Paylaş
İSHAK PAŞA SARAYI'nda güzellik yarışması yapılacakmış.
Ağrı'daki İshak Paşa Sarayı, önemli bir kültürel etkinlikle gündeme gelmişti geçen yıl.
Çetin Işıközlü'nün Yaşar Kemal'in ünlü romanından esinlenerek bestelediği 'Ağrı Dağı Efsanesi' operası, o tarihi ortamda icra edilmişti.
Şimdi de bir güzellik yarışmasıyla gündeme getirilmek isteniyor.
Amaç; her zaman olduğu gibi, Türkiye'yi dünyaya tanıtmak. Böylesine aldatıcı, uydurma bir gerekçe her zaman bize yutturulmak istenmiştir.
Güzellik kraliçesi seçimine dünya sosyetesi koşacak, ondan sonra da Ağrı'ya, özellikle İshak Paşa Sarayı'na turlar düzenlenecek. Ham hayal.
Süha Özgermi'nin basına verdiği demeçten anladığıma göre, Miss Turizm Güzellik Yarışması'na 30 ülkeden katılacak hatunlar, 29 Ağustos'ta Ağrı'yı teşrif edeceklermiş.
Üstelik bir yenilik de yapılıyor, yarışmaya katılacak kızcağızımız da o yöreden seçilecekmiş.
Ne şeref, ne şeref.
Bunca güzel kızın arasına Ağrı havalisinden birinin de katılmasının Türkiye'yi bütün dünya gözünde prestijli bir ülke haline getireceğini tahmin edemezseniz, demek ki sizin de benim gibi algılama kapasiteniz düşük.
Doğu'ya opera, çok sesli müziğin evrensel sesi ulaştı, diye çok sevinmiştim.
Türkiye burası, insanın sevinci kursağında kalıveriyor.
* * *
TARİHİ mekánların kültürel amaç dışında kullanılmasına karşıyım.
Hele güzellik yarışmalarına tahsis edilmesi, kültüre ihanettir.
O yöre halkına, müziği, tiyatroyu götüreceğimize, bunun yerine mankenleri götürmek, yöre halkıyla dalga geçmektir.
Kültür Bakanlığı mankenlere Aya İrini için verdiği müsadeyi iptal etmişti.
Diyeceksiniz ki, orası kutsal bir mekán, eskiden kiliseydi, ibadet edilen yerde bu yapılamazdı.
Ben, kutsal olsun olmasın, tarihi mekánların sadece kültürel amaçlı kullanılmasının uygun olacağı kanısındayım.
Geçenlerde birisi, İshak Paşa Sarayı'nı eksen alarak, bir festival düzenlemeyi düşündüğünü, güzellik kraliçesi yarışmasını öğrenince şok geçirdiğini anlattı.
Doğrusu ben şaşırdım, çerden çöpten organizasyonların, uluslararası patent altında alaturka işlerin yapılmasından utanç duyuyorum.
Doğu ve Güneydoğu'ya kültürü götürebilirsek, yerel kültürün sunulmasını siyasal baskılardan kurtarabilirsek, her yörede insanların kendi dillerinde müziğini, sanatını icra edebilmesini başarabilirsek, Türkiye farklı kültürlerin mozaiğidir sözünü káğıttan hayata geçirebilirsek, o zaman bu tanıtımın yanındayım.
* * *
KÜLTÜR BAKANLIĞI eğer bu yarışmaya müsaade ettiyse, hemen iptal etmeli.
Yoksa bu yozlaşmanın sorumluluğuna alet olur.
Paylaş