Muti arabulucu

Dünyaca tanınmış şef Riccardo Muti yönetiminde La Scala Filarmoni Orkestrası ve Korosu dün akşam bize Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda olağanüstü bir müzik şöleni verdi.

Muti artık arabulucuydu. Büyük bir müzikçi, uluslararasındaki anlaşmazlıkların düğümünü şef bagetiyle kesiverecekti.

İstiklal Marşı'mızı dinledik ayakta, iyi, büyük bir orkestranın icrası ne kadar etkileyiciydi.

Üstelik La Scala Filarmoni Derneği Korosu ile TRT Gençlik Korosu bir arada bu görkemli icrayı yarattılar.

Sonra iki koro gene birlikte Verdi'yi dinlettiler, hayatımızdaki ender zevk fırsatlarından biriydi.

Özel anlamı vardı bu konserin, Dostluk Köprüleri adını taşıyordu.

Muti, önceki gece Ermenistan'ın başkenti Erivan'da konser verdi ve ayağının tozuyla bunu İstanbul'da tekrarladı. Seslerin gökyüzündeki tınısı bitmeden.

Ravenna Festivali, art arda iki konserle kapandı. Bir festivale en yaraşanı yaparak. İki ülkede müziğin dost seslerinin yankılanmalarını sağlayarak.

Türkiye'de ve Ermenistan'da çalmanın felsefesini, festival, tek cümlede özetlemişti:

‘‘Dostça yaşam için sanat ve kültürle kurulan kardeşlik köprüsü.’’

Müziğin, sanatın bütün sorunları çözeceğine inanırım. Dünya siyaset tarihi bu örneklerle dolu.

Politikanın kaba söylemine karşı, insanların yüreklerine, duygularına seslenen sanat, yılların gereksiz kinini bir daha sesi çıkmamak üzere müzik tarihine gömecek.

Konserlerin sponsorluğunu Pirelli üstlendi.

Dostluk Köprüleri iyi kurulursa, kalıcıdır, bütün kuşaklar bunların üzerinden şarkılar söyleyerek geçerler.

Türklerle Ermeniler de, gün gelecek bu konserleri anımsayıp, yapay hınçlara gülüp geçecekler.

* * *

İKİ
konser de kaydedilmiş.

Dinlediğimiz konser, İtalyan televizyonu RAI ve TRT tarafından kaydedildi.

İki konser de bir arada tek CD'de yayınlanacakmış.

Konser nasıl diye sorusuna yer var mı?

Ünlü bir İtalyan şef Riccardo Muti, ünlü bir orkestra La Scala Filarmoni Orkestrası, dünyaca ünlü bir opera bestecisi Giuseppe Verdi. Altın üçlü.

İstanbul'un bütün müzikseverleri oradaydı.

Hiç kuşkusuz başta Leylá Gencer. İtalya'dan bu konser için geldi. Türk olmasıyla övündüğümüz dünyanın diva'sı bütün inceliğiyle gene gecenin yıldızı, ilgi odağıydı.

Leylá Gencer yıldızken, Riccardo Muti mesleğindeki yükseliş basamaklarını adımlıyordu.

Gencer, her zaman ona olan sevgisini bana söylemiştir.

Muti de onun hayranıdır. Dün gecenin en önemli olayı, iki dostun da Türkiye'de buluşmasıydı. Çünkü ikisi de La Scala'da gene birlikte yönetiyorlar, gençlere müzik öğretiyorlar.

Konserden sonra verilen yemekte konuşulanlar, sanat, müzik, dostluk üzerineydi.

Çırağan Sarayı'nın bahçesinde gerçekten kulaklarımızda hálá Verdi'nin sesleri yankılanıyordu.

* * *

DİLEYELİM
ki müziğin kurduğu dostluk köprüsünü, sanattan da, dostluktan da anlamayanlar dinamitlemesin.
Yazarın Tüm Yazıları