Paylaş
Osmanlı Devleti'nin 700. yılı nedeniyle Mimar Sinan'ın bütün dünyada anılması, bize görevler yüklemektedir.
Eğer 700. yılda onun eserlerinin çevreleriyle birlikte yeniden gözden geçirilmesi, geçmişin değerlerine sahip çıkışımızın bir sınavı niteliği taşımaktadır.
ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) 'Osmanlı Devleti'nin 700.yılında Sinan'a Saygı Kampanyası' başlattı.
Neden 'Sinan Kampanyası' sorusunun cevabını, açıklama bildirisinde bulabilirsiniz:
‘‘Onaltıncı yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu'nun doruk noktasında üç kıtada, Kırım'dan Mekke-Medine, Budapeşte'den Halep-Şam-Kudüs-Bağdat-Basra'ya kadar 500 dolayında eserde kimliğini kanıtlayan Mimar Sinan; emeğinin büyük bir bölümünü İstanbul için kullanmış, bu eserlerini İstanbul ve yakın çevresinde gerçekleştirmiştir.’’
* * *
YILDÖNÜMLERİNİN benim için siyasal yanı, tarih içinde irdelenir.
Asıl önemli olanı, sanat eserlerinin gündeme getirilmesi, dönemin bilim, sanat yönünün dünya kamuoyuna sunulmasıdır.
İşte ÇEKÜL'ün çabası, bizim geçmişteki kültür varlıklarımızı onardığımızı, iyi tuttuğumuzu göstermemiz açısından bir fırsat yaratıyor.
Türkiye'den dünyaya açılan bu kampanya için gerekli biçimsel yanları da kuruluş yerine getirmiştir.
Sponsorların ülkelerine, tarihlerine, santlarına, Sinan gibi birine gösterecekleri saygının kanıtlanması için de bu kampanyanın yaygınlaşmasını diliyorum.
Sponsor olmak isterseniz kurumun hazırladığı ayrıntılı 'Tezkerelerde Kayıtlı Sinan Yapılarının İllere Göre Sıralanması' listesi, onarımın seçimi için yeterli bir belgedir.
Hiç kuşkusuz, bu yıldönümünde eski kütüphanelerin, binaların, özellikle Sinan yapılarının çevresiyle birlikte onarılması, bugün gezilebilir, gösterilebilir bir duruma getirilmesi gerekiyor.
Çünkü anma törenleri, kitaplaşmamış paneller sadece övgüye dayanan konuşmalar ve yazılar artık etki yapmıyor.
* * *
ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Sözen, Hami Çağdaş'la yaptığı röportajda (Hürriyet Gösteri, Mart 1999) Sinan'a Saygı Kampanyası için bir çağrıda bulunuyor:
‘‘Şimdi basından, televizyonlardan, sivil örgütlerden, sade vatandaştan istediğimiz, çevrelerinde gördükleri, bildikleri yapıları bize bildirmeleri.’’
Dikkatli olun, estetik muhbirlik hayatınızın onurlu bir işi olacaktır.
NOT:
Şair Akgün Akova, 'Balkanlar'ı bir de yazarlardan okuyun' başlıklı yazıma ve sayfamızdaki 'Balkan Kitapları Kaynakçası'na yeni kitaplar eklemiş.
Şair duyarlığına, okur dikkatine teşekkür ederim.
Edisa Palikuca / Mostar'ı Unutma, Peter Handke / Tuna, Sava, Morava ve Drina'ya Bir Kış Yolculuğu ya da Sırbistan'a Adalet, Zlata Filipoviç / Zlata'nın Günlüğü, Juan Goytisolo / Saraybosna Yazıları, Catherine Samary / Parçalanan Yugoslavya-Bosna'da Etnik Savaş, Hugh Poulton / Balkanlar: Çatışan Azınlıklar, Çatışan Devletler, Ertuğrul Günay / Bosna Yazıları, Zlatko Topçiç /Saraybosna'da Kabus, Ali Koçak-Münire Acım / Saraybosna: Karanlıkta Konuşmalar, Elena Doni-Chiara Valentini / Etnik Tecavüz: Bosnalı Kadınların Dramı, M.Murat Taşar, Burhan Metin, Altay Ünaltay / Bosna Hersek ve Postmodern Ortaçağa Griş, Akgün Ova / Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü.
Paylaş