Paylaş
Geçen yılın kültür ve sanat etkinliklerini, önemli kitapları, albümleri söz konusu ederken, cumhuriyetin 75. yılının itici güç olduğu gerçeğini unutmayalım.
Televizyonun ilk dönemindeki; bilgiyi, sinemayı ekrandan izlemenin edilgin alışkanlığı yavaş yavaş etkisini kaybediyor. Başka bir saptamayla, televizyonun egemenlik alanının yüzölçümü azalıyor.
Edebiyatın değişik türlerindeki kitaplar gittikçe artan bir okur sayısını yakalıyor.
Yıllar önce, çok satanlar listesinin üst sıralarını çeviri kitaplar alırdı. Hep yakınırdım, bizim kitapçılığımız, yazarlarımızın eserleri ulusal bir yayın sanayiini beslemiyor diye.
1998 yılındaki listeler, tersini kanıtladı. Listelerin başında Türk yazarlarının kitapları yer aldı.
1960'lardan sonraki kitabın yükseliş trendini yakalayamadık diyenler, satış rakamları karşısında bu karamsarlıklarından vaz geçmişlerdir umarım.
Anı kitaplarının eksikliğinden dem vurulurdu hep. Aslında anı kadar sahih nitelik taşıması gereken başka tür yoktur.
Mina Urgan'ın 'Bir Dinozorun Anıları', Memet Fuat'ın 'Gölgede Kalan Yıllar'ı Erdal İnönü'nün 'Anılar ve Düşünceler'i doğru yazılmış, yazanın kendini savunma aracı olarak kullanmadığı kitapların başarısını simgeliyordu.
Yaşar Kemal'in, Ahmet Altan'ın, Orhan Pamuk'un kitaplarının baskı sayısını düşünürseniz, çok satanlar listesini, ulusal yayın sanayiinin beslediğini kabul edersiniz.
*
BİR ülkenin, kendi sinemasının seyirci bulması gerekiyor. Önceki yıllarda Türk filmlerine karşı gösterilen ilgisizlik, seyirci ile sinemacının salonda buluşmasını engellemişti.
Geçen yıl; Türk sinemasının yükseliş eğrisini sergileyen bir durumdaydı.
'Her Şey Güzel Olacak', 'Gemide', 'Hamam', 'Ağır Roman', 'Sen de Gitme', 'Ağır Roman', 'Hoşça kal yarın' eleştirmenlerin ve seyircinin övgüsünü kazandı.
Hiç kuşkusuz 'Cumhuriyet'i de işlevi bakımından bu başarılı filmlerin arasına koymak gerekiyor.
Filmi eleştirenler, onun başka türla yapılamayacağını, çünkü bir resmi sorumluluk ve belgesel özellik taşıması gerektiğini unutuyorlar.
75. yıl için iyi bir Ziya Öztan çalışmasıydı.
*
TÜRK resminin geldiği yeri, tarihini büyük ölçüde toplu sergilerden öğrenebildik geçen yıl.
Modern sanat müzesinin olmadığı bir ülkede bu sergilerin önemli bir işlevi yerine getirdiklerini söylemeye gerek var mı?
Ne olursa olsun, özel koleksiyonlar bize genel çizgileriyle bir fikir verdi.
Yahşi Baraz Koleksiyonu'ndan 'Türk Resminde Soyut Eğilimler Sergisi', Bilim ve Sanat Galerisi'nin koleksiyonundan oluşan toplu sergi, 'Yurt Gezisi Resimleri', resmimizin, cumhuriyet rejiminden sonraki aşamalarını göstermesi yönünden önemliydi.
Sergiyi kaçıranlar bu albümleri edinirlerse, resim tarihimizle cumhuriyet arasındaki bağlantıyı öğrenebilirler.
*
YALNIZ çok sesli müzik değil, Türk müziğinin de seçkin eserleri CD'lerden dinlenebildi.
Geçen yıl dinlediğim ve armağan gelen CD'ler hakkındaki düşüncelerimi ayrı bir yazımda belirteceğim.
75. yıl, bizim batıyla olan kültürel ilişkimizin, özgün eserlerde nasıl özümsendiğini göstermesi açısından da önemli bir yıldı.
x x x
BU yılın sanat ve edebiyat açısından bir yükseliş yılı olacağına inanıyorum.
Geçen yılın göstergelerine bakarak, böyle bir gerçekçi tahminde bulunabilirim.
Paylaş