. Başak: Diğerlerine karşı güven problemi yaşadığımızda sık sık karşımıza çıkar; “Kasap bana güzel et verdi mi?” veya “Taksi şoförü çok para almak için beni dolaştırdı mı?”, “Arkadaşım arkamdan kötü bir şey söyledi mi?” şeklinde evhamlar, endişelerdir. Bu tip basit şüpheler kişiyi uzun süre ve yoğun bir şekilde rahatsız etmeyebilir.
PARANOYALAR CİNAYETE KADAR GİDEBİLİR

Yazının Devamını Oku

Deprem travması

28 Ekim 2011
Şehitlerin yasını tutarken, Van depremiyle sarsıldık. Üst üste yaşanan felaketler, hepimizi derinden sarstı. Ancak acılar karşısında herkesin tutumu aynı olmadı. Kelebek’in yeni yazarı Dr. Başak Demiriz, olayların ardından annesinin içine kapandığını ve bu yüzden onu suçladığını söyleyen danışanına büyük travmalar sonrasında ortaya çıkabilen reaksiyonları anlattı.

Danışan: Son günlerde ülkemizde olan olaylar annemin psikolojisini çok bozdu. Evden dışarı çıkmıyor, çok üzgün ve gergin. Bütün gün televizyonun karşısından ayrılmadan haberleri takip ediyor ve sürekli ağlıyor.

Dr. Başak Demiriz: Haberlere mi üzülüyor yoksa bir yakınını mı kaybetti?

Danışan: Çok şükür bu depremde bir yakınımızı kaybetmedik, haberlere üzülüyor. Marmara depreminde annem Yalova’da yazlığımızdaydı, şans eseri kurtuldu ama üç komşumuzu kaybettik, yazlığımız kullanılamayacak hale geldi. Sanırım o günleri tekrar yaşıyor.

Dr. Başak Demiriz: O deprem birçok kişi için büyük travmaydı, çok büyük kayıplar oldu ve psikolojik şikayetleri uzun yıllar devam etti. Anneniz nasıl atlattı?

Yazının Devamını Oku