Paylaş
ZEYTİNBURNU Belediyesi ve Tamburi Cemil Bey Derneği, ortak bir programla Türk müziğinin büyük bestecilerinden ve icracılarından Tamburi Cemil Bey’i ölümünün 99. yılında bugün saat 17.30’da Merkez Efendi Camisi yanında bulunan mezarı başında anılacak.
Mevlit okunduktan sonra, programda yer alan sanatçılar, katılanlara sanatçı hakkında bilgi verecekler. Daha sonra da sanatçılar Zeytinburnu Belediyesi’nin müzik salonu Nağmedar’da besteleri seslendirecek.
1916 yılında aramızdan ayrılan sanatçının mezarı bilinmiyordu. Tamburi Necdet Yaşar’ın çabasıyla, deyim yerindeyse mücadelesiyle 1950’lerde yeri belirlenen mezar yapıldı.
Zeytinburnu Belediyesi’nin ilçedeki 15 mezarlıkta bulunan tarihi mezar ve hazirelerin kayıt altına alınması amacıyla yayınladığı “Zeytinburnu’nun Tarihi Mezar Taşları” kitabında da kayıtlı bu bilgi. Belediyelerin bu tür çalışmalarını, kültüre önem vermelerini destekliyorum...
Haydar Ergülen de Zeytinburnu Belediyesi’nin katkılarıyla düzenli olarak Şairin Yaşamı başlığı altında seminerler düzenliyor. Şairin hem yaşamından hem yapıtlarından söz ediyor. Belediyelerin özellikle edebiyata ilgi göstermeleri gerekliliğine her zaman inanır, bunu savunurum. Kim ne derse desin, diğer etkinlikler arasında birinci sırayı almalı.
Düzenli takip ettiğim e-postalarda Hüseyin Su’nun da bilgilendirici konuşmalar yaptığını biliyorum.
* * *
TANITIM/ANMA konuşmaları toplantıları önemli olduğu kadar, eksiği çok bir uygulama. Sanatçı hakkında nitelikli bilgi verilmeli, eserleri seslendirilmeli, konuşmacılar yeni bakış açıları sunmalı... Ama en önemlisi, bütün bu programlar kayıt altına alınmalı. Muhakkak kitap, mümkünse DVD olarak yayınlanmalı. Yoksa gelen dinler, dinlese de unutur gider.
Yalnız gelenlere değil, gelmeyen-gelemeyenler için de yararlı. Tamburi Cemil Bey’in hayatı ve eserleri hakkındaki bilgiler bir kitapta toplanmalı. Kitabın içine bir de eserlerinden seçmeler CD’si konulmalı. Saklanacak kalıcı bir çalışma olur. Dilerim belediye böyle bir çalışma yapmıştır.
Ben Tamburi Cemil Bey’in İstanbul Radyosu’ndaki kayıtlarını çekebilmek için İtalya Bologna’dan koca bir makaralı teyp getirmiştim. Hâlâ kayıtları duruyor. Ayrıca bestelerini çalabilmek için de Beyazıt’ta Şamlı İskender mağazasından iki dilde, Fransızca/Osmanlıca notalarını alırdım.
Tamburi Cemil Bey için iki de kitap tavsiye edeceğim okurlarıma:
Biri oğlu Mesut Cemil’in kaleme alıp, Uğur Derman’ın yayıma hazırladığı ‘Tanbûrî Cemil’in Hayâtı (Kubbealtı Yayınları). Diğeri de Beşir Ayvazoğlu’nun yazdığı Ateş Denizi (Kapı Yayınları).
Ayvazoğlu’nun biyografi/romanı, sanatçının ortamını ve ayrıntılı yaşamını ustalıkla aktarırken, bu vesileyle sanatçının eserleriyle daha çok ilgileneceğiniz kanısındayım.
1873 yılında İstanbul’da doğan Tamburi Cemil Bey, müzik aleti çalmaya karşı ilgisi on yaşlarında keman ve kanun ile başlamış, ismi ile bütünleşen tambur sazı ile ustalık derecesine ulaşmıştır. Tamburi Ali Efendi’nin de öğrencilerindendir. Müzik aleti çalmakta erişilmez bir mertebeye yükselmiş olan Cemil Bey aynı zamanda çok iyi bir bestekârdır. Yaptığı eserlerle Türk müziği saz icrasına yepyeni ve modern bir tarz ve değişik bir yorum getirerek icracılığın mükemmelleşmesinde en büyük rolü oynamıştır.
* * *
YAHYA KEMAL BEYATLI, ‘Yabancı ülkede bir karlı gecede, Tamburi Cemil Bey çalıyor eski plakta’ demişti şiirinde. Büyük sanatçılar, besteciler her zaman yaşarlar. Tamburi Cemil Bey’i dinleyin ve okuyun.
Paylaş