İYİ heykelci Rahmi Aksungur’un yeni çalışmaları Bebek’teki Evin Sanat Galerisi’nde sergileniyor.
Benim gibi resim/sanat eleştirmeni olmayan bir heykel sevenin heykelle karşılaşması, bir ölçüde heykelciyle de buluşması anlamına geliyor.
Galeriye girdiğimde dışarıda kar yağıyordu, beni hemen bir heykel adeta cezbetti:
Ziyaretçileri karşılayan ahşap Buse heykeli, sevginin bir sanat disiplini aracılığıyla ne kadar etkileyici, çağrıştırıcı bir kimlik kazandığını gösteriyor.
Bu heykeli büyük bir binanın girişinde hayal ettim. Nedense uzun süredir heykelsiz binalar, beni rahatsız ediyor. Boşluk duygusu uyandırıyor.
Buse’yi Aksungur’a söylediğimde bana bir açıklama yaptı:
"Osmanlı’nın doygun kırmızısını yakalamaya çalıştım ama her seferinde de gene yakalayamadım, diyorum."
Sanatçının aradığının ısrarla peşine düşmesinin örneği.
* * *
LEVENT ÇALIKOĞLU, katalogda yer alan, Mitoslar Bedene Bürününce yazısında, sergilenen yapıtları değerlendirmemiz için önemli anahtarlar sunuyor:
"Gündelik hayatın bellekte yer edinen tuhaf an ve imgeleri ile mitosların şimdiki zamana akış hallerinden beslenen bir sanat anlayışı var Rahmi Aksungur’un. Tasarım fikrinin tüm süslerinden arınarak imgeye dönüştürüldüğü bu çalışmalarda hep bir melezlik hákim."
Bronzdan yapılmış iki Nuri İyem heykelinden biri Nuri İyem Resim Yarışması’nı kazananlara veriliyor, diğeri de onun anısına yapılmış.
Sabah heykelleri, güzel bir güne yaşama sevinciyle başlamayı anımsatıyor. Onlardan biri bana horoz imgesinin bütün zenginliklerini çağrıştırdı.
Baykuş’a bakmadan geçmeyin, onu sadece sanatın simgesi olduğu için sevimli bulmadım, iyi bir heykel olduğu için sevdim.
Heykeltıraş Rahmi Aksungur’un heykellerinden biri Antalya Kervansaray Otel’in girişinde. Ben bir otel seçecek olsam onu seçerim.
Elbette sergideki bütün heykelleri, kendi merceğimden anlatmayacağım. Sanatın yorum çeşitliliği olduğunu unutmuyorum. Ziyaretçilerin bu özgürlüğünü kısıtlamak istemem.
Kataloğun benim için en önemli bölümü; Uygulanmış Yapıtlar bölümü.