Vapur sefası yaptınız mı?

Vapura binmemiş bir İstanbullunun olduğunu sanmıyorum.

Haberin Devamı

Eskiden Anadolu’dan gelenler Haydarpaşa İstasyonu’na inerler, oradan Kadıköy’e, Sirkeci’ye giderlerdi. Onları İstanbul’da ilk karşılayan vapurlar olurdu.

Adalar’da yazlığa gidenlerin de tek ulaşım aracı vapurlardı.

Vapur muhabbetleri meşhurdur, çoğu zaman Anadolu tarafında oturanlar belli bir vapurda buluşurlardı.

Köprülerin olmadığı zamanlarda, Anadolu yakası ile İstanbul’u birleştiren arabalı vapurlardı.

Gece karşıdan İstanbul’a geçebilmek için saatlerce beklerdik. Ben işim geç biterse orada bir otelde kalmayı tercih ederdim.

Hiç kuşkusuz Boğaz’ın Anadolu yakasında oturanların da vapur sefaları söz konusuydu.

Bütün Adalar’ı dolaşanlara dilenci vapurları denirdi.

Burgazada’da oturan Sait Faik Abasıyanık’tan başka, Heybeliada’da Hüseyin Rahmi Gürpınar, Kınalıada’da şair Fazıl Ahmet Aykaç ile ünlü grafiker İhap Hulusi otururlardı. Evlerinin bulunduğu sokağa da Fazıl Ahmet Aykaç adı verilmişti.

Haberin Devamı

Kadıköy’de oturan Haldun Taner’in de vapurda ayakta kitap okurken bir fotoğrafı gözümün önünden gitmez.

Haldun Taner’in yazılarını, Kadıköy iskelesinin karşısındaki işkembeciden alırdım.

Vapurlarda sınıflar da vardı. Lüks sınıf için ayrı ücret alınırdı.

Bütün vapurlara bindim, hatta dayımın adadaki yazlığına giderken her pazar günü gelen Suvat vapurunu da anımsarım.

Bir kez de yandan çarklı vapura binerek Büyükada’ya gittik. Dört saatte adaya vardık, herkes telaşa düşmüştü.

Ahmet Güleryüz’ün katkılarıyla Adil Bali’nin hazırladığı ‘Vapurlarıyla İstanbul’ kitabı bu çağrışımları başlattı bende.

Kitabın başında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘Sevgili Dostlarım’ başlıklı bir yazısı var. Paşabahçe vapurunun kurtarılması ile ilgili emek veren sinerjinin kahramanları tarafından hayata geçirildiğini belirtiyor.

*

GİRİŞ’te Adil Bali kitabın içeriğini sunuyor:

Birinci Bölüm: ‘Tarihin Deniz Kenti İstanbul’

İkinci Bölüm: ‘Gazi Vapurlar’

Üçüncü Bölüm: ‘Cumhuriyet ile Yeni Bir Dönem Başlıyor’

Dördüncü Bölüm: ‘Galata Köprüsü’

Beşinci Bölüm: ‘Şiirde, Sinemada ve Basında Vapurlar’

Altıncı Bölüm: ‘Bahçe Vapurları ve Efsane Paşabahçe’

Haberin Devamı

Yedinci Bölüm: ‘Şüheda Vapurları ve Vapurların Vazgeçilmezleri’

Sekizinci Bölüm: ‘Şehir Hatları AŞ’nin Yeni Vizyonu’

Dokuzuncu Bölüm: ‘Kaptanlar ve İstanbullular Vapurlarını Anlatıyor’

*

BEŞİNCİ BÖLÜM’DE önce vapurlar için şiir yazan şairlere bir göz atalım:

8.10 Vapuru – Cemal Süreya

Sessiz Gemi – Yahya Kemal Beyatlı

Köprüde Sabah – Sabahattin Ali

Pembe Yalı – Oktay Rıfat

Cinayet Saati – Attilâ İlhan

Şinanay – Melih Cevdet Anday

Son Vapur – Söz – Müzik: Hüsnü Arkan, Nadir Göktürk

Ara Güler’den Boğaziçi Vapuru Şiiri

Boğaz’dan geçen, Nâzım Hikmet gemisi

Agatha Christie’nin ‘Şark Ekspresinde Cinayet’ filminden bir sahnede Salacak iskelesinde Sean Connery

Hanım – Halit Refiğ filmi - Başrolde Yıldız Kenter ve Eşref Kolçak

Sürgün

Haberin Devamı

Kaptanların söyledikleri de kitaba ayrı bir lezzet katıyor.

İstanbul’un denizle ilişkisini, anılarla, bilgilerle süsleyerek anlatan, okunası bir kitap.

Attilâ İlhan’ın ‘Cinayet Saati’nden dizelerle noktalıyorum:

“Haliç’te bir vapuru vurdular dört kişi

demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu

dört bıçak çekip vurdular dört kişi

yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu”

*

İstanbul Büyükşehir Yayınları

 

Yazarın Tüm Yazıları